Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
504 syf.
10/10 puan verdi
Dante 'nin deyimiyle.
Ve şair Vergilius 'un son on sekiz saati.
Bütün evreni avuçlarının içine alıp, evirip çevirip; "GÖRÜYORUM!!" diye anlatmaya başlayan bir falcı edasıyla, kendi hayatının ve ölümünün gölgesinde varlığı ve hiçliği sorgulayan, sorgulatan, her cümlesiyle on ikiden vuran çok farklı bir eser.
Okumak kesinlikle sabır
Çocuksun sen, hem de deliler gibi..!
“Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu”…
İlk dizelerinde bile insanı dizlerinden yakalayan,
Ne İleri ne de geri gitmesine imkân sağlamayan,
Durmak ve düşünmek fiilini tüm bedeninize hissettiren,
Bir sessiz çığlık gibidir “Çocuksun sen”.
Evet, çocuksun sen, ben ve bizler, hala yaşımız kaç olursa olsun,
Aşk ve sevmek! İnsanın her daim en büyük arayışı, en büyük ihtiyacı... Dünyaya gelişimizden bu yana içimizde sevme, sevilme ve bağlanma hissiyatı hep var! Diğer yarımızı bulma ümidiyle çıktığımız bu yolda, şanslı olan insanlara aşk bir kere uğruyor ve tam uğruyor. Bazıları ise defalarca denemesine rağmen hep yarım kalıyor, acılar çekiyor.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,8bin okunma
’Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk’’*
(İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acıları ile şerha şerhâ olmuş bir kâlp isterim.)
Gözyaşlarını tartan oldu mu hiç?
Kaç yıl eder, ruhu şakaklardan seyreden bir keder? Karanlıkta yastığın hangi ipliğinden sızacagını iyi bilen, tamı tamına iki damla, 'düşmekten'
Yazarın 'Lanetli' kitabının devam kitabı, 'Cehennem Azabı'. Öncelikle bir uyarı yapmak istiyorum; Lanetli'yi okumadan bunu anlamazsınız. Onu okuyunca da 'Cehennem Azabı' için sabırsızlanırsınız. Burada da küçük bir sır vereyim Lanetli seviyesinde beklentiye girmeyin.
İlk kitapta ölümünü ve Cehennem'i anlatan Madison; bu kitapta da aslında hayattayken yaşadığı olayları, hayalet olarak dünyada dolaşarak okuyucuya anlatır. Ama daha sonrasında da, aslında o her bir olayın bambaşka hikayeleri olduğunu öğrenir. Kendisi Cehennem'de iken hem sevgili ebeveyninden ayrılmamak, onların da Cehennem'de yaşamalarını garantilemek; hem de eğlence amaçlı bazı verdiği öğütlerin, onlar tarafından ciddiye alındığını görür. Hatta ebeveyninin bu öğütler ışığında, Cennet'i kazanmak için tarikat kurduklarını görür. Doğal olarak da büyük bir kalabalık, Tanrı öğretisi sandıkları öğütleri yerine getirerek Cehennem'i boylayacaktır.
Madison o kadar kritik bir konumdadır ki; Şeytan'la Tanrı arasında sıkışır kalır.
Chuck Palahniuk yeraltı edebiyatında okumayı sevdiğim bir kalemdir. Zihninden ve kaleminden dökülen kurgu yine inanılmaz güzel. Yine toplumsal çılgınlıkları yererek sıradışı bir kurguyla kaleme almış. Lanetli'yi daha fazla sevsem de Cehennem Azabı da hoşuma gitti ama bir tık aşağı.
Yeraltı Edebiyatı ve yazarı seviyorsanız kesinlikle seveceğiniz bir iki kitap sizi bekliyor demektir.
Okuyun, Okutun!..
Servet-i Fünûn döneminin kurucularından olan A. Hikmet Müftüoğlu, Meşrutiyet'ten sonra asıl kimliğini Türkçülük ülküsünü benimseyerek kazanmıştır. 1908'den sonra sosyal konulara yönelen ve toplumsal faydayı esas alan A. H. Müftüoğlu, milli edebiyatın oluşmasında önemli bir görev üstlenmiştir. Eserlerindeki amacı:
"Batı medeniyetini
Ey Kudüs - Mehmet Deveci
101 syf / Bengisu Yayınları
Puanım : 7
Ah Kudüs. Ümmetin yetim sevdası, direnişi, umudu! İçin için çağlayan dualarımızın ve serzenişlerimizin başkenti. Peygamberler yurdu, mukaddes şehir. Ey Aksa! Biz seni görmeden sevdik. Görmeden hasret kaldık sana. Senin yıkılışınla, yakılışınla, yandık ve de yıkıldık. Bir Selahaddin
“Anılar bedenden uzun yaşar”
Anılar Maddy’nin her şeyiydi çünkü o ölmüş küçük 13 yaşında bir kız çocuğuydu. İnanın bu benim değil Maddison Spencer’ın kendi sözleri. Aslında kitabı anlatmam için önce yazarın bende yarattığı fikirleri paylaşmalıyım. Kendileri çok iyi ters köşeler kaleme alabilen olay örgüleri alışılmadık diye nitelendirebileceğimiz türden kitaplara sahip bir yazar. Bu kitap içinse ilk kitap olan Lanetli’nin sayfalarını biraz karıştırmak lazım. İlk kitapta küçük Maddy Spencer’ın Cehenneme olan yolculuğunu ve orada yaşadıklarını okuduysakta devam kitabında işler biraz rayından çıkıp büyüyor diyebilirim. Lanetli ve Cehennem Azabı’nın mizah yansıtmalarını keyifle okudum. Lanetliye göre okuma oranının düşük olması beni şaşırttı. Genellikle devam kitaplarından çok bir şey ummadan başlayan bir okur olarak beklentimin baya üstündeydi.
Hukuk bürosunun alt kademesinde çalışan sıradan kızımız Penny ile dünyaca ünlü mega-milyarder Maxwell'in tanışması, Beautiful You(seks ürünleri) ürünlerinin geliştirilmesi sürecinde yaşadıkları ve Maxwell'in dünya ile ilgili fantastik planı anlatılıyor.
Kitapta uçuk bir kurgu söz konusu. Hayal gücünüzü ve yer yer midenizi fazlasıyla zorluyor. Özellikle Baba Kır-Sakallı kısmı mide bulandırıcıydı. Bunun dışında bazı yerlerde ani geçişler ve zaman kopmaları dikkatimi çekti. Örneğin Penny'nin Nepal'e gidişi, kaldığı süre ve dönüşü çok belirsiz ve aceleye getirilmiş gibiydi.
Yeraltı edebiyatını sevsem de benim için okuma süresince merak ve okuma isteği uyandırmadı.
Kitap için kısaca fazla gerçeküstü bir roman diyebilirim.
Yazarın Ölüm Pornosu kitabı daha güzeldi.
Bir de okurken Penny bana sürekli Big Bang Teory'deki Penny'i çağrıştırdı. Fazla yabancı dizi izlemenin yan etkileri sanırım:)
Keyifli okumalar dilerim..
“Biz, bir hasta gördüğümüz zaman sanki bu adam, anasından böyle doğmuş ve onun yaradılışı bundan ibaretmiş de, bu yaradılışa karşı hiçbir tedbir, hiçbir çare yokmuş diye düşünürüz. Uzman hekimse o hastalığın sonradan ortaya çıktığını bilir. Bundan dolayı hastayı, hastalığını geçirerek ilk haline döndürme düşüncesiyle kabul eder. Öyle ya! Şu kızlardaki bu rezil ve taşkın hal de bir hastalıktır.”
Sayfa 148’de yazarın kaleminden dökülen bu cümleler, kitabın ana düşüncesini özetliyor aslında. Henüz On Yedi yaşında genelevde çalışan Kalyopi’nin hikayesini okurken dönemle ilgili birçok sosyal mesaj okuyoruz. Ahmet Mithat Efendi bunu yaparken duygu sömürüsüne fazla girmeden gerçekleri bu çerçevede anlatıyor.
“Gönülleri bitmez gizlere dalıp giden
Çoğu, sular çağlayan ağaçlı yollarda,
Çocuk dilleriyle aç açarlar sevgiden
Körpe fidanların kabuğunu oyar da;
Sizi cehenneminizde izledim her an,
Kardeşlerim benim, açtır, severim sizi
O bitmez susuzluk, o açtı, o dolduran
Aşk testileri yüzünden gönüllerinizi!”
Cehennemlik Kadınlar - Charles Baudelaire
