Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
"Ve insan, insanı keşfetmeli. Onda bütün insanı duyarlığını diriltmeli. İnsansızlaşan bu çağda insana dönmeli."
.
Hiç Saadettin Acar kitabı okudunuz mu bilmiyorum ama keşke bitmeseydi dersiniz ya işte o yazarlardan birisi.
Kitap müslümanca yaşamak üzerine. Saadettin Açar lafı dolandırmadan, süslü cümleler kurmadan İslam’ın gerektirdiği gibi yaşamanın gerekliliğini vurguluyor. İnandığımız gibi yaşarsak özlem duyduğumuz Asr-ı Saadeti belki tekrar yaşayabileceğimizi inceden inceden zihnimize yerleştiriyor…
Okunmaya değer, durup ne yapıyoruz biz şimdi diye insanı düşünmeye iten bir kitap. Bu tarz denemelere yönelmek insana, unuttuklarını hatırlamaya, gözden kaçırdıklarını farketmeye sebep oluyor. Keyifli okumalar.
“İnsanın yaratıcısını hatırlaması, kendi hakikatini, varoluşunun anlamını idrak etmeye başlamasını da beraberinde getirir. Çünkü Yaradan’ını unutarak insan, o büyük davayı; varlığının anlamını da ıskalamış olur. Bir boşluğa, hiçliğe düşer peşi sıra… Allah’ı anmak ise ona, bir tarafıyla da ne olduğunu, nereye gittiğini tefekkür etmenin kapılarını aralar…”
.
”Müslüman, farkını ve etkisini Müslümanca yaşayarak gösterir ancak...”
.
“İmtihan dünyası burası, burada düzlük yok. Aştığımız her tepeden sonra yeni tepeler, yeni tepeler bekliyor bizi. Son nefesi vermeden de bitmeyecek bu savaş."
4 koca yıl... Dile kolay, gün gün eziyet, gün gün mutlulukla geçen 4 koca yıl olmuş Hawking okuyalı. Ona yeniden başlamak, onu ve onun azmini yaşayarak okumak çok farklı bir his. Kötülemek için söylemiyorum tabi ama o başarıyorsa biz neden başarmayalım. Hani biri başarmış, biri başarılı olmuş, biz neden başarılı olmayalım. Sabır ve azim ise en büyük yardımcılarımız.
Kendi hayatını anlattığı bu kitabında aslında yokluk yıllar, geçmiş zamana özlem, çocukluğu, okul yılları, hastalığı, sağlığı, evliliği derken çok iyi bir anlatım çıkıyor karşımıza. Esprili bir dil kullanması ayrı iyi, bu dili tertemiz bir şekilde çevirmek de bir o kadar iyi.
Onu okumak insanı gerçekten bir şeylere motive edebiliyor. İnsanın içine başarma azmi yüklüyor bu adam. Birileri gibi sen aslansın sen kaplansın gibi pohpohlar ile, kitabın kapağını kapatınca geçen bir heves değil; bir azim vermesi önemli.
İyi okumalar ve iyi geceler dilerim..
"... yaşamak düşünmemektir"
Neydi şimdi bu!
Huzursuzluğun kitabı mı?
Bir sandıktan çıkan, salt duyguların gümbürtüsü mü?
Hissizliğin, hisli manifestosu mu?
Bir kitap, bir tokat, bir dost yoksa bir insan mı!?
"Nice limanlara yanaşacak gemiler var elbette, ama hiçbiri hayatın ıstırap vermez olduğu limana varamayacak, her şeyi unutabileceğimiz bir rıhtım da yok."
"Emin ol, dünyada hiçbir şeyden zevk almıyorum. Bütün bu tatsız günler içinde yalnız seni arıyorum."
"Yalnız Seni Arıyorum" Orhan Veli'nin Nahit Hanım'a 1947-1950 yılları arasında gönderdiği mektuplardan oluşuyor. Mektuplarda ortak dostlardan, günlük hayattan, Orhan Veli'nin bir türlü rutine binmeyen iş hayatından, Nahit
İçinde şairlerden, yazarlardan bir çok güzel alıntının olduğu, farklı farklı hikayelerle konunun daha da anlam kazandığı çok hoş bir kitap ile geldim...
Aşk, sevgi, özlem dolu bir kitap...
Ben severek okudum,
Özellikle sonu klasik bi son değildi
Spoi vermeden nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama gökten üç elma düşmüş gibi bir son değildi, ya da ne bileyim kitabımızın adı Bende Eksiksin mesela ve ~ biri yoktu ama diğeri onun için de vardı ~ gibi bir son da değildi...
Tam aslında eksikliğin büyük darbesi vardı...
Neyse spoiler vermeden ifade edemeyeceğim kendimi
Okuyanlar beni anlamıştır ya da okuyacak olanlar sonrasında anlayacaktır
Rus Toplumuna Kısa Bir Bakış: Üç Kız Kardeş
“Sık sık düşünürüm. Yaşama yeniden, ama bu kez bilinçli olarak başlanabilseydi! Yaşamış olduklarımız, hani derler ya, taslak, öteki de onun temizle çekilmişi olsaydı, ne olurdu acaba? Sanırım her birimiz, her şeyden önce, yaşamış olduklarımızı bir daha yaşamamaya, ya da hiç değilse, kendimize bambaşka bir yaşama ortamı, ne bileyim, söz gelimi,
