Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Xurşidbanu Natəvan" əsərindən
Nə mən olaydım, ilahi, nə də bu aləm olaydı, Nə də bu aləm ara dil müqəyyədi-qəm olaydı... Nə hicran atəşinə odlanıb yanaydı dilim ki, Nə eşqin içrə könül böylə xürrəm olaydı...
Sayfa 224Kitabı okudu
"Yıldız ışığı," diye mırıldandım. "Yoktu değil mi?" Bilincim uyku ve uyanıklık arasında gidip geliyordu. "Burası hep böyle karanlıktı ama benim görmeme hiç izin vermedin. Burada kaldığa onca zaman." "Çok uzun süre buradaydı," diye fısıldadı. "Sen doğduğunda yıldız söndü." "Onu sen yaratıyorsun," dedim. Gördüğüm ışık sadece bir illüz­yondu. "Eski bir alışkanlık." Elimin tersine dudaklarını bastırdı. "O yıl­dız sadece benim krallığımda parlıyordu." "Onu özlüyorsun..." Sesimin kırılmasına mâni olamadım. Çün­kü o sadece ona aitti. O her zaman onun yanı başındaydı. Ama ben yoktum yanında. "Seni özlüyorum, Nova." Ve ben artık buradayım ama o hâlâ yıldız ışığına bakıyor. Hiçbir şey düşmedi ama yemin ederim kırılma seslerini duydum. Yokluğumu varlığımdan daha iyi tanıyor.
DEX Yayınevi, 259-260Kitabı okudu
Reklam
Artık ne üstlenmek, ne görev yüklenmek, ne benimsemek, ne de tepki göstermek…Bu tutum ölüm karşısında yiğitlik değildir hep, en korkulur durumda yaşamın korunması olarak bu yazgıcılığın güçlü sağduyusu sindirimsel işlemin yozlaşmasından, yavaşlamasından dolayıdır, daha doğrusu bir türlü kış uykusu isteğidir. Bu anlayışla birkaç adım ilerleyince bir gömütün içinde haftalarca uyuyan Hint fakirine ulaşırız…Tepki göstermek tükenmeye yol açtığından hiç tepki göstermemeli artık: olayın mantığı böyle. İnsanı hınç duyguları gibi hızlı tüketen başka bir şey yoktur. Kızgınlık, sayrısal güceniklik, öç alma güçsüzlüğü, öç alma isteği, susuzluğu, her türlü ağu kusma – tüm bunlar bitkin bir insan için en kötü tepki türleridir: sinirsel gücün hızla tükenişi, zararlı salgıları sözgelişi midede safranın sayrısal kabarması bununla bağlantılıdır. Hınç, bir sayrı için, yasaktır- k ö t ü c ü l olandır: üstelik en doğal eğilimdir. – Bu gerçeği o derin fizyolog Buda kavramıştı. Birtakım acınası yaptırımlarla karışmış olan Hıristiyanlıktan ayırmak için, s a ğ l ı k k o r u m a diye nitelenen onun “dini”nin etkisi hıncın yenilgisine dayanmaktadır: ruhu h ı n ç t a n kurtarmak.
Ahh Romeo
Romeo: Yarayla alay eder, yaralanmamış olan. Bak nasıl da sararıp soluvermiş Tanrıça kederden Sen ondan çok daha güzelsin diye. Kıskandığı için vazgeç ona bağlılıktan, Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye. Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun
Nəsimiyə derlər: yarın ilə xoşmusan? Xoş olaydım, olmayaydım kimə nə? O yar bənim, kimə nə? Könül bənim, kimə nə?
Sayfa 371Kitabı okudu
Yanıram, tüstüm təpəmdən çıxır, amma görən yoxdu, bilən yoxdu dərdimi... Yaxşıdı ki, yoxdu da... Ah, kaş ki, şair olaydım, ona bir qəzəl yazıb göndərəydim. Amma hayıf ki, nə qədər çalışıramsa bircə söz də qoşa bilmirəm...
Reklam
Bu menkıbeyi her okuyuşumda kimyam bozulur... Okuyun!
Ebü'l-Leys Semerkandî hazretleri [kuddise sırruhû] anlatıyor: Bir defasında Bağdat'ın zenginleri Mekke'ye hacca gitmeye karar verdiler. Bağdat'ta fakir bir dokumacı vardı. O da hocaların Mekke'ye gideceğini duyunca kendi kendine şöyle dedi: "Ben de onlarla birlikte hacca giderim. Zenginlerin malı varsa,benim de
İnsanların birliği ve bütünlüğü gibi..
Ebû Zeyd'in rivayetinde Recep ayına, Recep isminin verilmesi, eski zamanlarda Araplar Recep ayında hurmanın meyvelerini rüzgar dökmesin diye dalları birbirine yaklaştırıp yaprakları ile sarıp bağlarlardı. Bundan dolayıdır ki, ona bu isim verilmiştir. Zira, hurma dalları bu şekilde sarıldığında (Receptü'n-nahlete terciba) denir.
Sayfa 11
193 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.