Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin maddi geriliğin beş kuruş etmez. Senin manevi geriliğindir sırtüstü getiren. Madde bir günde değişir. Türkiye'nin bir dağından altın çıkar, sen bir günde dünyanın en zengin milleti olursun. En zengin bir milletin beynine bir bomba iner, bir felaket olur, bir günde fakir olur. Ama ahlâk ve kültür, manevi kıymetler bir günde ne yükselir ne alçalır. Asıl felaket buradadır. Türkiye'yi yalnız para kurtarmayacak, yalnız maddiyat kurtarmayacak. Senin zihniyetin bozuksa dünyanın en zengini olsan beş kuruş etmez. Çocukların intihar eder. İdeal olmadığı zaman, bir mefkuresi, bir ideali, bir imanı, bir inancı, bir kültürü, bir temel felsefesi yoksa o servet sana beladır. O servet ancak mana ile birlikte bir değerdir. O manayı kaybettikten sonra madde sana bela olur.
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Türkiye ve İslam dünyasındaki ahlaki çöküntünün sonuçlarının Avrupa'daki ahlaki çöküntüden daha uzun süreli ve ağır olması kaçınılmazdır. Avrupa dini yozlaşmanın verdiği toplumsal hasarı insani değerleri öne çıkararak bir şekilde yavaşlatmayı başarmıştır. Oysa bu doğu toplumlarında toplumların zihinsel yerleşmiş ''Üç günlük dünya arketipi'' ahlaki çöküntüyü tamir edilemez bir şekilde yaralamaya devam edecektir. Çünkü batı dünyasında ki tanrı algısı ile doğu dünyasındaki tanrı algısı hiç bir zaman aynı olmamıştır. Doğu dünyasında tanrı her şeyin ölçüsü kabul edildiği için bunun yerine bir ölçüt koymanın zorluğunu doğu toplumları mutlaka yaşayacaktır.
Reklam
Peki Ya Sürekli “GÖRÜNÜR” Olsaydınız? –
Gyges’in Yüzüğü, Sosyal Medya ve Ahlak Felsefesi Sosyal medya ve artık her adımda bulunan kameralar ile birlikte sanki Gyges’in Yüzüğünün bir versiyonunu takıyoruz gibi. Ama bu sefer bu yüzük bizi herkese görünür kılıyor. Saklanma ihtimalimiz yok. Gelip geçenin göz attığı bir vitrindeymişiz gibi. Yani. Artık bilmeyen yoktur. Dijital çağda sürekli
Alexis Bertrnard-Ahlak Felsefesi
Parlayan Nurlar - İmam Gazali
Felsefe kitabı önerileri
1)
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin Dünyası
: Bu roman, genç bir kız olan Sophie'nin, felsefi sorularla dolu bir maceraya atılmasını konu alır. Okuyucuları felsefi düşüncelerle dolu bir yolculuğa çıkararak Platon'dan Kant'a kadar birçok önemli filozofun düşüncelerini keşfetmelerini sağlar. 2)
Varlık ve Zaman
Varlık ve Zaman
: Heidegger'ın en önemli eserlerinden biri olan "Varlık ve Zaman", varoluş felsefesi alanında temel bir metin olarak kabul edilir. Kitap, varlığın anlamı ve insanın varoluşsal durumu üzerine derinlemesine bir analiz sunar. 3)
İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme
İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme
: David Hume, insan doğası ve bilgi teorisi üzerine önemli katkılarda bulunan bir filozoftur. Bu kitapta, Hume'un insan doğası, bilgi ve ahlak üzerine düşüncelerini içeren temel metinlerinden bazıları bir araya getirilmiştir. 4)
Varlık ve Hiçlik
Varlık ve Hiçlik
: Sartre'ın varoluşçuluk felsefesini temsil eden önemli bir eserdir. Kitap, özgürlük, sorumluluk ve anlam arayışı gibi temel konuları ele alarak insanın varoluşsal durumunu derinlemesine inceler. 5)
Faydacılık
Faydacılık
: John Stuart Mill'in etik ve ahlak üzerine kaleme aldığı bu eser, ahlaki değerlerin temellerini sorgular. Utilitarizm gibi önemli etik teorileri ele alan kitap, ahlaki kararlarımızı nasıl temellendirebileceğimizi tartışır.
Reklam
Cogito’dan Ahlak ve Siyaset Felsefesi, Tiyatro ve Psikanaliz, Deneyim ve Karşı-Kamusallıklar
"Kendimden gözlerimi ayırmayacağım ve her günümü gözden geçirip zamanımı en faydalı şekilde harcamaya çalışacağım. Çünkü bizi kötü yapan asıl şey, hiçbirimizin dönüp kendi hayatımıza bakmamamızdır. Sadece yapmak üzere olduğumuz şeyleri derinlemesine düşünüyoruz. Buna rağmen geleceğe dair yaptığımız planların tamamı geçmişi aratacak cinsten." Seneca, Ahlak Mektupları, 83.2
Daha sonra şöyle denilir: Acaba pişmanlık acısını hiç tattınız mı? Hiç kimse yoktur ki bir ahlaksızlık yapsın da daha sonra bunun acısını tatmamış olsun. Adam gıybet eder, gıybet ettiği esnada hararetlidir, savaş esnasındaki bir insan gibi. Savaş esnasında o kadar hararetlidir ki vücudu yaralarla dolu olduğu halde bunu hissetmez. Fakat savaş bitip de durum normale döndüğünde yaraları yeni yeni hissetmeye başlar. İşte insan bir heyecanın sıcaklığı anında gıybet eder, tıpkı Kur'an'ın tabiriyle "kardeşinin ölü etini" yiyen aç bir insanın lezzet aldığı gibi lezzet alır. Ama bu durum geçince kendisinden nefret edecek bir duruma gelir, kendinden nefret ettiğini hisseder, kendisini parçalamak ister, kendisini ayıplar ve serzenişte bulunur. Bugün buna "vicdan azabı" denilmektedir. Bu, apaçık bir gercektir. Ahlak Felsefesi Murtaza Mutahhari
414 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.