“Bu ülkede en güzel şiirler, çağımıza yaraşır bilimsel başarılar, uygar düşünce ile yaratıcı davranış, geriye değil ileriye dönük bir aşırılıktan, kökleri ulusal bilinçte olan arı Türkçe’den boy verecektir. Veriyor.
Türkçe gibi çok eski, çok düzenli, çok güçlü ve doğurgan bir dil, her türlü kavramın anlatımına elverişlidir. Yeter ki dilimizin gücüne inanalım, ana dili bilincinden, ana dilimize saygı ve sevgiden uzak olmayalım.
Türkçe, hem konuşma hem de yazı dili olarak incelikli, anlatım gücü yüksek bir bildirişme aracı şeklinde temayüz ermiştir. Bu özellik, tarihte az sayıdaki dile nasîb olmuş bir imtiyâzdır. Uğradığımız dil yıkımında yitirilen bu üstünlüğü yeniden ele geçirebilmek amacıyla Türkçe'nin enine, boyuna, derinliğine bakıma alınıp onarılması zorunludur. Tarihte ,devrimin yarar sağladığı tedavi ettiği görülmemiştir. Başta dil gelmek üzere köklü sunî müdâhalelerle, süreçlere mecra değiştirmek beklenmedik, istenmeyen doğumlara dahi yol açabilir.
Belçikalı Türkolog Prof. Dr. Johan Vandewalle, Türkçe hakkındaki çok mühim müşahede ve tespitiyle, âdeta, Türkçenin özüne iniyor ve Türkçe üzerinde farklı bir cepheden, düşünmeye yol açıyor.
Diyor ki:
"Türkçeyi biraz tanıyıp öğrenince, matematik bir yapıya sahip olduğunu anladım. O anda bende, bu yapıyı derinlemesine incelemek için merak uyandır. Türkçenin yapısında bana zor gelen hiçbir unsur görmüyordum. Kurallarının sayısı az olduğu hal de pek çok cümle üretilebiliyor. Kurallar sisteminin gücü çok büyük. Onun için Türkçeyi satranç oyununa benzetmeye başladım. 7 yaşındaki çocuk bile öğrenebilir. Bununla birlikte insan, hayatı boyunca satranç oynasa bıkmaz. Yeni hamleler, yeni oyunlar yapma imkânı var. Bunun gibi ben de 17 senedir Türkçe oynuyorum, sıkıldığım an hiç olmadı. Türkçenin yapısı, gerçekten ideal bir dilin yapısıdır.