Sergey Yesenin'e. Sen gittin, diyorlar yukarılarda bir dünyaya. Sonsuzlaşma- Uçuyorsun, parıldayan yıldızlara çarparak.
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
Reklam
" Neden ben? Buradan birini bulup gönderemez miydin? Sorun buysa parasını ben veririm. "Konu para değil Emir!" diye kükredi Rahim Han." Ben ölmek üzere olan biriyim ve aşağılanmayı kabul edemem! Ben parayı hiçbir zaman önemsemedim, bunu gayet iyi bilirsin. Neden sen, öyle mi? Nedenini ikimiz de biliyoruz,öyle değil mi? Bu yorumun anlamını anlamak istemiyordum ama anladım; hem de çok iyi anladım. "Amerika'da bir karım, bir evim, mesleğim ve bir ailem var. Kabil çok tehlikeli bir yer; benden her şeyimi tehlikeyi atmamı istiyorsun..." Rahim Han sözümü kesti."Biliyor musun, bir gün sen ortalarda yokken, babanla konuşuyorduk. O sıralarda senin için çok kaygılanıyordu, bilirsin. Bana şöyle dedi: 'Rahim, kendini savunmayan bir çocuk, erkek olduğunda hiçbir şeyi savunamaz.' Haklı mı çıktı yoksa?" Gözlerimi yer eğdim. "Ölen birinin son arzusunu yerine getirmeni istiyorum, hepsi bu," dedi tane tane.
Sayfa 226Kitabı okudu
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
320 syf.
9/10 puan verdi
Türkiye’nin ilk faili meçhul cinayetinin kurbanıdır Sabahattin Ali ne yazık ki. Ve ne yazık ki arkası gelecektir bu cinayetlerin. Kitabı okumadan önce Sabahattin Ali’nin Ayşe Sıtkı’ya aşık olduğunu ve bu mektupların aşk kokan mektuplar olduğunu düşünmüştüm. Oysaki bu mektuplarda biraz aşk, çokça dostluk var. Sabahattin Ali bazen aşkını itiraf ediyor hatta evlenme teklif ediyor bazende iyi bir koca bulup evlen diyor Ayşe Sıtkı’ya. Ve bir gün Ayşe Sıtkı’dan önce evleneceğim diyor ve evleniyor. Bu mektuplar çokça da mahpus bir adamı dünyaya, yaşama bağlayan mektuplar. Dışardan bir ses duymanın içeridekiler için ne kadar mühim olduğunu anlıyoruz bu mektuplardan. Yani oldukça hayati öneme sahip mektuplar. Ve Sabahattin Ali’yi en iyi bu mektuplardan tanıyabiliriz sanırım. Onun melankolik olduğu kadar şakacı, ölmek isteyen biri olduğu kadar yaşamada bağlı biri, her an aşık olabilecek biri olduğu gibi evlenmeyi ciddi bir konu olarak gören, insanların onun hakkında ne düşündüğünü merak eden, yeşil mürekkep seven, eleştiriyi pek sevmeyen, eleştirmenleri gereksiz bulan, Ankara sevmez Aydın sever biri olduğunu satır aralarında okuyabiliriz. Ve Ayşe Sıtkı’ya da daha az mektup yazdığı için kızmamak elde değil, mahpus olan bir adamın dünyayla tek bağlantısının mektuplar olduğunu düşünürsek, o bir yazarken Ayşe Sıtkı’nın iki üç yazması gerekirdi diye düşünüyorum. Son olarak; Sabahattin Ali’nin peşini bırakmayan kötü talihini ondan yıllar önce aynı kara bulutla dolaşmış Halid Ziya Uşaklıgil’in oğlu Vedad’la benzeştirdim. Okumayanlar için Bir Acı Hikaye’yi de öneririm.
İki Gözüm Ayşe
İki Gözüm AyşeDoğan Akın · Bilgi Yayınevi · 199797 okunma
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Bir yanda böyle bir eserin bitmesinin hüznü, diğer yanda ise 1700 sayfalık dev bir eseri bitirmenin huzuru ve mutluluğu var. Hani bazı kitapları o kadar çok okumak istersiniz ama bit türlü başlayamazsınız. Buna ister korku deyin , ister çekingenlik deyin size kalmış. Böyle bir etkinlik düzenleyip kıvılcımı ateşleyen Hakan hocama ayrıca teşekkür
Sefiller (5 Cilt Takım)
Sefiller (5 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201587,9bin okunma
Reklam
Karl’ın Nazım Hikmet Planı 12 yaşında bir cesaret anında yetimhaneden kaçan Karl, Türkiye için sanat ve edebiyat tarihini yüzyıllar öncesinden etkilemiş ve o gece kaçarken herkesin hayatını birbirine düğümlemiştir. Karl, Mehmet Ali olduğu gün bu ülkeye kendi soyundan gelen bir sürü Şair armağan etmiştir aslında. O gemiden kurtarılan çocuk bize
Aslan Asker Şvayk
Kupa Meyhanesi’nde tek bir müşteri vardı: Devlet güvenlik örgütünde görevli sivil polis Bretschneider. Meyhaneci Palivets bardakları yıkıyor, Bretschneider de onu kapana kıstırmaya çalışıyordu, ama boşuna. Palivets, ağzı bozuğun tekiydi. “Göt”ten, “bok”tan, “sıçmak”tan başka laf bilmezdi. Ama aslında mürekkep yalamış adamdı; önüne
Sayfa 19 - 1.Aslan Asker Şvayk Dünya Savaşı’na burnunu sokuyor - Birinci Bölüm CEPHE GERİSİNDEKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.