Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
1984 George Orwel
George Orwel’in 1984 kitabını okuyorum bitirmeden yazma gereği duydum. Birazda saçma buldum. Şöyleki, Yazar elinden hak ve özgürlükleri alınan bir halkın çığlıklarını anti-sosyalizm üzerinden anlatma gereği duymuş bunu bir türlü anlayamadım,hatta anlamakta zorluk çektim? Kitabı okuyanlar bilir kitabın hiç bir yerinde sosyalizmin fikir babalarından bahsedilmiyor… Devrimlerin zorbalığa totaliter bir yapıya dönme olasılıkları her ne kadar muhtemelse, yinede bir ideoloji hakkında kötümser yada eleştirisel bir roman yazılsa bile o ideolojinin köklerinin ve felsefesinin araştırılıp okura satır aralarında anlatılması gerekir.Sonrasına okur zaten karar verir.Maalesef hiç öyle bir zahmete girmemiş yazar.Kaldıki roman ütopik bile olsa ütopyanın kendince gerçeğe dayalı bir inandırıcılığı olmalı,Neden bu barbarlığı inandırıcılığı daha etkili olacak Hitler yada Mussolloni gibileri üzerinden anlatmamışta, sosyalizm üzerinden anlatma gereği duymuş anlamak zor…Kaldıki kitapta karşı bir mücadele başlıyor ve orada sanki kapitalizm ile sosyalizm yer değiştirmiş gibi algı yaratılıp, söylemler sloganlar kapitalist baş kaldırı olarak karşımıza çıkıveriyor, ve bir anda kapitalizm övülüp düşünce suçluları kapitalistler oluyor. ve yine söylemlere bakıldığında sosyalist sloganları kapitalistler atıyor.Yazar her iki görüşü bir birine satmış bu kitapta…
Özetle ; Çok akıcı ama çok eleştiri alabilecek bir roman.Sosyalizmi bilmeyen okumayan biri, bu kitaptan sonra ; “vay be demekki sosyalizm pratikte buymuş”der ve anti- kominist biri olur.
Kitap insanı derinden sarsan bir anlatıma sahip.. Kesinlikle okunulması gereken başlıca yapıtlardan bir tanesi.Toplumsal hiyerarşinin, çalışma gücünün, baskı altında yaşamanın ve özgürlüğün ne demek olduğu, ne derece önem taşıdığı kitaptan çıkarılacaklardan yalnızca birkaçı..
1984
Okuduğum en farklı ütopya diyebilirim. İnsan okurken 1948 yılında 1984 ün böyle olma ihtimalini düşünüyor ayrıca günümüzdeki benzerlikleriyle de insana sürekli acaba dedirten bir kitap.
Oldukça ünlü bir distopya kitabı. Distopik bir eser okumaya karar verdiğim için 1984'ü okumak istemiştim. İlk başladığımda pek ilgimi çekmediği için ilk kısımları bile bitirmeden bırakmıştım. Daha sonrasında bitirmek için bi daha okumaya başladım ama birinci bölümden sonrasını okuyamadım.
Pek bana hitab eden bir tür olmadığını düşünüyorum. Bu kadar ünlendiğine göre vardır bi güzelliği fakat ben o yönden bakamadığımı düşünüyorum. O yüzden de pek sevdiğimi söyleyemem.
Akıl,düşünmek,duygular yasaktı. Akıllarını kullanamadıkları sürece isyan edemeyeceklerdi. Akıl ve duygular olmadan insan sadece bir et parçasıydı. Böylece kolayca yönetilebileceklerdi. Bir şeylere uyanan olursa işkence,101 numaralı oda,hapis,idam gibi yöntemler kullanıyorlardı.
Fahrenheit 451, 1984’ten birkaç sene sonra yazılmış, aynı dönemin eserlerinden. Konusu da aynı 1984 gibi, bir grup tiranın yönettiği distopyayı anlatıyor. Bu kitapların yazıldığı 1950’ler göz önüne alındığında, ABD ve SSCB’nin dünya egemenliği için yarışta olduğunu da hatırlamak gerekir. Birinci Dünya Ülkeleri insanları, sahip oldukları düşünce
