1. Dünya Savaşı'nın arifesinde İttihatçı politika tarihte pek olmayan ananevi bir Osmanlı-Alman dostluğundan söz eder oldu. Oysa Osmanlı'nın tarihten gelen en önemli politik dostları Fransa ve İngiltere'dir. Son 40 yılda Fransa ve Britanya'nın aleyhinde gelişen diplomatik manevralar böyle bir sloganı beslemiştir. Öbür taraftan Almanya-Avusturya gibi bir camia tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun batıda karşı karşıya geldiği bir güçtü.
Lozan Antlaşması
Hâlâ bu antlaşmanın zafer mi hezimet mi olduğu konusunda tartışmalar devam ediyor. En doğru sözü tarihçiler söylüyor: Lozan bir uzlaşmadır. Yeni Türkiye hukukunu kabul ettirmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın yenik devletleri içinde kendisine dikte edilen Paris Antlaşmaları dizisinden Sevres'i kabul etmeyen -Bunu aslında Osmanlı Hükümeti de kabul etmemiştir, çünkü ortada bir meclis yoktu- Anadolu Hükümeti, kendi şartlarını dikte ederek kabul ettirmiş ve büyük bir uzlaşma sağlamıştır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Balkanlar
Balkanlı milletler bağımsızlıklarına kavuşunca,tekrar 14.yüzyıldaki boğuşma sürecine dönmüşlerdir.Yalnız birbirleri ile değil,kendi sınırları içerisinde beş yüzyıllık bir tarihin yarattığı dini-etnik grupları hunharca yok etmeye çalışmakla,büyük devletlerin ve blokların planlarına alet olmakla,Birinci Dünya Savaşı'nda görüldüğü gibi,dünya barışını tehdit etmektedirler.
Osmanlı İmparatorluğu, Ekim 1914’te âdeta sürüklenircesine girdiği I. Dünya Savaşı’ndan, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’yla ve çok büyük kayıplar vererek çıkabildi. Osmanlı orduları dört yıl süren bu zorlu savaşta, birbirinden çok uzak yerlerde Çanakkale, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin, Hicaz, Yemen, Süveyş Kanalı, Makedonya, Galiçya ve Romanya cephelerinde savaştı. Neden bu kadar çok cephede savaş!.. Çünkü Osmanlı hükümeti o sırada Almanların güdümündedir; amaç, Almanya’nın yararları için on bir ayrı yerde cephe açarak İngilizleri uğraştırmaktır…
Kurtlar Sofrası: Paris Barış Konferansı 18 Ocak 1919’da başlayan Paris Barış Konferansı, temelde I. Dünya Savaşı galiplerinin Osmanlı topraklarını paylaşmalarının, Ortadoğu’nun haritasını cetvelle yeniden çizerek bölgede yeni devletler yaratmalarının toplantısıdır. Bu toplantıya 32 devletin temsilcisi katılmıştı. Ancak etkinlik ve yetki beş büyük devletin elindeydi: İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya ve Amerika. Kimi yazarlar Paris’teki bu toplantıya “Paris’te Kurtlar Sofrası” adını verirler. Paris Konferansı’nda Osmanlı İmparatorluğu paramparça edilip, cetvel ve pergelle Arap devletleri, Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve İsrail’in kuruluş oluşumları gerçekleştirildi. Paris Barış Konferansı’nda, Osmanlı devleti ve genel olarak Türklük dört önemli noktadan saldırıya uğruyordu. Bunlar: 1. Osmanlı topraklarının paylaşılması ve yeni devletlerin yaratılması; 2. Yunanistan’ın Megali İdea’sı için Yunan işgallerinin sağlanması; 3. Ermeni isteklerinin dikkate alınması; 4. Kürt isteklerinin görüşülmesi
Birinci Dünya Savaşı sonunda batmış olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan geri kalan çıplak 10 milyon Anadolu insanını örgütlediği için, onları ruh ve güç birliğine kavuşturabilen Milli Mücadelecilerin başında olduğu için, 10 milyon aç insanın desteklediği yırtık postallı askerlerle 'Büyük Devletlerin' desteklediği ordulara karşı zafer kazandığı için, Atatürk'tü O...
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.