Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir gün, bir kişi, Hâce Azîzân’ın huzurunda: “Âşıklar bir demde iki bayram ederler.” mısraını okuyunca o : “Hayır! Üç bayram ederler.” buyurdu. O zat bu sözün manasını sorunca Haze Azîzân: “Kulun bir kere Allah Teâlâ’yı zikretmesi, Hak Teâlâ’nın onu iki zikri arasında gerçekleşir.” Yani Hak Teâlâ önce kendisini zikretmesi için o kula yardım eder. Bu sayede kul zikre muvaffak olur. Sonra Allah Teâla kulunun zikrini kabûl şerefiyle müşerref kılar. Tevfik, zikir ve kabûl... Bir nefeste yaşanan üç bayram...
Yüce peygamberin Allah ile konuşması ;
– “Sonra yaklaştı derken sarktı; iki yay kadar, hatta daha yakın oldu” (53- 8-9) Ayeti kerimesi ile belirtilen sırra mazhar olduğu zaman şu hitabı izzet geldi: -Yaklaş ey halkın hayırlısı yaklaş Ya Muhammed, yaklaş ki dost dostu ile baş başa kalsın. Böylece mekandan münezzeh, keyf ve keyfiyetten ari; niteliksiz baş gözü ile
Reklam
Arş
Yedi kat gökler ve yerler Arş’ın yanında sema altına asılmış bir kandil kadardır. Arşın çevresinde yetmiş bin saf melaike tekbir ve tehlil okuyarak tavaf ediyorlardı, bunların arkasında yetmiş bin saf melaike ayak üzerine durup tekbir ve tehlil okuyorlardı, bunlarında arkasında yüz bin saf melaike sağ ellerini sol elleri üzerine koyup her
Allah yarattığı her kuluna şahdamarından daha yakınken, o ancak başı sıkışınca ya da bir felaketle karşı karşıya kalınca hatırlıyordu Rabbini. O da sadece "Allah'ım, sen yardım et!" diyerek. Kuldan istemek insanın değerini düşürürken, Allah'tan istemek hatta O'na yalvarmak insanın değerini artırıyor demek, diye içinden geçirince "Allah'a muhatap olmaktan, O'nun huzuru ile müşerref olmaktan ve O'nunla ulvi bir soh- bette bulunmaktan daha büyük bir izzet ve şeref düşünülebilir mi?"
MAVİ SİNEKÇİL KUŞU Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
Para bize bir güç veriyor. Öyle bir modernist akımın etkisi altındayız ki para aynı zamanda bir güçtür, bir imkândır ve bizi diğerlerine karşı özgür kılar. Esasında para bir vasıtadır. O vasıtayı gaye hâline getirdiğimiz zaman zaten biz hayatımızı kendi kendimize zehir etmiş oluyoruz. Kendimizi hapse atmiş oluyoruz. Zaten para bir vasıta olduğu
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Esma-ül-Hüsna
fütuhat-ı Seyyid Muhammed Ruhi Esmaül Hüsna 2 cilt 434 sayfa Ya Fettah İsmi Şerifi Tecelligahı İlahiye'nin hakikat parıltıları Böyle bir vahşetle başlamış savaşların neticesinde Hakikati İlahiye'den bir sonuç beklenmesi mümkün olmaz. Cihad meydanında bir taraf Müslüman olduğunda bu durumda kafirler için bir merhamet söz konusudur.
Sayfa 434 - Ruhi YayıneviKitabı okudu
Oryantalizm ve sömürgeciliğin aracı haline gelen Batı’nın bilgi ve kültür aracılığı ile Doğu’nun üzerinde oluşturduğu tehakkümü açıklamak için Gramsci ve Bourdieu farklı ama tamamlayıcı metot kullanmışlardır. Yönetilenler kendilerine empoze edilen tehakküm kriterlerini kabullenerek tehakkümü hegemonyaya dönüştürmüşlerdir. Yönetenler, yönetilenleri kendi kendilerinden nefret ettirme ve kendi hegemonik yöntemlerine hayran duymaya'yöneltmişlerdir. Yönetilenler kültür, eğitim, sosyal ve ”sanatsal üretimlerinin yönetenlerinkinden daha kalitesiz olduğuna inandırıldıkları gibi yönetenlerinkini yüceltmeye özendirilmişlerdir. Gramsci hegemonya, Bourdieu ise sembolik şiddet üzerinden konuyu ele almışlardır. Gramsci hegemonyayı ”kabul edilen tehakküm" olarak tanımlamaktadır. Gramsci'ye göre egemen sınıf hakimiyetini koruma ve meşrutiyetini sağlama konusunda yönetilenlerden tam destek almayı başamuştır. Böylelikle yönetilenlerin yaşadıklarını tehakküm olarak değil de ”kendi iyilikleri için” veya ”başka türlü olamayacağı için” rıza gösterdikleri öne sürülmektedir. Bourdieu de benzer görüşleri sembolik şiddet yolu ile açıklamaktadır (Blanchet, 2018). İster hegemonya olsun isterse de sembolik şiddet olsun, her iki kurama göre yöneten-yönetilen ilişkisinde toplumsal düzenin devamı kültürel tehakküm sayesinde olmuştur (Burawoy, 2012).
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.