Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Yazarı ilk okuyuşum ama lezizdi o yüzden kesinlikle daha bolca kitabını okurum :))
Lara Young açık yürekli tatlı biraz küstah ve cömert görme engelli bir genç kadın. Doğuştan kör fakat diğer duyularını süper kullanabiliyor . Ayrıca sanatçı heykeller yapıyor ve güzel iş çıkardığı için satılıyor . Durango Falls adlı küçük bir kasabada yaşıyor 17
Cam Şato
Merhaba,
Sonunda Cam Şato serisine başladım. Dikenler ve güller serisini okuduktan sonra yazarın diğer serilerinin tüm kitaplarını aldım. 7 kitaplık serime başlamış bulunmaktayım.
Kitaba gelirsek olaylar bakımında baya doyurucu bir kitap ama bir giriş kıtabı olduğuda çok belli. Bazı spoileri bildiğimden kadın karakteri hari. diğer kişilere çok bağlanmadım. Zaten yazar erkek karakterileri yani Dorion ve Chaol öyle bir yazmış ki diğer asıl karakteri bilmesek bu ikisi ile olmaz dedirtiyor anlıyorsun bu ikiside olmaz yani diye.
Kadın karakterimiz Celena evet şımarık bir kızımız ve biraz ayran gönüllü birinci kitapta Prens Dorıon karşı hisleri var ama belli hoşlantı olduğu asla bir aşk söz konusu değil. Prens Dorion ise kızımıza ilk görüşte aşk oldu ama aşırı sünepe ve ezik bir karakter olmuş şuan kendisini sevemedim, ilerleyen kitaplarda baya iyi olduğunu dahil duyumlar aldım hayırlısı...
Chaol'la gelirsek olursak onu sevdim , Krallığın ordusunun yüzbaşısıdır. Ama hayatımda hiç adam öldürmemiş general ilk defa okudum oda ayrı bir mesele gülsem mi ağlasam mı bilemedim yani.
Kitapta gizemli bir sürü şey var ikinci kitaba daha da ayrıntılı öğreneceğiz. Okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum sayın okuyucular :)
Yedi hikayeden oluşuyor kitap. İsmini kitaptaki 4. hikayeden alıyor.
İlgiyle okudum ve beğendim. Kısaca hikayelerin konuları ve içerikleri şöyle;
1. Sarrasine
Paris'e nereden geldikleri belli olmayan, ama muhteşem zenginlikleri ile sosyete içerisinde yer edinmiş ve herkesin katılmaya can attığı partiler düzenleyen bir aile tanıtılır bize
Wiesław Myśliwski, Polonya edebiyatının önemli temsilcilerinden biri.Yazarın daha önce Aylak Adam Yayınları tarafından yayımlanan Taş Taş Üstüne kitabını okuyup, hayran olmuştum.
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez, Türkçede ikinci kitabı Wiesław Myśliwski'nin.İki kitabın çevirmeni de Neşe Taluy Yüce.
Her iki kitabı da çok sevmekle birlikte, üst üste okumamanızı tavsiye ederim.Wiesław Myśliwski'nin iki romanı da monologlar üzerinden ilerliyor.Üst üste okuduğunuzda sanki aynı anlatıcı hikâyesine devam ediyormuş gibi hissediyorsunuz.
En azından ben böyle hissettim.
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez'de romanın anlatıcısının neredeyse boş bir köyde bekçilik yaptığını görürüz.Evlerin sahipleri zaman zaman gelse de köye, genelde yalnızdır anlatıcımız.Köy mezarlığındaki ölüleri saymazsak.
Onlara, mezarlarına ayrı bir önem gösterir kahramanımız.
Gizemli bir ziyaretçinin gelişiyle birlikte, anlatıcının çocukluğu, gençliği, bugünkü hâli üzerine çok fazla şey öğreniriz.Fasulye ayıklamak, geçmişi ve bugünü üzerine kurulu bir köprüdür sanki.Hatırlama üzerine odaklanmış olan metinde, anlatıcı bugün ve geçmiş arasında gider gelir.
Kimi zaman çocukluğundan, kimi zaman iş yaşamından kimi zaman da müzik tutkusundan bahseder.
Bazen de savaş ve savaş acıları girer araya.
Polonya kırsal yaşamını iki kitabında da ustaca yansıtan Wiesław Myśliwski, savaş öncesi ve sonrası Polonya'nın da bir portresini çizer.Politik eleştirilerden kaçınmaksızın.
Çok çok sevdiğim bir kitap oldu Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez.
Buz ~ Buse Kudun
.
Sizi bir yerde görüp blogunda her gün sizden ve size hissettiklerinden bahseden birini düşünün. Ülke çapında meşhur olan bu bloga bakınca aslında bahsedilen kişi olduğunuzu fark ediyorsunuz. Her gün sadece bir kere gördüğü kıza karşı hislerini anlatan bir adam Umut. 365 gün sonunda blogu sileceğini söylemek devam ediyor
Trendeki gizemli şapkalı adamın insanların tüm dertlerine çare bulmasıyla başlayan roman insanı alıp inanılmaz yerlere götürüyor. Kitabın sonuna kadar kim olduğunu merak ettiğimiz şapkalı adam parası olmayanın cebinden para çıkarıyor, eşyası kaybolanın eşyasını buluyor, saplık sorunu olanı iyileştiriyor. Tüm bunları birkaç saniye içinde yapıyor üstelik.
Tabi ki bu dueum ülke çapında büyük olay oluyor, üzerine tv programları yapılıyor, herkes bu adamı konuşuyor: Doğaüstü olaylar uzmanı, fizikçiler, doktorlar, alternatif tıpçılar, gazeteciler...
Kitapta halkın nasıl büyük bir güç olduğunu, neye inanıyorsa, neyi istiyorsa, neyin peşinden gidiyorsa aslında gazetede, televizyonda gördüklerimizin o olduğunu anlatıyor. Aynı zamanda medyanın da gücünü görüyoruz, neyi nasıl göstermek istiyorsarsa öyle gösterdiklerini, insanı kral da soytarı da yapabildiklerini. Herkesin olaylardan yararlanmak için nasıl işler çevirdiğini, kendine para kapısı yaptığını.
Yazdıkça yazası geliyor insanın ama en iyisi kitabı alıp okumanız. Her yaşa uygun, çok büyük dersler çıkarılabilecek güzel bir kitap.
