Seneler önce fikirlerimin değiştiği üniversite yıllarında ilk defa okuduğum, kitaplığımın tekrar okunacaklar bölümünde ağırladığım kitaplardan. Ve her okuyuduğumda farklı bir cümleye dikkat ettiğimi, altını çizdiğimi farkettim.
Bazı hakikatleri biliriz ancak hayata geçirmek gayret ve irade ister, lakin bu hakikatlerin yaşanmış hayatlarla, örneklerle sunulması aşka şevke vesile olur, tesirini katlar, niyetin amele geçişini hızlandırır. İşte bu kitap ta, ne zaman aşka şevke ihtiyacım olsa başvurduğum kitaplardan...
'Ahirzamanda kendinize deli denmedikçe iman etmiş olmazsınız' mübarek Hadis-i Şerifini bu kitabı okuduğumda daha iyi anladım.
Kİtapta dinini yaşamaya çalışan ahirzaman delisi bir erkekle gayri müslim bir kadının evliği anlatılmakta.
Kitap çok uzun değil, Hekimoğlu'nun kendi cümleleri gibi; kısa, öz ama derin...yazarın hissederek yazdığı tesirinden anlaşılıyor bence çünkü islamı yaşama gayret ve azmini artırıyor okuyucunun.
Son olarak hakikatleri anlatmada geçerli olanın -hal dili -olduğunu, ancak yaşayarak temsil edildiğinde amaca hizmet ettiğini gösteren güzel bir eser.