Mantıki Şüpheye (Reasonable Doubt) Yobazın Bakışı
Türkiye’de körüklenmeye çalışılan ordu düşmanlığını büyük bir kaygıyla izliyorum ve bir dedektif mantığı ile kendime şu soruyu soruyorum: Türkiye’ye fenalık etmek isteyenlerin ilk yapmaları gereken nedir? Cevap belli. Bu ülkenin tek sağlam kurumunu ortadan kaldırarak ülkenin dağıtılmaya hazır bir yığın haline gelmesini sağlamaktır. O zaman hedef bellidir: Türk Silahlı Kuvvetleri. Bu hedefe yönelik hücumlar son yedi yıldır giderek azan bir şiddet ve kesafete ulaşmıştır. Bunu görmeyip gündelik tekil olaylara takılmak bir bilim insanının değil, ancak bir yobazın davranışı olabilir.
BUZDAKİ KIZ | ROBERT BRYNDZA
"Acı hissetmiyordu ama acının yanı başında olduğu endişesini taşıyordu. Şimdilik acının üzerinde yüzüyordu ama yakında acıyı hissedecekti. Şimdilik sadece izliyordu." Gizem yüklü sürükleyici bir gerilim romanı. Eğer Karin Slaughter, John Hart ya da Wulf Dorn'u seviyorsanız Robert Bryndza'nın yepyeni serisi tam size göre. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Dudakları bir şey söylemek üzereymiş gibi aralanmıştı. Vücudu buzun içinde donup kalmıştı... O ne ilk ne de sonuncu olacaktı... Genç bir adam Güney Londra'daki bir parkta, kalın bir buz tabakasının altında bir kadının cansız bedenini bulunca, cinayet soruşturmasını yürütmek için Dedektif Erika Foster göreve çağırıldı. Buzdaki Kız'ın sakladığı karanlık sır neydi? Erika gerçeği aydınlatmaya yaklaştıkça katil de ona yaklaşıyordu. Erika'nın yürüttüğü son soruşturma felaketle sonuçlanmış ve kocasının ölümüne neden olmuştu. Kariyeri sallantıda olan Erika'nın bu sefer kişisel sorunlarıyla olduğu kadar, daha önce hiç görmediği kadar tehlikeli olan katille de yüzleşmesi gerekiyordu. Peki ama katil ona ulaşmayı başaramadan Erika katili yakalayabilecek miydi? "Bu kitaba gerçekten, gerçekten bayıldım ve Erika Foster kesinlikle tam benim tarzımda bir karakter. Zeki, kararlı, açık sözlü ve tutkulu; hikâye beni alıp götürdü. Sağlam ve büyüleyici bir dille yazılmış. İkinci kitabı dört gözle bekliyorum." -Angela Marsons, Sessiz Çığlık'ın yazarı-
Yabancı Yayınevi
Reklam
Amazon Efsanesi #3
Aleka üzerine son bıçakları da yerleştirdikten sonra Gregg'in yanına gitti. İki elini birden yüzüne koyup şakaklarına, yanaklarına ve en son da çenesine dokundu. Gregg'in şimdiye kadar Aleka'dan aldığı en şefkatli temastı. "Seni seviyorum, dedektif. O kadar çok seviyorum ki, bu senden nefret etmeme sebep oluyor." "İyi gidiyordun ama son cümleden emin değilim," dedi Gregg kafası karışık bir halde kaşlarını çatarken. Aleka gülerek alnını alnına yasladı. "Güven bana. Bu iyi bir şey." Gregg başını salladığında Aleka ellerini omuzlarına götürdü. "Bana biraz zaman ver. Bak, duygularımı kabullendim ve bundan kaçamayacağımı anladığımda da bizi sona götürdüm. Dolambaç yok, oyun yok. Mara bize her zaman 'Karşılaştığınız sorunu çözemiyorsanız onu kendinizin yapın,' derdi. Ben de seni kendimin yaptım."
Ephesus YayınlarıKitabı okudu
“Neredeydin? ” dedi yataktaki yaşlı kadın. “Tuvaletimi yapmam gerekiyordu ama yanımda kimseyi göremedim.” Genç adam. onun hırçın ses tonuna karşılık, ayakucunda duruyor ve sakin bir şekilde gülümsüyordu. Kelimelerin ne anlama geldiğini unutmuş gibi, belli belirsiz bir sesle “Tuvaletimi yapmam gerekiyordu” diye tekrarladı. Adam, “Sana
Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne
Kaybolan Anne
1900’lerin başında, İngiltere’de yaşayan dul bir kadın ve yetişkin kızı uzun ve yorucu bir Güneydoğu Asya tatilinden dönüş yolunda son durakları olan Manş Denizi kenarındaki küçük Fransız kenti Trouville’e sabahın erken saatlerinde ulaşmışlardı. Buradaki bir otelde gün boyunca dinlenip ertesi gün kendilerini İngiltere’ye götürecek olan
Yabancı Yayınları
Reklam
Geri116
170 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.