134 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok fazla keder çekebilen bizlerin, bu kadar çok acı verebilmesi tuhaf.
Erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan sorduğu bir soru vardır: "Bizler kadar iyi düşünme yeteneğiniz varsa, siz neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız??" İşte bu saçma sapan seksist soruya en esaslı cevabı Virginia Woolf verir: "Yazmak yetenek olduğu kadar eğitim meselesidir ve Eğer bir kadın kurgu şeyler yazmak istiyorsa
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Şule Yayınları · 201838,4bin okunma
Marşlar, emirnameler, tüzükler, kanun maddeleri, yemin metinleri, ant içme törenlerinde kullanılanlar hasılı özü bakımından kapalı bütün metinler travmatik özellikler taşırlar ve insan özgürlüğüne müdahale ederler. Kapalı metin, ruhu itibarıyla onu yazanın açık ve saklı amacına bağlı olarak kitleyi kontrol altına alma, yönlendirme, şekillendirme, harekete geçirme amacını da güder, Özgür toplumlar, çağdaş dünyada demokratik toplum diyoruz onlara bu tür travmatik propagandalardan kurtularak bireysel özgürlüğün özünü açarlar ve bireysel özgürlük kendiliğinden toplumsal şuura kavuşur. Bu şuuru örüp yaşatacak sivil toplum kuruluşları, partiler dahil, özgürce ve kendi aralarında rekabet ederek toplumu insan adına ayakta tutarlar. Oysa kapalı metinlerin ana hedefi birey değil devlettir ve devletin elinde toplum şekilsiz yapıya karşı gücü elinde tutanın amacına göre şekillenip değişir
Reklam
Bugünün çağdaş dünyasında bilinçsiz bir kurtuluş yoktur. Bilinçsizce sınıf atlamak, insana hiçbir çözüm getirmez. İnsan, hep toplumsal yaşamı, hem iş hayatı, hem kendi iç dünyası hem özyaşamı için bilinçlenmek zorundadır. Hiçbir toplumsal sınıfın insanı, bilinçsiz ve kendi sınıfından soyutlanarak (yani ayrılarak), sınıf atlamaya çabalayıp bir çözüme ulaşamaz. Para ve maddeye bağlanıp dünyada "kendi paçasını kurtarmak" terimi, artık çağdaş dünya insanı için geçerli değildir. Ve özellikle o insan, Türkiye gibi bir ülkenin insanı ise. Bireysel kurtuluş diye bir yaşam biçimi yoktur. İnsan, her zaman topumsal bir yaratık olduğunu kavrayıp kendi sınıfının bilinçlenmesi ve daha insancıl koşullara kavuşması için çaba gösterdikçe mutlu olabilecek, yaşamını değerlendirecektir. Yaşam, şöyle bir yaşanıp geçmek için varolmak değildir. Aksine insanları, en insancıl yaşamlara ulaştırmanın mücadelesinin verildiği bir olgudur. Bilinçsiz bir yaşam, insan yaşamı değildir.
Sayfa 44 - Yapı Kredi Yayınları • Şubat 2015 /44ü '45'e bağlayan sayfalardan alıntı
87 syf.
·
Puan vermedi
Eşeğini kaybeden Yürekdede, pazardan küçük bir deve satın alır. Her yıl çıktıkları yaylaya gitmek üzere, hanımı Ayşe Nine ile yola çıkarlar. Az giderler, uz giderler, dere tepe düz giderler. Konakları yerde, atlılar çıkar karşılarına. Onları doyurmak için “bir güzel söz, bir sevgiye” aldığı deveciğini keser Yürekdede, Padişahın, atlıların arasında olduğunu fark edemezler. Saraya davet edilirler. Sonra ne oldu, dersiniz? “Yürekdede ile Padişah” kitabı bu mutlu sona adım adım yaklaştıracak sizi. Cahit ZARİFOĞLU, 1940’ta Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğrenimini tamamladı. Değişik kurum ve kuruluşlarda çalıştı. TRT’de görev aldı. En son İstanbul radyosunda “denetçi” olarak görev yapıyordu. Evli ve dört çocuk babası olan Cahit ZARİFOĞLU, 7 Haziran 1987’de vefat etti. Cahit ZARİFOĞLU, şiirleriyle edebiyat dünyamızda kendinden söz ettirdi. Çağdaş şiirimizin öncüleri arasında yer aldı. Hikâye, günlük, roman ve deneme yazarlığı yanında, 1980’li yılların başında, çocuklar için de yazmaya yöneldi. Her yaştan insana yönelik çocuk kitapları, geniş yankılar uyandırdı. Bu yönüyle çocuk edebiyatımızın klasik kitapları arasında, onun eserlerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Çocuk kitaplarının kahramanları, çoğunlukla hayvanlardır. Hepsi de insan gibi düşünür. Biz onları okudukça serçenin, ağaçkakanın, aslanın, tilkinin, kırlangıcın insan gibi konuştuğunu kolayca anlayabiliriz. Bu yazarlık biçimi, Cahit ZARİFOĞLU’nun çocuk edebiyatımıza açtığı bir penceredir…
Yürekdede İle Padişah
Yürekdede İle PadişahCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20152,194 okunma
Yazmak eyleminin KADINları....
1-) TEZER ÖZLÜ 2-) SEVGİ SOYSAL 3-) FÜRÜZAN 4-) TOMRİS UYAR 5-) LEYLA ERBİL 6-) HALİDE EDİP ADIVAR ●☆Tezer ÖZLÜ☆● “Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günler de. İnsanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum,” “Sınırları tanıyan, benimseyen, bu sınırlara uyum gösteren
336 syf.
9/10 puan verdi
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Milan Kundera, başlıca çağdaş yazarlardan biridir. Hayatında komünizm tarafından işkence gören yazar, 70'lerin ortalarında Fransa'ya sığınmak için Çekoslovakya'dan ayrıldı. Romanlarının çoğu felsefi olarak tanımlanabilecek romanlardır: hepsinde tarih, politika ve kaderleriyle mücadele eden bireyler vardır. Karakterlerinin
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
Reklam
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.