Bir alem özlüyorum: asr-ı saadet gibi ebedi faziletlerin, kavi imanların, temiz vicdanların hüküm sürdüğü bir alem.! Bu alemin sakinleri, kelimenin tam ve hakiki manasıyla insan olsun. Içleri huzur, dışları nur ile dolsun..! Geceden başka karanlık, gök gürülemesinden başka gürültü görmesinler, duymasınlar... Bir alem özlüyorum ki : orada kadınlar dıştan kızarmasın, boyanmasınlar, yüzlerine bakınca kızlık ve gerçek kadınlığın kendine has, o güzel edepli utancıyla içten kızarsınlar. Kadın sokakta yırtık yırtık dolaşmasın. Özlediğim alemde kadın, sözde ınkılapçıların, sokakta kafeslemek için kafes arkasından kurtardıkları kadın, hayvani ihtirasların dindirdiği bir zevk aleti haline, piyasanın en bol, en ucuz metaı haline getirilmesin. Dairelerde kadın, zani bakışların, şehevi akışların istilasına uğramasın. Kadın yuvasının aşığı olsun. ’’cennet anaların ayağının altındadır’’ sözünün sırrına erişsin. Aşk adı altında yatak için oynanan günlük flört ün değil..! Bir alem özlüyorum ki : orada erkekler evinden işinden yurdundan başka hane bilmesin. Aileyi bir gaile, çocuklarını çekilmez görmesin, bu hale getirmesin.’’evlat kokusu cennet kokusudur’’ hadis-i ile duygulansın. İçi cennet, dışı cennet olsun; cinnet olmasın. Erkek kendi karısından başka kadın,kadın kendi kocasından başka erkek tanımasın, sevmesin. Ailenin reisi olan erkek, ayarlı, kararlı, kavi, metin, vakarlı, çalışkan olsun.Yuvanın kurucusu kadın temiz, cefakar, sabırlı, saygılı sevgili olsun.
Şeyh Edebâlî, Osman Bey'in Rüyasına Girince Neler Oldu?
Osman Bey, dergahta yatarken rüyasında Şeyh Edebali hazretlerinin göğsünden bir ayın çıkıp kendi göğsüne girdiğini ve göğsünden bir büyük ağaç bitip dallarının alemi kapladığını, altından birçok nehirlerin çıkıp insanların bu sulardan istifade ettiğini görmüştü. Sabah olup rüyayı anlatınca, Edebali hazretleri, bu güzel rüyayı şöyle tabir etti: "Sen, Ertuğrul Gazi oğlu Osman, babandan sonra bey olacaksın. Kızım Mal Hatun'la evleneceksin. Benden çıkıp sana gelen nur budur. Sizin asil ve temiz soyunuzdan nice padişahlar gelecek, onlar nice devletleri bir çatı altında yollayacaklar. Allahu Teâlâ nice insanın huzur ve saadete kavuşmasına, İslam dini ile şereflenmesine senin soyunu vesile edecektir."
Reklam
4 Halife
Bunların kurduğu esrarlı bir dörtköşedir ki. bu dört köşenin her çizgisi üzerinde, her biri kendi mizacına göre O'ndan, O nurdan renk veren birer pencere... Yani yine onlar yok, O var... O'nsuz, bunlar, şu bildiklerimiz mi olurdu? Ebu Bekr, Ömer, Osman ve Ali O Nurun etrafında dört cepheli bir fenerdir ki, kendi öz renkleri üstün yaratılışları içinden yine O'nu ifadeye memur...
Sayfa 473 - Büyük DoğuKitabı okudu
Hz. Osman
İlim, haya ve ahlâk tecellisinden son merhale... «— Ümmetim içinde haya bakımından en ilerisi Affan oğlu Osman'dır.»
Sayfa 472 - Büyük DoğuKitabı okudu
Nasip büyük olunca, işaretleri de büyük olur.
"...tam kalbinin üstünde, bir çınar fidanı büyür, büyür, büyür. Çınar yıldızlara, karşı tepelere ve dört bir yana dal budak salar. Dallar, budaklar tepeleri, dorukları aşar, ülkeleri gölgelendirir, rahmet yağdırır, nur yağdırır. Osmancık uyanır. Osmancık artık Osman Bey olmuştur."
Said Nur ve Talebeleri. Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırtısı, nutku, alayişi, nümayişi yoktur. Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inanlı kalabalığıdır. -Osman Yüksel Serdengeçti
Reklam
462 öğeden 451 ile 460 arasındakiler gösteriliyor.