Kitabın arka kapağında yer alan, "Henüz anne karnındayken kat*l olabilir mi insan?" sorusuyla karşılaştıktan sonra bu nasıl olabilir acaba diye düşünmeye başladım.
Evinden çok uzakta, bir burs programı ile gittiği yeni bir yaşama "merhaba" diyen karakterin dönüşüm sürecini ben de merak ettim, en az kendisi kadar. Sonuçta her şeyiyle farklı bir yerdeydi artık.
Kitap ilerledikçe doğduğu hatta doğmadan önceki anlarına dair yazar karakterini okuyucusuna tanıtmaya başlıyor. Annesinin doğum sancılarına kadar iliştirmiş satır aralarına. Çektiği tüm acıyı siz de hissediyorsunuz. Ölü doğan ikizinin bedelini daha doğar doğmaz yaşamaya başlayan bir karakter var karşımızda. Nine halası ile olan bağı da o andan itibaren başlıyor. Tabii onun yaşamla bağı sadece bununla sınırlı değil. Sevdiği yazarın kahramanının yaşamına dair bazı detaylarla kendini bir şekilde ilişkilendiriyordu.
Edebî bir lezzet var kitabın içinde. Karakterlerin duygularını da çok iyi vermiş yazar. Tam da içinizde hissediyorsunuz. Kitabın içindeki tüm karakterlerin hikayesi etkileyici. Belki de yolculuktan öte yine bir yola dönüşme hikayesi...