Zavallı halk! Gördüğü bildiği bu öteden beri. Devlet sorunları, savaş sorunları, dinsel inançlarla karmakarışık kafalarda. Örneğin şimdi kalksak da Pehlivan'a soracak olsak, baştakilerin ulusu yönetirken Tanrı'nın buyruğu, ilhamı ile karar verdiklerine inanır. Hata etmeleri söz konusu değildir. Yanlışlığı doğruluğu tartışılmaz bu kararların. Halk yüzyıllardır oğullarını niçin, neden çıktığını, kiminle olduğunu bile bilmediği savaşlara göndermeye öyle alışmış ki...
Sevinçliydi ve aynı zamanda hüzünlüydü. Ağlayacağı hiçbir şey yoktu ama ağlamaya hazırdı. (…) Niçin ağlayacaktı? Yaşadığı hayal kırıklıkları için mi? Gelecek umutları için mi?