Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Her hukukçunun ve hukuk ile ilgili olan kişilerin okuması gereken bir kitaptır. Hukuka başlangıçtır adeta. İktidar, yasa, hükümet, monarşi, aristokrasi, kararname, cumhuriyet vb kavramlar derinlemesine irdeleniyor içerisinde. Bunun yanında toplum-devlet ilişkisinde çeşitli tavsiyelerde de bulunuyor Rousseau. Günümüze de ışık tuttuğundan her zaman geçerliliğini koruyan evrensel bir sözleşme metnidir bana göre.
500 syf.
9/10 puan verdi
Uzun bir zaman önce elime geçen bir eser “ Çevre Bir Emanettir “ ve onunla karşılaşmam bir kitapçıda veyahut internette yapılan kitaplara dair bir araştırma neticesinde değil. Çalışmış olduğum kurumda formalite icabı konulan kütüphanenin bir köşesinde kırgın, tozlanmış bir eserdir. Vefanın ışığının dokunmadığı..
***
Kaliteli bir kağıt yapısına
Bir süre önce fuarda fark edip aldığım ve Peyami Safa Okuma Etkinliği kapsamnında okumaya karar verdiğim kitap. Sonda söyleyeceğimi en başta söylüyorum, beğenmedim.
Kitaptan önce Peyami Safa'dan bahsetmek istiyorum biraz. Bu okuduğum 3. kitabı oldu ve hepsinin ortak noktası, aşk. Yalnızız kitabını okuduktan sonra bayılmıştım, bu kitabı almamda
Dikkat spoiler içerir.
Açıklıyor serisinin beşinci kitabı. 1965-1971 arasında yaşanan siyasi gelişmeler anlatılıyor. 1964 seçimlerinde galip gelen AP ve başkanı Demirel ile başlıyor kitap. Demirel'in kişisel özellikleri, demokrat olması, kim tutmaması, herkesi dinlemesi gibi özellikleri anlatılıyor. Gazeteci yazarın Demirel ile olan ilişkisi de detaylıca anlatılıyor. İlk kurduğu kabine, Özal'ın onun yaptığı barajlara ben yaptım demesi, siyasette çabuk pişmesi, İnönü'ye duyduğu saygı, ilk kabinenin icraatları gibi konular detaylı bir şekilde anlatılıyor. Sonrasında DP siyasi yasaklarının kaldırılması konusu, İnönü'nün olumlu yaklaşması ancak ordunun devreye girmesi ile işin bozulması, kabağın Demirel'in başına patlaması anlatılıyor. İlhami Soysal adlı gazetecinin, eski genelkurmay başkanı Cemal Tural'ın adamları tarafından dövülmesi, sonrasında bu adamın Demirel tarafından hızlı bir kararname ile görevden alınması, genelkurmay ve komutanlıklara Faruk Gürler, Muhsin Batur ve Memduh Tağmaç'ın gelmesi anlatılıyor. En sonunda 68 olaylarından sonra sıkıyönetim, Batur'un MGK toplantısında konuşması ve adım adım 12 Mart muhtırasına giden yol anlatılıyor. Demirel'in istifası ile biten kitap bir sonraki kitabı merak ettiriyor.
Fotoğraflarla Öykü Anlatmak!!!
Araname kitabını okumaya başladığımda önce biyografi gibi geldi bana. Biraz daha ilerleyince belgesele benzettim. Biraz daha ilerleyince bu kez de sohbet olabilir diye aklımdan geçirdim.
Kitap iki kısımdan oluşmakta. Birinci kısmı yazı ağırlıklı iken, ikinci kısmı fotoğraf ağırlıklı. Üstelik, ikinci kısımda Ara Güler'in değişik zamanlarda çektiği fotoğraflara eşlik eden yazılar yer almakta.
İşte, bu kısmı okuyunca kararımı verdim. Araname, bir öykü kitabıydı. Hem de diğer öykü kitaplarına hiç benzemeyen.
Ara Güler, 1961 yılında Ingiltere'de yayınlanan bir dergide yaşayan en iyi 7 fotoğraf sanatçısı olarak gösterilmiş. Her ne kadar, Ara Güler, kendini foto muhabiri olarak görüyorsa da.
Araname; Hulki ve Semra Aktunç'un diyalog tarzında yazdıkları, yakın dostları Ara Güler'in sanat yönünü ve fotoğrafa yaklaşımını anlattıkları bir eser. Fotoğraf ve öykünün birarada varolduğu bu eser, okunmaya değer olarak ele alınmalıdır...
Doğan Hızlan yazdığı gazete köşelerinde kitap eleştirisi yapıyor. Daha önce Kitaplar Kitabı’nı okumuştum. Bu isim yazdığı bu tarzdan kitapların genel ismi olmuş sonradan. Bu okuduğum serinin beşinci kitabı. Nasıl olsa kitapları yazıyor, sıradan okumasam da olurdu.
Doğan Hızlan’ı benim için önemli kılan şu düşüncesiydi: “Siyasetle edebiyatın
Dikkat spoiler içerir.
2009 yılından başlayarak 2010 anayasa referandumu ve sonrasında HSYK içinde var olan kavgalar ve değişiklikler ile ilgili olarak yazılmış oldukça güzel bir araştırma eseri. Adalet bakanı Sadullah Ergin ve yardımcısının HSYK içindeki sivil hakimler ile olan anlaşmazlıkları, Ergenekon davasına bakan savcıların görev değişikliğini istememeleri ve bu yüzden toplantıları tek etmeleri, mevcut kararname dosyalarının sürüncemede kalması hinlik olaylarla başlıyor. Sonrasında başbakanın be HSYK üyelerinin karşılıklı açıklamaları, referanduma giden süreç, referandum sonrası mevcut üyelerin Ali Suat Ertosun dışında tümünün istifa etmesi anlatılıyor. Yeni yapılan seçimde Yarsav, Demokrat Yargı ve bakanlık adaylarının yarışarak, tamamen bakanlık listesinin seçilmesi ve buna gelen tepkiler anlatılıyor. Yeni gelen ekibin istifa eden üyelere gelmeyen bütün kararları çok hızlı bir şekilde bakanlığın istediği gibi almayı, Abdullah Gül tarafından atanan üyelerin profili, özellikle Ali Aydın'ı geçmişi detaylı bir şekilde anlatılıyor. Yeni gelen ekibin yargıtay ve danıştay üye atamaları, Zekeriya Öz tayini, İlhan Cihaner olayı ve yargıda halim ve savcı atamalarındaki büyük sansasyon da anlatılıyor. En sonunda diğer ülkelerde bu yapının nasıl olduğu, üye sayısı ve yetkileri anlatılıyor. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
