“Ünlü İtalyan gezgini Marco Polo, bir “seyahatname klasiği” olan II Millione adlı yapıtında, Türk kadınlarının “ahlaki temizliğini” över ve onların “tüm dünyanın en temiz ve ahlaklı” kadınları olduğunu söyler.”
Sayfa 266
KUDÜS Hiç kuşkusuz Kudüs çok ziyaret edilen bir şehir olarak sayısız seyahatnameye konu olmuştur. Sadece XIX. asırda basılan beş bine yakın seyahatname ve kitap sayılmaktadır. Fotoğraf koleksiyonlarının sonu yoktur. Kudüs, Osmanlı İmparatorluğunda payitaht İstanbul'dan bile daha çok ziyaret ve tasvir edilen bir şehirdir. Ne var ki tasvirler çoğunlukla saf bakışlı ve soğukkanlı adamlar tarafından değil, daha çok bir dinin sadık veya bağnaz mensuplarınca yapılmıştır. Murat Bar-dakçı'nın, Falih Rıfkı Atay'ın "Zeytindağı" adlı şaheserinden aldığı bir deyişle; "Kudüs, dini oyunlaştıran bir garp tiyatrosudur." Barış şehri, her zaman savaşın ve gerilimin yeri olmuştur. Kiliselerdeki rahipler bile birbirlerine duydukları husumetten dolayı geçen asırda silahla gezerlerdi. Bugün bile ne kadar dost oldukları şüphe götürür. Her mezhep ve tarikat öbürünü dışlayan bir havadadır. Dinler arasındaki kavga ise dünya barışını tehdit etmektedir.
Reklam
"Yolunu bir kere kaybetmiş insan artık her sesin ardından gider."
Kubilay Han, gerçekten yaşamış bir kişidir. Pek çok okuyucu, Samu­el Taylor Coleridge'in "Kubla Han" adlı şiiri yüzünden onu hayal mahsulü yahut efsanevi bir kişilik sanmış olsa da, kuşkusuz tarih sahne­sinin bir oyuncusuydu ve Çin ile Asya'nın büyük bölümünü etkilemenin yanında, Avrupa tarihinin seyrini de değiştirdi. Dünyanın her yanındaki çağdaşlarının çoğu onu duydu; çeşitli dillerde 13. ve 14. yüzyıllarda ya­zılmış kitaplarda adı geçti. Farklı toprakların sanatçıları onun resimle­rini çizdi. Çin resimlerinde bir Moğol olarak betimlendi, İran minyatür­lerinde bir halifenin giyim ve görünümüne sahip olarak çizildi, Marco Polo'nun seyahatname taslaklarında beyaz tenli bir Avrupalı kral olarak gösterildi. Her uygarlık Kubilay'ı kendi ışığında tanımladı. Sonuç olarak ünü bütün dünyaya yayıldı.
On In Xanadu did Kubla Khan A stately pleasure-dome decree: Where Alph, the sacred river, ran Through caverns measureless to man Down to a sunless sea. So twice five miles of fertile ground With walls and towers were girdled round: And there were gardens
Peym Eyaleti:
Burada şöyle bir çirkin adet var: evli bir adam yirmi günlüğüne evinden ayrılırsa, karısı isterse hemen başka birisiyle evlenebilir; erkekler de aynı ilke doğrultusunda gittikleri yerde evlenirler.
Sayfa 95 - Alfa Yayınları
Kitap bir seyahatname ise bir anda gezginin yerine geçiyordum. Yeni topraklar, yeni deneyimler, yeni kültürler etrafımda bitiyordu. Yüzüyor, keşfediyor, savaşıyor, acı çekiyor, zaferimin tadını çıkarıyordum.
Sayfa 113 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.