"Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikati tanımayan, hayalâta sapar. Sırat-ı müstakîmi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer. Muvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır."
... Hazret-i Ali (ra)'ın şu nasihati çok mühimdir:
"Çocuklarınızı kendi yaşadığınız zaman göre değil, onların yaşayacakları zamana göre (mukâvemetli) yetiştirin."
Bu mukâvemet; başta doğru inançta, sonra sırât-ı mustakîm üzere yaşamakta, bilhassa takvâda, ahlâkta, özellikle de lâyığına muhabbet ve müstahakkına nefret hususunda mutlaka gerçekleştirilmelidir.
Sayfa 140 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Tanrı Enki ile tanrıça Ninhursag'ı konu alan tablette cennet hakkında şu bilgiler var: Dilmun (Cennet) adında, saf, temiz ve parlak bir yer vardır. Burada ne hastalık var, ne de ölüm. Tek kelime ile 'yaşayanlar ülkesidir'. Burada hiç kimse kimseye zarar vermez; yaşlılık, vücut ağrıları yok. Irmağı geçen (ki İslamda halk tabiriyle buna sırat köprüsü denir) artık mutludur.
Sayfa 41 - 1.Bölüm: Kuran'da öne sürülen kainat yaradılışının tarihteki kökeniKitabı okuyor
En temiz topraklara gül eksem mantar biter
Yollar sırat köprüsü,durmak düşmekten beter!!
Sayfa 27Kitabı okuyor
BİR OLUMSUZLAMA OLARAK
SIRÂT-I MÜSTAKÎM
Sırât-ı müstakîm, öncelikle yanlış toplumsal ahlaki düzene karşı bir yabancılaşmayı gerektirir. Zira batılın parçası olarak hakikati ortaya koymak, yanlışın ortağı olarak doğruyu duyurmak mümkün değildir. Yıkmak ya da kurmak, yaşasın ya da kahrolsun arasındaki çatışmanın sonunda, batıl ortadan kaybolur, gerçekte bütün ağırlığıyla kendini hissettirir. Allah'ın gönderdiği dinin hak olarak isimlendirilmesi tam da yarattığı bu sonuç sebebiyledir.
Hak olarak din, her hak edene hakkının teslim edilmesini sağlayacak; yaşama hakkı olmayan hastalıklı, batıl, kötücül ne varsa onların kıyametini koparacaktır. Kıyamet gününün isimlerinden birinin de hakk'a olması ile dinin hak olarak isimlendirilmesi tesadüf değildir. Hak nedeniyle dinin her an kıyametler koparması beklenir: kötülüğün, zulmün, kıyım ve katliamların, açlık ve esaretin hülasa kötü olarak görülen ne varsa bunların kıyametinin koparılıp sonlandırılması o dinin kıyamet misyonudur.
Ömer bin Abdülaziz
Hulefay-ı Raşidinin beşincisi kabul edilen mübarek bir zattır Ömer bin Abdülaziz.
Devrin meşhur âlimleri devlet başkanı olması için çok ciddi bir ikna çalışması yapmışlar.
Ancak o şekilde kabul etmiştir. Halife olunca sarayda oturmayıp kıl çadırda oturmuştur.
Hanımına ait zinet eşyalarını ve malının pek çoğunu Betül mala, hazineye devretmiştir.
Yakınlarından kimseye bir iltimas geçmemiştir. Yakınlarını kayırmamış ve bir imkan vermemiştir.
Valilik, komutanlık, kadılık ve vergi memurluğu gibi makamlara çok liyakatli kişileri getirmiştir.
Muaviye ve Yezit'ten kalma ehl-i beyti rahatsız edici ve rencide eden bütün uygulamaları kaldırmıştır.Muaviye ve Yezit'in haksız olarak elde ettiği malları geri alıp hazineye devretmiştir.
Vefatına Müslümanlar kadar gayri müslim olan halklar bile üzülmrşlerdir.
Sayfa 200 - Gülnar YayıneviKitabı okudu
Bediüzzaman Said-i Nusî
Üstad gibi inandığı dava için başını ortaya koyan, malı makamı zaten terketmiş yiğitler dünyanın gidişatını değiştirebilirler. O esaret ve hapis yıllarında birçok genç hakiki imana kavuşmuşlardır. O dönemde yasaklanıp toplanan Risale-i Nur Küllüyatı şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılıp dağıtılmaktadır.
En önemlisi de bumübarek zatın dünyada yeri belli olan bir mezarı dahi yoktur. O dönemde Adnan Menderes' i aşan zihniyet bir gece mezarını açıp cenazesini alıp bir meçhule defnetmişlerdir.
Sayfa 240 - Gülnar YayıneviKitabı okudu
Dünyanın ve insanın bütünlüğünü tamamlayan meselelerdir.
Dünya bir cennet değildir.
Dünya bir sırat köprüsü değildir.
Dünya bir ölüm değildir
Dünya anne karnı değildir.
Dünya DÜNYA' dır.
Onun kendine has özellikleri ve kusurları vardır..
Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikatı tanımayan hayalâta sapar. Sırat-ı müstakimi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer. Muvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.
Muhakemat
Sırat'tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden
Niyet ak güvercin,vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden
Sayfa 17Kitabı okuyor