Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.29
Goriot Baba' dan Mevlevî kıssalar.
274 sahifelik bir kitabın içinde derin bir kuyu açmış Balzac ve içini altın suyuyla doldurmuş. Sevginin ölçülü yaşanmasının hayati sonuçlarını anlatmış, fazlası zararken azı karar olmuş. Evlat sevgisi üzerinde durmuş. 18 yy. Avrupasında, sınıf farklılıkları dolayısıyla çürümüşlüğün tadına baktırmış 21. yy çocuklarına. Burjuvaların, yine 18. yy da
Bir soluk olsun şiirin yalnızca!
Şimdi sana dilimdeki sesli harfleri bir bir söküp en sensiz seslerle yakınlaşıyorum. Artık sessiz olduğumu bilmen gerekiyor. Mücadelenin en güzeli bir uğurda olandı, yitirdik biz bunu ve mücadelemiz dahi şaşırdı yolunu. Şimdi sen, Sanatçı! Düşür dimağındaki tadı sesleri çatarak sere serpe, uzaklaştır bizi kökten yalnızlığımızdan, bize maruz
İskender Pala’nın kaleme aldığı, Molla Kasım’ın dilinden Yunus Emre’nin hayatı: OD
OD demek, ateş demek. Aşk ateşi…
Zaten Yunus Emre gibi bir zat-ı şahanenin hayatını aşk dışında bir kavramla anlatmak, mümkün olmasa gerek.
Hani Mevlana Hüdavendigar Hz.’nin hayatını anlattığı bir sözü vardır: “Hamdım, Piştim, Yandım…” diye.
Pişmenin ne zor, yanmanın ne acı, fakat bir o kadar da güzel olduğunu göreceğiz Bizim Yunus’un hayatında.
Henüz gençlik yıllarında canından çok sevdiği “Sitarem” (Farsça Yıldız demek) dediği eşini ve evladını bir Moğol baskınında kaybetmenin acısı ile başlar Aşk’a olan yolculuğu.
Bu kadar derin bir konu olmasına rağmen bir o kadar sade ve anlaşılır bir üslubu var kitabın.
Bizim Yunus’un eserleri gibi. İlk bakışta “Bunda ne var canım! Ben de yazarım” deyiveresi geliyor insanın. Fakat üzerine çok değil şöyle bir kırk saniye düşünmeye koyulsak neler neler çıkıyor. Ne anlamlar ne güzellikler.
Bir de bakmışsın ki, sabah akşam onu düşünür olmuşsun.
E kolay değil nihayetinde, o güzel sözlerin dilden dökülmesi için kim bilir kaç kez taştı, kaç kez yandı yürek…
#OD
#İskenderPala
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam adına güzel bir inceleme olması dileği ile...
Ilk önce kısa bir hayatı:
Asıl adı Giyaseddin Ebu'l Feth Bin İbrahim El Hayyam' dır. 18 Mayıs 1048'de İranin Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğludur. Tıp, fizik, astronomi, cebir, geometri ve yüksek matematik alanlarında önemli çalışmalar yapmıştır. O herkesten farklı
İslàm, Türkiye, Kürdistan ve Endonezya tarihi ve toplumlarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan Hollandalı araştırmacı Martin van Bruinessen'in Kürdistan Üzerine Yazılar'ı, geniş bir zaman dilimi içinde Kürtlerin toplumsal tarihini kapsıyor. Küdistan'da Din başlıklı makale, Yezidîler, Ehl-i Hak, Kürt Alevíleri üzerine bilgiler, Sünní çoğunluk ve tasavvufí tarikatların rolü üzerine, değerlendirmeler içeriyor. Makalelerden oluşan bu kitabın ilk basımı 1992 yılıdır . Konu bağlılığı olmayan makalelerde farklı sorunlara ve tarihsel sorualra cevap bulabilirsiniz
17. Yüzyıl Kürdistan'ında Nakşibendí Tarikatı ve Kürtler arasında bir siyasí protesto aracı olarak Naksibendí Tarikatı başlıklı yazılarda, Şeyh Mahmud'un hayatı ve etkileri, Urmevílik, Nakşibendíliğin Kürtler arasındaki etkisi ve rolü konu ediliyor. Global siyasî ve ekonomik faktörlerden hareketle bu etkiyi açıklama yolları arayan van Bruinessen, 1880'den bu yana tarikat ile siyasí ayaklanmaların ilişkisini inceliyor; Mevlânâ Halid'i anlatıyor. Kürt toplumunda şeyhin rolünü aydınlatmaya çalışıyor. Şeyh Sait Ayaklanması'nın diní ve etnik planı başlıklı makalesinde yazar, Kürtlerin Osmanlıcılıktan ayrılıkçılığa geçiş sürecini ele alıyor, Bedirhan Bey Ayaklanması'nı, Hamidiye Alayları'nı, İstanbul'da kurulan Kürt örgütlerini inceliyor.
Kısacası kitap Osmanlıdan Türkiye Cumhuriyetene kadar Kürtlerle ilgili birçok önemli bilgi içeriyor.
Martin van Bruinessen çok değerli bir kürdolog ve sosyologtur.Eserleri okunmaya değer ve bu konulara meraklı arkadaşlar için faydalıdır.
Mevlana gibi büyük bir deryayı, elinden geldiğince anlatmış Osman Nuri Küçük hoca. Zaten Hocam Tasavvuf ve özellikle de Hz Mevlana konusunda yayınladığı eserler ile akademik bir otorite olduğu gösteriyor.
Kitap, Hz Mevlana hayatı ve eserleri, Fihi Ma Fih ekseninde görüşleri ve seyri sülük hakkında bilgilerden oluşuyor.
Keyifli okumalar
136 syf.
10/10 puan verdi
Şefik Can, denince akla Mevlânâ gelir.Hayatının büyük bir bölümünde, Mevlâna’nın hayatı ve eserleri üzerinde çalışma yapmıştır.Son Mevlevihân olan Tahir Olgun’un öğrencisidir.Tahir’ül Mevlevi (Tahir Olgun) ise edebiyat dünyamızın en önemli şârihlerindendir.(şerh eden, açıklayan).Şefik Can’ın çocuk yaşta başlayan Mevlânâ sevgisi Tahir Olgun’la tanıştıktan sonra zirve yapmıştır.Soru-cevap şeklinde Şefik Can’ın hayatının ve Mevlânâ konusundaki tecrübelerinin aktarıldığı bir çalışma olmuş.
