"Bu evrende bazı sorunların çözümü yok," dedi Paul. "Hiçbir şey yapılamaz. Hiçbir şey."
*
Dune bir maden gibi, kazdıkça sizi hayrete ve dehşete düşürüyor, keşif hiç bitmiyor, sürükleniyorsunuz, duramıyorsunuz.
Kitap biterken Neil Young - Ambulance Blues çalıyordu, gözlerimi kapattım ve ben ne okudum dedim, bu hüzün niyeydi, ne
2022 okuma maratonu #güncelikeşfet 'in Ocak ayının son kitabını @kitapdunyam_1 ailemden 369 kitap dostuyla okuduk.
Çizer olan Alec ve yazar olan Eve' in yolları ıssız bir adada kesişiyor. İkisi de farklı sebeplerden yalnızlığı tercih ediyorlar. Ama bir gün Dünya gezegeni bir nükleer felaketin eşiğine geliyor. Tam bu noktada Empedokles’in dostları ortaya çıkıyor ve günümüze göre bizden çok daha gelişmiş teknolojileri ve tıp bilimiyle insanların kafasını karıştırıp gidiyorlar. İlk başta insanlar tarafından yadırganıyorlar ama sonra hastalıkları iyileştiren, insanları gençleştiren "şifa tüneli" sayesinde kurtarıcı olarak görülüyorlar.
Benim Maalouf'tan okuduğum ilk kitaptı. Ama diğer kitaplarını okuyanların yorumlarına göre yazar tarzının dışına çıkmış bu kitabında. Genelde romanlarında tarihi anlatan yazar bu romanında geleceğe yönelik bir kurguyla distopik bir eser yazmış.
Kitap bittiğinde birçok soruyla başbaşa kalıyoruz aslında. Bunlardan biri eğer ölümsüzlük mümkün olsa ya da insan ömrü uzasa ya da bütün hastalıklar iyileştirilebilse dünya nasıl değişirdi? İnsanların değer yargıları nasıl değişirdi?
Başlarda kitabın içine girmekte zorlandım. Akıcı bir kitap değildi açıkçası ve bittiğinde de insanda bir yarım kalmışlık hissi bırakıyor. Ama her kitaptan öğreneceğim çok şey var
#edebiyat #roman
Gerçekleştirecek düşü olanlar için Bir Varoluş Okulu, bir üniversite kuracaksın…
Bu Okulda ‘düş’ün var olan en gerçek şey olduğu…
insanın gerçek diye nitelediği şeyin, kendi düşünün yansımasından başka bir şey olmadığı öğretilecek.
Bir sorumluluk Okulu kuracaksın eylem filozofları için mutluluğun ekonomi anlamına geldiğini ve zenginliğin,
Titizlikle dokunulmuş parlak bir kum, Aren.
Bizler evrenin gizemli dokusu üzerinde dans ederken, Dune serisi benzersiz bir hazine sunuyor. Frank Herbert'ın kelimelerin sihrini kullanışı, düşünce okyanusunda seyahat ederken yüreğimizin ritmini yakalıyor. İnsanın zaaflarını, doğanın derinliklerindeki hikayelerle örülmüş bir anlatıyla
Yazarın yine ilginç kitaplarıyla devam ediyoruz. Graham karakteri üzerinden hem kişilik mesajları hem de toplumsal mesajlar veriyor yazar. İnanılmaz ama güncelliğini hem yaşantı hem siyaset olarak koruyor kitap. Nasıl?
Graham, çağımızın da en büyük sorunu olan uykusuzlukla problem yaşıyor. Uyumayı başarınca da 200 yıl kadar uyuyor. Burada da ölüme meydan okuma, ölümsüzlük ve zaman yolculuğu kavramlarını olayla bağlayabiliriz.
Uyandığında değişen zaman, para değeri ve enflasyon ile beraber bankada işlenen parasının getirdiği faizle beraber artık çok zengin birisi oluyor. Tabi zaman mefhumunda paranın kaybolan değerini görüyoruz artık ama bir yandan da 1 Bitcoin 50.000 dolar seviyesinde işlem görüyor dersek ve bu sadece 10 yıllık dönemi kapsıyor, evet yaşıyoruz bu hayatı, dersek; iyi bir para söz konusu.
Graham’ın olmadığı dönemde ise parasını başka bir kurul idare ettiği gibi aynı zamanda bu konseyin tüm gezegeni de itaati altına aldığı bir sistem kurduğunu, haksızlık ve acımasızlığın kol gezdiğini belirtmek gerek. Graham ise burada bir kurtarıcı görevi alıyor.
Şirketler, uçuşlar, borsa, paranın daha doğrusu maddiyatın yükselişi ve birçok teknolojik gelişme daha keşfedilmeden kitapta konu edilmiş. Zaten bu yönüyle de önceki incelemelerimde Jules Verne, Bitcoin ise Wells Etherium olur diye. Hala lafımın arkasındayım.
Hepimize iyi okumalar dilerim..
Bir kitap bir harita, bir kaçış planıdır.
Amacı, sıradan bir insanın önceden çizilmiş ve geçmişten derin izler taşıyan kader yolunu değiştirmek için dünyanın insanı uyutarak ona da yaptığı kurgusundan, varoluşun serzeniş ve suçlama dolu tanımlamalarından kaçarken izlediği yolu size göstermektir.
Dreamer’la ve onun öğretisi ile tanışmamış
Nadir Spoiler ! (Çok Değil)
Kitabımızı iki açıdan merak ediyordum. İlki bir Türk yazarın hayal gücü ne kadar olabilir ve diğeri de Burak Turna ve Orkun Uçar gibi hayallerini kitaba döken insanlardan sonra bir başka Türk yazar Fantastik bir kitap yazabilir miydi diye.
Yazarımızın hani kitabı hangi karakterlerle yazsam diye yaşadığı iç
20 seneyi aşan hayranlık ve külliyatını tamamlama çabasını nihayet tamamladım derken (sevincimi kursağımda bırakarak) yazımın yayınlandığı gün raflarda yerini alan kitap: “Empedokles’in Dostları.
Böylece külliyat yarışında Amin Maalouf 1 – 0 öne geçti ( her ne kadar kendisinin bu yarıştan haberi olmasa da). Ama bizimde karşı atağımız oldu can