*“Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimkisi perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde,ne sen kalırsın, ne ben."
Tavsiye üzerine okumaya başladığım ve zamanım kısıtlı olduğu halde severek okuduğum bir eser oldu. Ayrıca Ömer Hayyam'a olan hayranlığımın artmasına da sebep olan Semerkant, 11 yy dan başlayıp Titanic'e kadar uzanan Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf'un tarihsel (tabii roman olduğundan ötürü tamamen tarihi bir gerçeklik söz konusu değildir) ve dram türündeki bir romanıdır. Dört bölüm ile ele alınan eserin ilk iki bölümü çoğunlukla Ömer Hayyam Hasan Sabbah ve Nizamülmülk üçlüsünün arasındaki bağa ve Hayyam'ın aşkı olan Cihan'a yer verilmiş. Son iki bölümde ise Benjamin Omer' in İran'a gidip Hayyam'ın yazmasını bulma çabası esnasında tanıştığı Şirin ile olan aşklarına şahit oluyoruz. Bununla yanı sıra gelen savaş, kıyım, ölüm gibi acı hikayelere yoğunlaşılmış bir eser... Çokça tavsiye ederim...