Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Türk Edebiyatı'nın yazı makinelerinden biri çok keskin bir şekilde kullanabildiği kalemi belasına Cumhuriyet Dönemi öncesinde sürüldü. Karşılığında Gurbet Hikayeleri'ni ellerine verdi.
Cumhuriyet döneminde Anadolu'ya sürüldü karşılığı Memleket Hikayeleri kitabı ile geldi hemen her konuda ustalıkla incelikle ve etkili bir şekilde yazabilen abimiz kitaplarına başlamak için bana göre Memleket Hikayeleri harika olur.
Dilinde kullandığı tarifler insanın aklında harika bir şekilde canlanıyor. Dilin kıvraklığı öğrenmek isteyenler için mükemmel bir kitap.
Kimler okumalı Bana kalırsa okumaya yeni başlayan çocuklardan okumayı sevmek isteyen herkes Refik Halit Karay okumalı.
296 syf.
10/10 puan verdi
Cüzzam
Cüzzam Orta Çağın korkulu rüyası... Toplumdan izole edilmiş insanların acı hikayesi yüzyıllar boyu had safhada bir burukluk yaratmıştır. Üstüne üstlük izolasyon bir Cüzzam hastasına yapılan en makul müdahale olmuştur çoğu zaman. Tecride maruz kalmayıp öldürülenlerin sayısı da az değildir. Peki modern çağlarda durum nasıl? Günümüzde artık Cüzzam tedavi edilebilir, önlenebilir bir hastalık. Ama hastalığın çözüm aşaması 20. yüzyıla kadar uzar. Dünyanın muhtelif yerlerindeki hastaneler kapanır ve Cüzzam tamamen eradike (yok olma) edilir. Ama Elazığ'daki hastane kapanırken acı, dram, aşk, hasret, gurbet, vefa sadakat vb. kavramların ne demek olduğuna dair yüzlerce hikaye hatırlayanların dimağına saplanır. Bu güzel hikayeler birbiriyle bağlantılı eskiye özlemi tetikleyen bir üslupla Muhammet Yalçın Azizoğlu'nun girişimleriyle bir hazine misali toprağın altından çıkarılır. Üstelik gerçekliği o kadar barizdir ki ışıltısını ancak okuyanlar fark eder. Çünkü bu güzel, özgün konudaki gerçeği fazla kurgu hastanelerin ilaç kokusunu burna getirecek kadar insanı sarmalar. Hastalık yaşanmadan bilinmez ama acı yaşanmadan hissedilir. Acıyı hissettiren satırlar aşkına... İyi ki edebiyat var.
Henüz Yaşar Kemal ile tanışmadıysanız mutlaka okumaya başlayın. Kültürümüzü en iyi yansıttığını düşündüğüm yazar.
Bunu her kitabında görebilirsiniz.
Vermek istediği tüm mesajlar "iyi insan ol, dürüst ol, muhtaç durumda olanlara yardım et, değerlerine, onuruna, namusuna sahip çık." Çok kıymetli.
Yaşar Kemal Üç Anadolu Efsanesi ile yaşadığı toprakların özelliklerini nakış nakış işler. Kullandığı dil ve anlatımıyla buralardan biriyle konuşuyormuşsunuz gibi..
"Ormandan efil efil bir yel eser. İncecik, okşayan bir yel... Sular şıkır şıkır. Dallarda yaz kuşlarının sesi, koyaktan bülbül sesleri gelir. Bir kayalıktan batan güneşe yönlerini dönmüş sürmeli geyikler. Bir cennet dünya ki ortalık dünya derim sana..."
"Sen kendini gurbet elde sanma. Burada babayın atayın evinde say kendini. Öz kardaşıyın...Sevda zor. Senin sevdan daha daha da zor. Daha da belalı. Altından kalkılır. Sen dağları delen Ferhadı bilin mi? Zora dağ dayanmaz. Sevdaya dağ dayanmaz kardaşım..."
Tasvir ettiği kişiler de öylesine tanıdık...
Üç Anadolu Efsanesi elinizden bırakmak istemeyeceğiniz kitaplardan biri. Türkülerle, ağıtlarla anlatım bir o kadar doyurulmuş , tatlandırılmıştır...
Ara Güler'in mükemmel fotoğraflarıyla...
Bir Orta Anadolu köyünün nezdinde Cumhuriyetin ilk yıllarında tüm köylerin içler acısı durumunu anlatan bir zamanların yasaklı kitabı. Köyü ve köylüyü bütün çıplaklığıyla anlatan Makal, çok sade bir dil anlaşılır bir üslup kullanmış. Kitap yazıldığı döneme damga vurmuş. Kitabın özetini ise Cahit Külebiye ait şu mısrayla yapıyorum:
''Bir fakirlik, bir yalnızlık, bir gurbet
İnsan nasıl olsa katlanır...''
Mahmut Makal'ın köy yolculuğuna katılın.
367 syf.
9/10 puan verdi
Biraz ayrıntı içerebilir.
Dört ay kadar önce okudum bu eseri. Kitabı temin etmek zor oldu, piyasada baskısı yoktu. Yeni basımı yakında çıkacakmış ama yazarından aldık bu haberi.Belki de çıkmıştır takip edemedim onu.
Akıcı bir dil , anlaşılır bir üslup kullanılmış. Üç ayrı bölümden oluşuyor kitabımız. Üç ayrı anlatıcısı var. Kesinlikle en keyiflisi birinci bölümdü benim
Arafat'ta Bir Çocuk kitabı Livaneli'nin yazdığı 8 kısa öyküden oluşmaktadır. Kitabın ismini sevgili dostu Yaşar Kemal vermiştir. Kitabın konusu gurbet, sürgün,sınırlardan oluşmaktadır. Kitabın önsözünde ne kadar kurgu olduğunu belirtmiş olsada Livaneli bana göre kendi hayatında tanık olduğu kişiler.Olan şeyleri kendi yaşamamış olabilir ama çoğu gurbetçimiz bu durumlarla karşı karşıya kalıyor. Ya da insan ne kadar sınırlarından uzaklaştığını sanıyorsa aslında bir arpa boyu yol almamıştır. Kitabı okumanızı tavsiye ederim.
