Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
112 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
KÖR BAYKUŞ Doğu'nun Kafka'sı olarak bilinen Sâdık Hidâyet modern İran edebiyatının en önemli temsilcilerindendir . 1903 yılında Tahran'da doğmuştur . Kör Baykuş kitabında kendi iç dünyası , bunalımları , varoluşsal sorunlarının ve afyonun da etkisiyle düş ile gerçek arasında bir sürreal âlemden bahseder . Beyin yakan bir kitap . İlk kez okuyanlar için zorlayıcı olabilir . Kitap akıcı fakat konusu itibariyle ağır . Yazarın edebi diline hayran kalmamak elde değil . Derin bir anlatımı var . Kitapta sıklıkla aşk ve ölümden bahsediliyor . "Üreme vaktinde iki yalnızlığı defetmek için , birbirine yapıştıran baskının , herkeste bulunan çılgınca hareketlerin sonunda üzüntüyle karışık bir hal , ölümün derinliklerine yavaş yavaş yönelmesi vardır." derken yazar burada HER SEVİŞME BİRAZ ÖLÜMDÜR mü demek istemiş acaba ? :) Herkese keyifli okumalar 1K
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Ayrıntı Yayınları · 201628,4bin okunma
aşk sahte midir ?
Yalan olan hiçbir şeyin hissi yaşanamaz. Aşk öyle bir metafordurki, yaşadağımız duygu değişimleri inanılmaz ve anlaşılamaz bir hâlle mentalimize yansımaktadır. Halbuki bu metaforun en güçlü silahı, karşı zat ile yaşadığınız duyguların ve hislerin hep mutlu olacakmışı gibi yönündedir. Bilhassa en başta her ne kadar bu tatmin edici duyguları ele alsak da sonuç hep böyle ilerlemeyecektir. İşte bu durumlarda algılar genişler ve duygulara aldanma evresine gireriz. Aşk veya nitelendirdiğiniz herhangi sıfat her neyse, bu metafor bağımsız, saf, ve sahtedir. Beklentilerinizi vermediği zaman yalanlar, belki de öfkenizden.. bu ilk başta heves ve mutlulukla girdiğiniz evreyi oldukça aşağılarsınız. Tabiri caizse bu metaforu oluşturan belli başlı amaçların olduğuna dair; saygı, hoşgörü, nezaket, anlayış, düşünce vs. daha sayılabilecek bu güzel amaçların bir araya gelmesiyle oluşan sevgi bağıdır. Hayat her zaman bu bağda ne kadar sevgi dolu olsada işler yolunda gidecek diye bir durum söz konusu değildir. Her şeye rağmen bu yoldan pes etmemektir, vazgeçmemektir. -M. Can TUTGAÇ
Reklam
Birden eleleyiz işte ikimiz de ve ilk kez
İki Nehir Arası ÜlkeKitabı okuyor
Aşk, âşığın gönül toprağında filizlenecek bir sarmaşıktır. İlk bakış, bu sarmaşık tohumunun âşık gönlüne ekilmesinden ibarettir. Artık o tohumun nasıl yetkinleşeceği, gitgide nasıl gür dallar vereceği ve âşığın bedenini nasıl kaplayıp onu kurutacağı; âşık ile maşukun kaderlerine ve karşılaşacakları hadiselere bağlıdır.
Sayfa 20 - Alfa 26.Baskı
Bütün aşk hikâyelerinin en unutulmaz ve heyecan verici sahnesi, sevenin sevgiliye ilk baktığı andır şüphesiz. Daha doğrusu, onun yüzünü ilk gördüğü vakit. Âşıktaki içsel değişimin başladığı an, gözün sevgiliye ilk takıldığı saniye dilimidir ve âşığın bütün biyografisi, bu "ilk bakışın öncesi ve sonrası" ndan ibarettir. Bu ilk bakış, kaderin kazaya dönüştüğü en kutlu demi yüklenmiştir. Kalpte ateşin yükselmesi, aklın ve sabrın ateşe düşmesi o ilk bakış ile başlar. Kılıcın kınından sıyrılması yahut okun yaydan fırlamasıdır bu. Sevgilinin yüzü kınında bir kılıç yahut sadakta bir yay gibidir; bakış onu kınından ve sadağından çıkarır. Kınından çıkan her kılıç yahut yaydan fırlayan her ok gibi artık o da öldürmeye yönelir. Âşığın ruhî ve bedenî (bâtınî ve zahirî; içsel ve dışsal) hayatında bir ihtilâlin, yeni bir dönemin başlangıcıdır bu.
Sayfa 20 - Alfa 26.Baskı
-Sanırım sana âşık oluyorum ve bu ilk kez oluyor, anlıyor musun? -Daha önce âşık olmadıysan bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun? -Çünkü hissediyorum.
Reklam
Sevgi: İki hece. Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen diğer tüm kelimelerin en güzeli. Derin uykulara dalmadan önce ilk soru: Sevgilerinizi en son ne zaman hatırlamıştınız ve sevgiyi hak edenleri en son ne zaman?!.. Bir soru daha: Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?! Ve son soru: Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!..  
Sayfa 19 - Alfa 26.Baskı
Ey Aşk! Nelere kadirsin
Ömrümde ilk kez böyle titriyor bedenim, ilk kez böyle yüceliyor ruhum. Bu bambaşka bir şey. Bu bildiğim bütün duygulardan daha derin, bütün isteklerden daha güçlü, bütün sevinçlerden daha renkli, bütün nelerden daha çılgın, bütün hüzünlerden daha yaralayıcı.
Sevgi neydi sahi? Bir mektubun ilk satırı mıydı, bir telefondaki ilk ses mi? İnsanı mutlu eden o ilk satır mıydı defalarca okunan, yoksa ilk satır arayışları mı tekrar be tekrarlanan? Telefondaki bir ses insanın bir ömrünü doldursa mı sevgiydi gerçekten, yoksa yeni sesler duymaya hiç yetmeyecek ömürlerin arayışları mı?       Sevgi bir acıydı herhâlde, bir kederdi, kâh hüzünle, kâh mutlulukla hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi, affetmekti, gelecek günler adına. Sevgi sınanmaktı adl-i ilahi'de ve sınavı geçmekti ercesine. Sevgi bir tevbeydi, nasûh kisvesinde; bir dirilişti nefsi öldürerek. Sevgi bir iyi ad bırakmaktı fena yurdunda. Ömür geçer de ad kalır... 
Sayfa 19 - Alfa 26.Baskı
O benim her sabahki uyanma sebebimdir. Uyanmadan önceki son şeyim, uyandığım zamanki ilk şeyim. Eğer yaşıyorsam, onu bulma arzusudur beni hayatta tutan! ... - Umudunu çiçek gibi taze tutmalısın, solmasın! - Dalından kopmuş bir kez nasıl solmasın? - Aşkınla sularsan solmaz, kalbini pınar eyle!
Sayfa 73 - Bahşı YunusKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.