Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Çok fazla kelime hatası ve cümle düşüklüğü olması üzücü. Sonuçta iş kültür Yayınlarının bu konuda daha hassad ve dikkati olmasını beklerim.
Onun dışında 6 yaşında ki kızıma okudum. Her ne kadar adı prenses olsa da hüzünlü ve dostluk hikâyesi kitap.
Gregor bu kez, New Yorkun Yeraltı diyarına ait başka bir kehanette anahtar bir rol alacaktır. Bu kehanet, uğursuz bir fare olan Felaket hakkındadır. Yeraltındakiler Gregoru geri getirmek için küçük kız kardeşi Botu kaçırırlar. Gregor, kendine bağlı yarasa arkadaşı Ares ve huysuz prenses ile birlikte, Botu ve Felaketi aramaya başlar. Gregor eğer kehaneti zamanında tamamlayamazsa ne kendi hayatı ne de Yeraltı dünyasındakilerin hayatı bir daha aynı olacaktır Birinci kitapta olduğu gibi, maceracılar yolculukları sırasında serüven, tehlike, ölüm, kayıp ve değişimle karşı karşıya geliyorlar ve sürprizli son bir başka bölümün yolunu açıyor.
(Bot çok tatlısın..)
Geçekten çok güzeldi. Başta küçümsedim. Çünkü daha önce ne kitabın adını ne de yazarın adını duydum. Ama 15-20 sayfa okuyunca anladım kitabın kalitesini. Kitabı her kelimesi gözümde canlandı. Yazar öyle güzel anlatmış ki tavan arasını, pastaneyi, Sara'nın eski odasını kısacası her yeri ve her anı sanki orada bulunmuş ve bir film gibi izlemiş gibi yaşadım.
Önce gerçekten bir varlığın içinde bulunan minik bir kızın hata yüzünden hem babasını hem de her kuruşunu kaybeden Sara'yı anlatıyor kitap. Üzüntü ve biraz mutluluk veriyor insana. Kesinlikle büyük küçük demeden her insanın okuması gerek bu kitabı.
Ozan Beedle'in Hikayeleri
Herkese Merhabalar
Bugün sizlere E-kitap da okuduğum Ozan Beedle'in Hikayeleri kitabından bahsedeceğim. Kitap, büyücü çocukların bildiği meşhur hikâyelerden oluşuyor. Muggle dünyasındaki Pamuk Prenses, Rapunzel hikayeleri gibi Ozan Beedle'in Hikayeleri de büyücü dünyasındaki çocuklara öğütler vermektedir. Aslında çocuklar için olan bir hikaye kitabı, fakat ben her yaşta okurun okuyabileceğini düşünüyorum. Kitap hakkında küçük bir bilgi vermek istiyorum. Albus Dumbledore'un, Hermione Granger'a bıraktığı kitaptır. Kitap da son hikâye olan Üç Kardeşin Hikâyesi, Harry Potter serisinin 7. kitabına adını veren Ölüm Yadigârları'nın neler olduğunu anlatmaktadır. Bunlar mürver asa, görünmezlik pelerini ve diriltme taşıdır. Hikâye bu üç gizemli nesnenin Peverell kardeşlerin Ölüm tarafından nasıl kazanıldığını anlatarak son kitabın merkezini oluşturmuştur. Okurken çok keyif aldım. Dumbledore'un masallar üzerine olan düşünceleri ve açıklamaları çok güzeldi. Büyücü dünyası için öğretici nitelik taşıyor. Hikayeleri okurken, sürekli merak ederek okudum. Acaba hikayelerin sonu nasıl bitecek diye düşündüm...
Kitap 5 hikâyeden oluşmaktadır. Bunlar:
1. Büyücü ve Zıplayan Kazan
2. İyi Kader Çeşmesi
3. Sihirbazın Kıllı Kalbi
4. Tavsak Tavşancık ve Kıkırdayan Kütüğü
5. Üç Kardeşin Hikâyesi
Benim en çok sevdiğim hikayeler:
Büyücü ve zıplayan kazan, Üç kardeşin hikayesi, İyi kader çeşmesi.
Sihirli ve masalımsı bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, mutlaka okumanızı öneririm.
Siz de okurken çok keyif alacaksınız
#okudumbitti
#kitapyorum
Tekrardan iyi akşamlar
Serinin ikinci kitap yorumu ile karşınızdayım oldukça akıcı bir seri olduğundan hem çabuk ilerliyor hem de dinlendiriyor Ama sanırım üçüncü kitaptan önce araya başka bir kitap alacağım .
Gelelim bizim tatli kızıl saçlı artık 16 yaşını doldurmuş prensesimizin maceralarına
Anne Avonlea’da öğretmenliğe başlamıştır. Yaşamını Marilla ile birlikle devam ettirirken iki küçük yetimide yanlarına alırlar .
Öğretmenlik bir yandam çocuklar bir yandan ANNE hayallerinden vazgeçer mi dersiniz asla o hala hayalperest bir prenses
bu defa kitapta tesadüf eseri denk gelen bir aşk hikayesi de kitabı süslemektedir.
İlk kitaptan sonra biraz daha yavaş ilerledi aslına bakarsanız belki bu ANNE 'ye artık alışmış olmamızdandır kim bilir .
Dinlenmek isteyen her okur tavsiyemdir.
Arabistan’ da kadın olmak…
Suçtur kadın olmak ,lanettir, utanç kaynağıdır. Kız çocuğu doğurmak senin suçundur. Erkek çocuk doğuramadığın için suçlusundur.
Küçük bir kız çocuğu iken babanın hükmündesindir, ergenliğe ulaşır ulaşmaz kara çarşafa büründürülüp baban yaşındaki adamlara ikinci, üçüncü karısı olarak satılırsın. Artık babanın hükmünden çıkıp kocanın hükmüne girersin. Yoktur söz hakkın, özgürlüğün. Görevin kocanın isteklerini karşılayıp kendin çocukken erkek çocuk dünyaya getirmektir.
Bu düzene karşı çıkmaya çalışan prenses (prenseste olsa köle hayatı yaşayan) Sultana’nın ve lüks içinde yaşayan ama söz hakkı olmayan Arabistan kadınlarının gerçek hayat hikayesi. 13,14 yaşında evlendirilen ve evlilik öncesi sünnet edilen kız çocukları. Tecavüze uğradı diye suçlu bulunup taşlanarak öldürülen kadınlar, emirlere uymadığı için boğulan kızlar, şeriatçı, katı kurallar içinde yaşayan kadınlar ve tüm iğrençlikleriyle arap erkekleri….
Derin bir nefes alarak okunması gereken bir kitap.
TATLI VE DUYGUSAL BİR ÖYKÜ
Kaynaklar:
Shakespeare, Confesio Amantis adlı eserde yer alan John Gower'ın Apollonius (Pericles) of Tyre adlı öyküsünü kullanır. Gower, Yunan halk öyküsünü genişletmiştir. (1390'lar)
Shakespeare, Laurence Twine'in The Pattern of Painful Adventures adlı kısa romanından da bazı ayrıntılar alır. (1576)
Shakespeare, oyunlarını izleyicilerin
Anna Kemo& Sara Ogilvie harika bir ikili olmuşlar diğer kitapları #köpeklerbaleyapmaz ve #gergedanlarkrepyemez gibi harika bir kitap daha sunmuşlar bizlere bu kitabımız da geleneksel masalarda bulunan karakterlere yer veriyor. Küçük kurbağa, dev,cadı, prenses ejderha her karakter mevcut ama öyle klasik masallar gibi düşünülmemiş ne ejderha prensesi kaçırıyor ne de prenses küçük bir kurbağa öpmek zorunda kalıyor Hatta prenses kendi başının çaresine bakabileceğini biliyor. Biz bayıldık
Ne istersen, nasıl olmak seni mutlu edicekse olabilirsin mesajı harika
.
Çook çok tavsiyemizdir
Heykel Cinayetleri
Eskisehir de islenen seri cinayetler,ardi ardina yasanan kadin cinayetleri ve cevapsiz sorular. Oldurulen kadinlara ayni sekil de elbiseler giydirilmis ve hepsine kucuk heykeller yutturulmus. Pamuk prenses ve yedi cucelerin sahneledigi tiyatro oyunu gibi ama katil rolu alamayinca akil almaz bir intikam plani yapar ve oyunu kendi oynamaya baslar. Cinayetlerin arastirilmasi icin gorevlendirilen komiser ve ekibinin basina gelenler. Komiser ve yardimcisinin arasinda gecen ask iliskisi. Gecmis ve simdiki seklinde kaleme alinan ve olaylarin hic bitmedigi suprizler ve saskinliklarla dolu surukleyici sirin bir kitap.
Keyifli okumalar.
Nilgün Marmara'nın Şiirleri ve İntiharı Üzerine
‘’Duvar rengi sağanağa tutsak herkes
kendi delilik ağının altında.’’ (s.39)
Uzun bir zamandır okumaya ara vermiştim. Bunun yaşattığı vicdan azabıyla geri döndüm. Kitap hakkındaki yorumum uzun olabilir, elimden geldiğince kısa tutacağım.
‘’Umarım böylesine emsalsiz ve belirgin bir konuda, şiirlerini ölüm kavramını derinden algılayarak yazmış
