Tarih yazarı tamamen tarafsız olabilir mi? Bence olamaz, sadece mümkün olan en yüksek tarafsızlık duygusu ile yazanlar başarılı tarihçilerdir. Buna göre tufan gündüz başarılı bir tarihçi olarak tarihe eklenmiştir bana sorarsanız. Bu kitap bugüne kadar okuduğum en akıcı ve en ilgi çekici kısa tarih yazını idi. Bilmediklerimi öğrendim bildiklerimi de yeniden hatırladım. Bu çerçevede gayet ilgi çekici ve bilgi dolu bir kitapla tanıştım. En kısa zamanda ikinci cildine başlıyorum. Sizlere de tavsiye ederim
“Linç ve linç rejimi hukuksal düzeyde suç olmaktan öte, medeniyet kaybıdır. Millet olma bilincinin pekişmesine sevinenler arasında toplum olma ve insan olma bilincinin erimesinden rahatsız olan çıkar mı?”
Evet işin Aslı jüdit. Kitabın sonunda son noktayı koyuyor. Pek çok kişi ana temadan bahsetmiş. Özetleyecek olursak: hayatları kesişen iki kadın ve bir erkeğin ağzından kendi hikayelerini dinliyoruz. Arkadaşlarına ve sevgililerine anlatıyorlar. Üç kişi dedik ama bir de erkeğin yazar arkadaşı da var, Lazar! Her üçü de ondan bahsediyor ama en çok jüdit. Bence jüdit baştan beri yazara aşıktı ama neyse. Kitaptaki olay örgüsünde kahramanlar anlatırken sadece aşk ve duygulardan bahsetmiyor, derin sosyolojik ve psikolojik tahliller de var. Ve çok değerli toplumsal tespitler. Altı çizilecek çok yer var yani. Cümleler uzunca bu yüzden dikkatimi toplamakta zorlandım. Aynı cümleyi birkaç kere okuduğum oldu. Genel itibarı ile orta akıcılıkta diyebilirim, çoğu yerde durup biraz düşündürüyor. Bu yüzden öyle basit bir roman değil. Ama elinizden bırakamayacak kadar da tutmuyor kendini sizde. Aceleye getirilmemesi gereken bir hikaye. Ben en çok lazar ile arkadaşının oynadığı oyunlara sinir oldum. Aptalca geldi ve pek bir anlamı yoktu. Buna yer verilmese de olurdu. Bir ay sürdü benim okumam zira çok bölündüm dedim ya çok da akıp gitmedi. Şurası da bir gerçek ki olunması gerekir. Macar yazar kaleminin kuvvetini göstermiş ve çevirmen de bunun hakkını vermiş. Keyifli okumalar dilerim