Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Batılı bir yazardan bu kadar derin bir doğu hikayesi okumak şaşırtıcıydı. Kitaptaki 3 öyküden en sevdiğim, Hint bilgesini anlatan sonuncu öyküydü. Bizim Anadolu bilgelerinin söylediği "Dağda dervişlik kolay, marifet şehirde olmak" minvalinde sözleri tasdik etmesi de ayrıca hoşuma gitti.
4/5 Stars (%78/100)
Even though I was forced to read Emerson during my bachelor's, I really liked his style and his perspective on nature as a transcendentalist. Because he was heavily influenced by Hindu mythology and Persian Sufism, Emerson rejected the material world and focused on the spiritual world where the divine/God exists. That's the basic principle of Transcendentalism anyway. Nature is one of the most, if not the most important work of Emerson and even though there are many parts that I agree, I think I still prefer "The American Scholar." Still, no one can deny the importance of Emerson and his works in all American history.
Yaşadıkları zulmün daha kötüsünü başkalarına yaşatmaları üzücü...
Bu zamanda ve bu çağda tabii ki...
Zulmün bu kadar açık anlatıldığı bu eseri okuyup ders mi alamadılar yoksa kendilerine yapılanlardan dolayı tüm insanlığa hınç dolu bir şekilde mi yaklaşıyorlar karar veremiyorum..
Kerem ile Aslı misali aşklara
Bugün uzun zamandır okumak istediğim ama sürekli erteledigim kitapla geldim.
İskender Pala ile tanışmamış daha nice insan var.Duyduğum kelime dili ağır .Evet dili ağır hemen elinize alıp o kitabı sayfalar ilerleyerek hızlı bir şekilde bitiremiyorsunuz ama sindire sindire okuyorsunuz.Nakış işler gibi işliyor yazar kelimelerini.Bir masal gibi keyfini çıkarıyorsunuz kitaplarının .Bir alıştınız mı bırakıyorsunuz okuyayı
.
.
.
Bu kitabında yazar bizi masalsı bir aşk hikayesinde yolculuğa çıkarıyor.Kerem ile Aslı ,Ferhat ile Şirin misali aşklara...
20 yıl öncesinde başlamıştı herşey Kaksunia ile Bahşı arasındaki aşk . Mümkün olmayan bir aşktı onların ki.Bahsi müslüman Kaksunia hristiyan .Babası evlendirmek üzereyken kaciririr bizim oğlan kızı.Kaksunia gemide esir tacirlerinin arasında kalir.Gemi yol alırken bir fırtınaya yakalanır ve içindeki esirlerle batar.Kaksunia kurtarir kendini.Bahşı sevdiğini bulmaya gelir İstanbul'a.O dönem payitahta 1.Ahmet vardır .Kendi adına layık görkemli bir cami yaptırmak ister ve bizim oğlana önemli bir görev verir.Bahsi At Meydanı'nda hınca hınç doldururken görür bir cift göz aradığı ama bulamadığı sevdiği 20 yıl sonra karşısında.Öyle insanın içine işleyen bir aşk hikayesi ki.Tarihe yolculuğa çıkıyoruz.
Peki n'olacak bundan sonra?
Yeniden kavuşabilecekler mi?
Kesinlikle tavsiyemdir.Okumayan kalmasın . Tanışmayan varda en kısa sürede tanissin.Kitapla kalın...
Kristof Kolomb ve Afrikalı Holokost
Kristof Kolomb ve Afrikalı Holokost: Kölelik ve Avrupa Kapitalizminin Yükselişi adlı kitap 1992'de John Henrik Clarke tarafından yazılmıştır. Kitabın özgün adı ise: Christopher Columbus and the Afrikan Holocaust: Slavery and the Rise of European Capitalism
Kristof Kolomb'u biz hep Batı'nın anlattığı kadarıyla tanıdık. Okul
Adam kitabı yazarken hiç umursamamış kim ne kadar Budizm, Hinduizm biliyor diye ... Kafasında oluşturduğu evrende okuyucuyu ona hazırlamak da yok. Öyle direkt dan diye konuya girip ilerliyor. Kitap hiç akıcı değil.
Kitabı cidden övenler de hint mitolojisini bilerek ya da araştırarak bilgi sahibi olduktan sonra birkaç kere okuyup seviyorlar. Çünkü bağlantı kurması zor anca bitirdikten sonra üzerine düşünerek ve tekrar okuyunca anlaşılabilecek birçok şey var. Ve son olarak da adam sürekli direkt ya da dolaylı olarak dalga geçmiş Budizmle okuduğum incelemelerde denk gelmedim bunu da ben eklemiş olayım.
Sonuç olarak: Sevmedim. Önermiyorum.
