Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Turgenyev döneminde Dostoyevski ile karşılaştırılmış, yazdıkları ile Rus edebiyatina imzasını atmış, önde gelen yazarlardan. Bu kitabi sanırım yıllar evvel yine okumuştum, tabi yaş ve koşullar kitaptan aldiklarimizi olabildiğince etkiliyor diye düşünüyorum. Çünkü bugun bir anne olarak kitabi okuyunca içimin ezildigini hissettim. Bazarov'un annesi-babasi oldum. Yaşım 15 olsa Bazarov'un yaninda olurdum ama bugün Onun ailesinin yanındayım:)
Her zaman olduğu gibi gençlikte dünyayı, yaşlılıkta gençliği değiştirmeye çalışan insanoğlu hic değişmiyor. Bazarov'un düşüncelerini sonuna kadar savunma kararlılığı etkileyici bulsam da anlaşılması zor bir tarafi var. Klasik okumayi sevenlere mutlaka oneririm kitabı.
Everest yayınlarını genel olarak beğensem de birkac yerde baskı hatası olduğunu söylemeliyim. "Kurbağaları" yerine "kurbağalan" yazılması vb. Böyle şeylerden hoslanmiyorsaniz baska yayinevi tercih etmelisiniz. Keyifli okumalar dilerim.
Bu kitap yerine et dürüm yeyiniz! En azından tok tutar.
1 den daha az puan olsa hakederdi. Hangi şuursuz insan 8 puan verir buna.
Kotabi elime aldim baktim Yuja Dab dedim heralde Çinli yada japon bir filozof veya edebiyatçı alip okuyum bir şeyler öğrenirim. Kitabi bi açtım bu yunus baysal isminde batmanlı( kendisi memleketini ozellikle belirtmis) henüz ergenlikten çıkamamış bir arkadaş. Neyse dedim
Çok net ve hedefe yönelik değindiği her konu iğne misali batıyor hem vicdanınıza hem aklınıza. olanları gördükçe sızlıyor için; hani "cehalet mutluluktur" diyor ya filmde çok doğru öğrendikçe bu dünya çekilmez geliyor ama bazen o kurbağlar gibi kafanı kaldırıp vıraklamak gerekiyor çünkü avazın çıktığı kadar vıraklamaktır haysiyet
Sabahattin Ali eserlerinin çoğunluğunu okudum. Ama bu kitapta Çakıcı'nın Ilk Kurşunu hikayesini keşke okumasaymışım dedim.
Çünkü bu kitapta ben Sabahattin Ali'yi kişisel olarak tanıdım. Sürekli Sultan Abdülhamid Han'ı kadın düşkünü, beğendiği tüm kızları saraya toplayan biri yapmış. Hadi onu sevmedi diyelim de böyle yaptı. Onu devirdikten sonra yerine getirdikleri kişileri de sevmiyor Falih Rıfkı ile birbirlerine olan hasımlıklarını ortaya döküyorlar. Hiçbir şey beğenmeyen insanlardan olmuş çıkmış yani. Ne asrın en siyasi padişahı onun için iyi ne de getirdikleri yeni iktidar. Zaten okurken en iyi arkadaşlarından biri olan Aziz Nesin'i görünce tamam dedim; bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Kitabın en sonuna koyduğu 2 başlık var onlara değerli diyecem yalnız öncesinde Abdülhamid Han'ı beğenmezken orada da iktidarı ve ardından gelen demokrat partiyi de beğenmiyor. Kimseyi beğenmeyen kişinin yani S. Ali'nin bu kitapta toplanan şiirlerine ve resimlerine bakacak olursak hep kurbağalar üzerinde durmuş. Nedir bu kurbağa aşkı anlam veremedim.
Sanatına saygı duyduğum birinin kişiliğini sevmedim.
Tate, kısa süreliğine abisinin evine taşındığı gece kapının önünde sarhoş bir adam bulur. Ondan kurtulmaya çalışırken aslında kardeşinin yakın arkadaşı olduğunu öğrenir ve uykusunda ağlayan Miles ile ilgilenir. Aynı ortamda bulunmalarına rağmen iletişim kurmasalar bile Tate zamanla Miles’e karşı bir çekim hisseder ve Miles da aynı şeyi
Kitabın sonunda Livaneli bizzat demiş ki "Son Ada en siyasi romanımdır". Dolayısıyla oldukça sağlam bir sistem eleştirisi okuyacağınızı baştan belirtmek isterim dostlarım.
Küçücük minnacık bir adada kendi halinde yaşayan bir grup insan... Sistem yok, kapitalizm yok, para hırsı yok, birbiriyle yarış yok... Halk o kadar mutlu ki, tam bir
