Ancak kabiliyetli ve enerjik olanlar büyüklük ülküsü ardında koşar. Çünkü büyüklük ülküsü, büyük fedakarlıklar ülküsü demektir. Bundan dolayıdır ki, korkaklarla aşağılıklar büyüklükten korkar, daima küçük kalmak isterler.
Daha başka bir deyimle, mal ve servetten kaçınmak "zayıf' yaratılmış ya da "kemale ermemiş" kimseler için gereklidir; buna karşılık "peygamber" ya da "Veli" durumunda olan kimseler
(yani "Ermiş", "Amir", "Halinden sorumlu olan", vs. gibi kimseler) için (mal ve servet edinmekten kaçınmak diye bir şey) söz konusu olamaz.
Ve işte bundan dolayıdır ki, mal ve servetten yoksun olan insanları kıskandırmamak (ve onların husumetine uğramamak) için, varlıklı olan sınıflar, sanki maldan kaçınıyorlarmış gibi görünmelidirler. Fakat görünürlerken mal ve servet edinmekten geri kalmamalıdırlar.
Irak ve İran'daki sorumlu düzeyindeki elemanlar Lübnan'da toplandı. Apo, işe bizzat el koymak istiyordu. Yapılan değerlendirmenin özeti şudur: "1985 yılı içinde PKK tümden tasfiye olmamış ise bu sorumluların becerisinden dolayı değil, T.C'nin örgütü bitirdik diyerek işi gevşetmesinden dolayıdır."
Bu değerlendirmeden sonra nerelerde hata yapıldığı ve hataların giderilmesi için nelerin yapılması gerektiği üzerinde duruldu; "Ağır darbelerin yenmesine sebebiyet veren koruculuk sisteminin ve itirafçılık sisteminin ortadan kaldırılması gereği vurgulandı, ayrıca halk arasında ihbarcılık sisteminin mutlaka dağıtılması kararlaştırıldı. Bu işler için çok acımasız olunması istendi. Kış boyu devam eden bu hazırlık ve planlamaların baharla birlikte eyleme dönüştürülmesi amacıyla ülke içine savaşçı gruplar gönderilmeye başlandı. 1986 yılı baharında Suriye, Irak ve İran'dan çok sayıda grup Türkiye'ye girmişti.