Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı MHP ile İlişkiler Kopuyor Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Reklam
Ermenilerin, 1973 yılını takiben, Türkiye'nin dış temsilciliklerine karşı giriştikleri cinayetler ve sözde soykırım iddialarına karşı, Fransız işgali sırasında Adana ve çevresindeki Ermeni komitecilerin, Fransızlarla birlikte, Türklere karşı giriştikleri zulüm ve cinayetlerini, camileri ahır haline getirip dinî-kutsal değerlere nasıl hakaret
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okuyor
Türk Antropolojisine Methal
Türkiye'de antropoloji, 1925'te bir antropoloji profesörünün İstanbul'u ziyareti sırasında darülfünunda verdiği bir konferansla başlar. Türkiye'nin bu sahada boş bulunduğunu gören ve halen Tıp Fakültesinde müderris bulunan Mösyö Muşe isminde bir Fransız prosektörü bu konferansta bulunarak antropoloji ile alâkadar olmuş ve Tıp
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Maraş ve Adana'da savaş devam ediyor
Size bu kürsüden ecdadınızın kahramanlıklarını hikâye edecek değilim. Çünkü ibreti mâzîden göstermektense halden misaller getirmek daha kestirme olacak: İşte Maraş ve Adana havalisindeki bir avuç kahraman dindaşımız, bir senedir Fransızların toplarına göğüs geriyorlar. Etraftan ciddî bir imdat alamadıkları, ehemmiyetli bir yardım göremedikleri halde, düşmanın en müthiş silahlarla müsellâh bulunan ordularına karşı duruyorlar. Yağmur gibi yağan kurşunlar, yıldırım gibi inen gülleler bunların azmini sarsmıyor. İslâmı sonuna kadar müdafaa için vermiş oldukları ahde can kaygusu, ölüm korkusu gibi şeylerin zerre kadar tesiri olmuyor.
Sayfa 302Kitabı okudu
Reklam
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Rize’de hakimlik yaptığım bir dönemdi. Adli tatilde baba ocağındaydım. Tatil bitmek üzereydi. Rize’ye görevime dönmek için bilindik Ankara, Samsun güzergahından çok gelip gitmiştim. Beyşehir Eşrefoğlu Camiini bir tv proğramında gördüm. Görselliği beni çok etkilemişti. Bu camiyi mutlaka görmeliydim. Bu yüzden aksi istikamet olan Eğirdir, Beyşehir
M. Kemal, Karabekir'in bu savlarına el yazıları ile tuttuğu notlarda şu yanıtları veriyor : « S: 38 (1 Eylül'de taarruz edecek düşman bulamayan İngilizler ..» Yalan! İngilizler 7. Ordu tarafından mağlup edildikleri için durduruldular. Aksi takdirde niçin Adana'ya karşı yürümeyeceklerdir?
Sayfa 165
M. Kemal, Karabekir'in bu savlarına el yazıları ile tuttuğu notlarda şu yanıtları veriyor : Yıldırım Ordularının savaşta geri çekilmek zorunda kaldığı savına karşılık : «S: 37'de 7. Ordu hakkındaki sözleri yalandır. Katma sırtlarındaki muharebeyi yapan 7. Ordu'dur. 2. Ordu oradan Adana havalisine nakil olunmamıştır.»
Sayfa 165
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.