_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir.
_Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Şiir bahane. Koyunun hikayesini anlatmak için alıntıladım bunu :D
Bilgi çağındayız bilinmeyen neler neler bulundu
Erişim, bilişim, iletişim vesaire aldı yürüdü
Koyunları klonladılar, sıra insana geldi
Ama Adem'le Havva aynı, elma desen zaten çürüdü
417- nehad alderea yaş 15 Hatay, hayatı tehlikelisi vardır
418- Nurcan kefli yaş 0 Hatay, hayatı tehlikelisi vardır
419- Fatih Sönmez yaş 0 Hatay, hayatı tehlikelisi vardır
420- tahar secvavi yas30 (hatay) hayati tehlikesi yok
421-gulcan kefli yas 30 (hatay) hayati tehlikesi yok
422-muhammed halil yas 30 (hatay) hayati tehlikesi yok
423-gokcen
Biliyorum şu an sen de böylesin. Biliyorum sürekli onu düşünüyorsun. Biliyorum hayattan ve her şeyden nefret ediyorsun. Boşluktasın. Yalnızsın. Yalnızlığını ve seni kimsenin anlamadığını düşünüyorsun. Yaşamın saçma oldugunu çünkü sonunda ölümün olduğunu biliyorsun. Çünkü dünyayı değiştiremeyeceğini düşünüyorsun. Kafandan atmak istiyorsun ama bir türlü atamıyorsun bunları. Okuduğun kitapta birdenbire satırlar siliniyor ve onunla yaşadığın son kavga geliyor aklına. Sonra aynı satırları en başa dönüp yeniden okuyorsun. Bu kez de birlikte gezip dolaştığınız mekanlara kaçıyor aklın. Biliyorum ne yaparsan yap, her zaman, hep o var düşüncende. Ama gerçeği görmelisin artık. Bir insan değil senin aradığın. Kendi aldatılmışlığın, kendini beceriksiz bulma halin. Sen kendi kahramanlığını arıyorsun aslında.
İşverenlerin kendi sınıflarından kadınların çalışmasına ve para kazanmasına ilişkin anlamlandırmaları ise oldukça farklı görünüyordu. İçlerinde halihazırda çalışanlar olduğu gibi, yıllarca çalışıp emekliye ayrılanlar da vardı. Ferhan, Meral ve Hülya, üçü de ücretli çalışma deneyimi olan kadınlardı (Ferhan ve Hülya emekli, Meral halen çalışıyor). Kendilerinin çalışmasıyla kocalarının erkeklik rollerini yerine getirmesi arasında bir bağlantı kurup kurmadıklarını öğrenmeye çalıştığımda, böyle bir bağlantı kurmanın tamamen saçmalık olduğunu düşündüklerini ifade ettiler. Kendilerinin ev dışında çalışıyor olmaları, ihtiyaçtan çok aldıkları eğitimin ve sınıfsal konumlarının bir gereği olarak görülüyordu. Ferhan, "çalışmamak diye bir şey olamazdı ve olmadı (...) Eşimle evlendiğimde zaten çalışıyordum, bu aramızda konu olmadı, mesleğimi yaptığım için ve eşim de meslektaşım olduğu için. Hatta ben yönetici olduğumda, onun üstüydüm" dedi. Meral, "benim annem de ev hanımı değildi, çalışan bir bayandı. Benim için çalışmak önemliydi. Ekonomik bağımsızlık olsun, kendi ayaklarının üzerinde durmak bakımından olsun ..." Daha genç kadınlar olan İpek ve Selma da çalışmalarını eğitimlerinin doğal bir sonucu olarak gördüklerini ifade ettiler. Onlar için çalışmak "çoluk çocuğun rızkı" ile değil, özerklik ile ilişkilendiriliyordu.
ziya nur aksun ne kadar iyi bir tarihçiyse belma aksun da bir o kadar zevk sahibi bir hanımefendidir, zira kardeş olmak aynı aile ortamında sevgiyle yetişmek bunu gerektirir