Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman ne kadar da yorulmak bilmeyen bir koşucuymuş.
Merhaba dostlarım, uzun zamandır bir şey yazmadığımı farkettim ve ilerleyen yaşın getirdikleri ile geçen zaman düştü aklıma. Zaman ne kadar da yorulmak bilmeyen bir koşucuymuş. Olgunlaşma düzeyinin yaşadığın hayatla ilgili olduğunu , insanların salt iyi ya da kötü olmadığını, önceliklerinin değiştiğini , gençlikte olduğu gibi affedici olamadığını
Çocuklara Dini Eğitimi Nasıl Vermeliyiz
DİN EĞİTİMİ hakkında belki de ilk söylenecek şey, bu kavramın değişik çevrelerce değişik anlamlarda kullanıldığıdır. Bazıları, din eğitimi denince sadece okullarda ya da Kur’ân kurslarında verilen din eğitimini anlıyor. Böyle anlayınca da, çocuğa din eğitimi on beş yaşından sonra verilsin gibi kendince önerilerde bulunabiliyor. Fakat ideal din
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
ÇIPLAKLIK MESELESİ VE AMAZONİST TAHAKKÜM
- "Amazonist dikta “açacam, gösterecem ama bakamassınıs” diyor. “Baksanız da eleştiremezsiniz! Baştan çıkmanızı, tahrik olmanızı istiyorum elbette ama baştan çıkarsanız, tahrik olursanız eğer, size uygun etiketi yine ben tayin ederim: sapık…” (Meseleyi biraz sert değerlendireceğim. Ayrıca meseleyi dinî açıdan değerlendirmeyeceğim, çünkü karşı
İnsan olmanın birincil şartı kendine dürüst olmakla başlar ve öyle sürer. Ne kadar kendine dürüst olursan, o kadar çok insan olursun. Bunun en dinamik örneğini "ergenlik" dönemi olarak tabir edilen zamanda yaşanır, yaşadık. İlk önce fiziki sorgulamalar ile başlar, sonra içsel sorgulamalar başlar. İşte tam bu anlar insan olmaya başladığımızın göstergeleridir. Çünkü insan var olma ve varlığını ispat etme dürtüleri ile hayatın içinde yer alır. Ergenlik döneminde başlayan bu süreç hayat boyu devam eder. Farklı farklı evreler geçeriz, saçımızla, yüzümüzdeki sivilcelerle baş gösteren dürüst olma mücadelesi, ruh hallerimize etki ederek benliğimizi sarmaya başlar. İşte tüm her şey burada ortaya çıkar; ya kendini beğendirme hissiyatı ağır gelerek, kendisine dürüst davranmayı bırakarak yapmacık bir yol izler. Maddi manada estetik, manevi alanda yalancılık ile insan olma kabiliyetinden uzaklaşmaya başlarız. Yada kişi kendine dürüst olur ve önemli olanın insani duyguların gelişmiş olduğu idrakine vararak, kendine dürüst davranma yoluna girer. Kabulleniş ile dürüstlük aynı şeydir esasında. Yada aynı eksendedir desek daha doğru olacak. Nasıl göründüğümüzü, nasıl bir insan olduğumuzu kabul ederek -asıl olanın- insan olmak olduğunu anladığımızda, bu sorgularımıza vermiş olduğumuz cevapların dürüstlüğü kadar insan olacağız ve insan kalacağız. Demem o ki dürüst olalım, aslolanın zaaflarımızla ve eksiklerimizle var olmak olduğunun farkına varalım ve geçici olana değil bizimle kalıcı olana yatırım yapalım.
On Yaşında Dul Kadın
Az sonra, içimizi acıtacak, insanlığımızı sorgulatacak, dünyamızda çocuklara reva görülen muamelelerden sadece bir tanesinin dehşet verecek nitelikteki sözlerini, bu zorluğu yaşamış kadının içler acısı ve aynı zamanda yılmayan, pes etmeyen, hayat hikayesini okuyacaksınız. "Yemenli Nujood henüz on yaşındayken evlendirilmek üzere otuzlu
Reklam
Kaşanlıyım fena sayılmaz yaşamım… bir parça ekmeğim, bir parça zeka, iğne ucu zevkim var bir anam var yapraktan daha iyi dostlarım var akan sulardan daha hoş ve bir tanrım var buralarda bir yerde bu şebboyların arasında, bu uzun çamın altında suyun bilinci üzerinde, yasasında bitkilerin. ben Müslümanım kıblem bir kızıl gül namaz yerim pınardır,
Psikoloji Deneme
Ergenlik çağına girmiş her bireyin psikolojik destek alması gerekiyor. (Öfke nöbetleri gibi nöbetler geçiren çocukların ise ergenlikten önce !) Bir çok anne babaya göre çoçuk büyütmek sadece yedirip içermektir oysaki en önemli şeylerden biri çoçuğun psikolojisidir. Toplumun bir çok psikolojik sorunları öğrenip psikolojiyi bilip daha duyarlı olması gerekiyor. İnsan psikolojisinin asla sağlam olamayacağını her an ufacık bir şeyden bile etkileyebileceğini kabullenmesi gerekiyor. Akıl hastanelerinin psikolojik yardım destek alanlarının daha fazla olması gerekiyor. Çoçuk yapmak tamamen içgüdüsel bir davranıştır ve yapılması için üretilen tüm bahaneler bencilce ve aptalcadır. Anne baba olmanın çok ciddi bir şey olduğunu ve bunun için bile destek gerektiğini topluma aşılamak gerekiyor. Evet şu bir gerçek ki herkes tam olarak iyi anne ve baba olamaz ama sağlıklı olabilir. Kendinizde eksik şeyler hisseden ve bir şeyleri kabul edemeyen her bireyim çoçuk sahibi olması doğru değildir.
AUDREY’NİN HİKÂYESİ HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR! Doç. Dr. Şafak Nakajima Audrey, 1981 yılında Doğu Asya’da 24 milyon nüfuslu bir ada ülkesi olan Tayvan’da doğar. Bütün parasını kitaplara harcayan babası, Audrey biraz büyüdüğünde onunla düşünmeye dayalı sorgulama yoluyla konuşmaya başlar (Sokratik diyalog). Felsefe ve matematik kitapları
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.