Bu hikâyede yanan Boxer oldu. :((
Kitapta insanlara baş kaldıran, Beylik Çiftliğindeki hayvanların yönetimi ele geçirmesi , insanları kovması anlatılıyor. Her ne kadar insanları beğenmeseler de kitabın sonunda insan toplumundan farksız oluyorlar. İnsanların çıkarları için kutsal kitapları değiştirdikleri gibi onlar da ahlâki kurallarını değiştiriyorlar. Başlangıçta " Bütün hayvanlar eşittir." olan kuralları kitabın sonunda " Bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha da eşittir." oluyor. İnsanlarda, gözü açık olanın başa geçtiği gibi onlar da kendilerinden daha zeki olan domuzları başına geçiriyorlar. Başlarda gayet iyi bir şekilde halkını yöneten domuz Napeleon sonra pisliğin tekine dönüşüyor. Peki halk karşı çıkmıyor mu? Demiyor mu : "Eskiden daha iyiydik."diye?
Demiyor. Eskiyi hatırlamıyorlar. Tarihlerini unutuyorlar. Geçmiş unutulursa tekerrür eder. Halk kendini geliştirmezse -kitaba göre okuma yazma oluyor bu durum- gözü açık olmazsa, çok cefa çeker. İşte oradaki halk da böyle. "Napeleon her zaman haklıdır." diye diye, sorgulamaya sorgulamaya, insanlara karşı cesurca savaşıp ama köpeklere karşı savaşamayınca robotlaşıyorlar...
Zaman değişiyor ama bir şey hiç değişmiyor :
Elinde gücü bulunduran, zayıfı kullanıyor. Ve bu insanların ortak özelliği de ne biliyor musunuz?
- Şişman olmaları. Sjsjsjsjs
Eğer bir yerde şişman bir yönetici ve zayıf bir halk görürseniz bilin ki o şişman Napeleon'dur. Domuzdan farkı yoktur.
Marcus Tullius Cicero genel anlamda açıklayıcı bir kitaptı. felsefenin en temelinden alarak, anlaşılır bir şekilde başlıklar üzerinden 200 temel kavramı ele alıyor. benim gibi henüz felsefe tarihine dair okuma yapmamış kişiler için giriş seviyesi bir kaynak olarak gayet uygun, sadece bir ara her yeni başlığa geçtiğinde önceki sayfada anlattığı şeyi 1-2 cümlede tekrarlar gibi oldu. serinin diğer kitapları da okunabilir.
