215 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
Tu (Sen)
Kürt romanı konusunda en uzun yolu yürüyen Mehmed Uzun'un aslında ilk romanı olan ve Türkçeye çevrilen 'Sen', yalnızlığın, çaresizliğin ve aynı zamanda trajikomik bir biçimde direnişin romanıdır Trajik yaşamların, çaresi tükenmiş, buna rağmen menzilinden şaşmayan ve tam da bu yüzden yıkıma uğrayan, önemlerini yazgılarıyla ispat etmiş Kürt
Sen
SenMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20114,121 okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
"Nar Çiçekleri"... Ve diğer kitapları gibi yine kendini gösteren "Yaşar Kemal " ama bir farkla. Bu sefer kitap Yaşar Kemal'e ithaf ediliyor. Mehmed Uzun her zamanki gibi doğal, yalın, akıcı anlatımıyla okuyucuyu kendine çekmeyi başarıyor. Her zamanki gibi Mem û Zin, Siyabend û Xecê, Cembelî û Binevşa Narîn aşkı yüreğinize serpiyor. Her zamanki gibi Memduh Şevket, Celadet Bedirxan, Musa Anter, Ahmed Arif... vs satırlarda yerini alıyor. Çokkültürlülük, öteki, sürgün, özlem, aydın olma, dengbejlik, azınlık, yaşam mücadelesi, insanlık, var olma... çok güzel hayat hikayeleriyle kafalarımızda yer ediniyor.
Nar Çiçekleri
Nar ÇiçekleriMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20124,004 okunma
Reklam
720 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Binnur Şafak Nigiz
Çok uzun sürdü sanki bu kitap. Kitaplar uzatılmamalı gerçekten. İlk iki seriye göre daha sıkıcıydı bence. Evet bütün sırlar bu kitapta açığa çıktı. Keşke iki kitaplık bir seri yapıp bıraksaydı. Üçüncü gereksiz olmuş sanki. Sırları ikinci kitapta anlatır ve üçüncü bir kitapa gerek kalmazdı. Zaten çok gereksiz yere betimlemeler ve uzatmalar yaptığı için sayfa sayısı artıyor ve bunaltıyor bir süre sonra bu. En çok Karana üzüldüm. Adamı resmen 27 sene yalan içinde yaşatmışlar. Gerçekler acıydı. Hiç olmadığı kadar hemde. Güneş haketmediği şeyleri yaşamış. Evladını öldü diye göstermişler ve sonrasında deli olmuş, Sergen üvey annesi tarafından tacize uğramış, Bedo doğunun adetlerine kurban gitmiş, Asi baba sevgisizliğine toslamış, Yaşar Çakıl sevdiğine kavuşmanın özlemi içinde yanmış, Türkan hiç evlenmeden Yaşarı beklemiş, kanser olmuş tedavi görmemiş, Işık Çakıl, Karan'ın önünde intihar etmiş, Ferit Çakıl iki kadının da hayatını mahfetmiş... dedim ya işte karamsarlık kitabı diye. Aynen öyle işte. Mutluluğun M' sini bulamazsınız bu kitapta. Bir eğlence katan varsa o da Bedirhan... Bu yüzden en çok Bedirhanı özleyeceğim. Kitapta aşırı küfür geçiyor. Keşke biraz daha edebi bir dille yazılsaydı. Gerçekten böyle bir kitabın mutlu sonla bitmesini beklemiyordum. Kim bekler ki zaten. Valla ruhum karardı kitabı okurken. Dert üstüne dert. Bu nedir be Neyse ki üç kitaptır üzülen ben sonunda üzülmedim. Çok şükür
Neyt
NeytBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20191,205 okunma
720 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İlk kitaba göre olay daha çoktu ama sanırım karakterlerin kanlarının nasıl tersine aktığını bildiğim için ne yabancılık çektim ne de garipsedim. Onlar yaşarken ben izledim, onlar anlatırken ben dinledim, onlar yanarken ben de yandım sanki. Hepsine ayrı ayrı bağlandım, hepsini canım kanım saydım. Bir karakter nasıl cana bağlanır ben de anlamadım ama çok bağlandım. Asi, Karan, Defne, Bedirhan, Sergen, Billur, Yaşar Çakıl... Bir kısıma renk katan Kayserili akrabalar... Hepinizi sevmem normal mi? Sizi soluksuz okumama rağmen nefes aldığımı hissetmem nasıl olasılık kazanıyor? Dile kolay 700 sayfada birçok olay, birçok duygu yaşadık. İlk kitapta temeli atılan acılar bu kitapta detaylandı. İlk kitapta var olan yaralar bu kitapta kanatıldı. Karakterler büyüdü, bize içini açtı. Onlar ağlayamadı, satırlar ağladı. Sayfalar kendiliğinden aktı acı kendini göstermekten hiç vazgeçmedi. Son sayfa gelip çattı. Olayın yaşanmasını ne kadar sindirmeye çalışsam da yapamadım. Daha fazlasını öğrenme ihtiyacı hissederek hemen 3. Kitaba başladım. İlk sayfalardan içimi yakan geçmişin izleri ile tanıştım. Hissediyorum bu kitapla korlanan kalbim son kitapla mahvolacak. Not: Bir kitaba dair hissettikleriniz göreceli olabilir. İçinde bulunduğum hayatımın dönemi yoğunluğu gerektiriyor. Bu yoğunluktan kaçarken kitaplara sığınan biri olarak yeni yolculuğumu Asi Çakıltaşı serisinde devam ettirdim. Bu yoğunluğa, karmaşaya iyi geldiği için seriyi sevdim. Yanmaya devam diyelim o zaman. Neyt'te görüşmek üzere.
Reyc
ReycBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20181,558 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsan yaşamı
Ah insanlık... Kendi hayatını idame ettiren elleri öpülesi köy insanları, temiz, saf, iyilik dolu koca yürekler ne güzel hayatlarınız vardı sizin yitip giden canlar dan önce. Köyleri de çocuklarıyla mutluluğun ana yurdunda keyifle yaşayan çalışan çabalayan hayatın acı yanında nasırlı ellerin ürettiği altın başakları toplama sevincine bürünen deli dolu yürekli bir ailenin savaş sonrası dört erkek ferdini kaybettiği acı dolu bir hikâye ne zaman bir yanım acısa sarılırım toprak anaya ... Açılardan iyileşirim ben ah toprak anam yüreği kor ateş gibi çocukları için yanan anam hangi ana çocuğunu doğurduktan sonra, büyüttük ten sonra ölmesini ister ki... Hangi aşık maşuğunun ölümüne dayana bilir ki. Kör olası savaşlar olmasa, katliyamlar, olmasa, insanın özgürce yaşama isteği olmasa, savaş için mi doğdu çocuklar, geç kızlar, yeni olgunlasmaya yüz tutmuş gençler savaş icinmi doğdu ki savaşta oluyorlar ah toprak anam sen nicesin, nimetsin bizim için altın renkli sarı başak kadar kutsalsın başaklar var oldukça insanlar yaşar ve analar var oldukça... Toprak anam ben seni okuyunca çektiğin çileler, akıttığı yaşlar ve yaşama olan dirayeti beni olan acılarıma utandırıyor. Savaşlar yakıp yıkmak , harap etmek ocaklara kor ateşler düşürmek, insanı kendi hak ve hürriyetinden mahrum etmekten başka neye yarar ki. Evet nice hayatlar savaşlarda sönüp gider lakin barıştan yana umut hep vardır... Ah umut, Toprak Ananın bağrında yanan umut sen hiç eksik olma yüreğimizden. Okunmasını şiddetle tavsiye edeceğim, kendini bulmak hayata tutunmak, ve daha nice nice duyguyu bağrında yaşaman için tavsiye ediyorum.... Şükran DEMİRHAN
Şükran Demirhan
Şükran Demirhan
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262,2bin okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
'Ne kadar çok benziyoruz bu hikayeye Ahmet abi'
°Tanrı kimseyi insanın düştü yere düşürmesin, İnsanoğlu bezirgan olduktan sonra her şeyi alıp sattıktan sonra, insan olmaktan da çıktı. Yüreği alıp sattığı insanoğlu, yürek, yüreklikten çıktı. Aşkı, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği, barışı, arkadaşlığı, kandaki sıcaklığı, güzelliği alıp sattığı İnsanoğlu, İnsanoğlu insanlıktan çıktı, oburlaştı. Biriktirme hastalığına tutuldu. °En baştaki sorun di,' dedi Sultan. Bunu unutmayın,ilk önce dillerini unutup karıncalıktan çıkacaklar, fil olmak için can atacaklar. Durmadan fiillere öykünecekler. Her karıncanın içinde bir fil padişahı yatacak. Karıncaların kellelerini kesmektense, dillerini kesmek daha doğrudur. Anladınız mı dediğimi? °Ilk işimiz karıncalara filceyi öğretmek olacak. Karıncaların kendi dilleri yoktur,varsa da yetersizdir, anladın mı? Varsa da üç beş sözcüktür. Üç beş sözcükle de bu dünyada yaşanmaz. Dünyada tek bir dil vardı o da fil dilidir.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,5bin okunma
Reklam
53 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.