Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XV. yüzyılda Karamanoğulları, Selçuklu egemenliğine son verirken, eski Osmanlıcanın temelleri atılıyordu. Türkçe bu dönemde şiirden başka devlet işlerinde de kullanıldı. Fakat sonra sonra bu dil, arılığını koruyamadı. Arapçanın, Farsçanın saldırısına kapılarını ardına değin açtı. Gerçi Osmanlılar herhangi bir yabancı dili, Selçuklular gibi, devlet dili yapmaya dek vardırmadılar işi. Ama Türkçenin karma bir dil durumuna gelmesine de engel olmaya kalkmadılar. Türkçeye yabancı dillerden yalnızca sözcükler değil, deyimler ve dilbilgisi kuralları da girmeye başladı. Artık din ve bilim dili Arapça, şiirde örnek tutulan dil de Farsçaydı. Türkçenin adı oldu "kaba Türkçe". Türkçenin bilim ve sanat dili olamayacağına inanıldı.
216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Arka Kapak
Bir Fincan Arapça, Muarrib'in sosyal medya içeriğini oluşturan güzel ve özlü sözleri ve daha fazlasını ihtiva eder. Onunla, kahvenizi keyifle yudumlarken, arkadaşlarınızla muhabbet ederken, yoğun dilbilgisi derslerinin aralarında, Arapçanın gönüle hitap eden yönünü keşfedeceksiniz. Ayet ve hadisler; edebiyatçılar, bilginler, ve liderler fikir önderlerinden sözler, atasözleri, film replikleri, şiirlerden ve kitaplardan alıntılarla size bazen tebessüm ettirecek, bazen bir özeleştiriye sebebiyet verecek; bazen sizi geçmişe götürüp, gelecek adına umutlandıracak; bazen de bir ah çektirecek. Bir Fincan Arapça sizi iki dilli keyifli bir yolculuğa çıkartırken, tercümelerin nasıl yapıldığına kafa yoracak ve kelime dağarcığınızı zenginleştirmeye fırsat bulacaksınız.
Bir Fincan Arapça
Bir Fincan ArapçaKolektif · Muarrib Yayın Kurulu · 2019117 okunma
Reklam
Olurmu bir gecede cohol koldok!
Osmanlıca ile Türkçe aslında birbirinden farklı diller değildir ve 1928'de değişen sadece alfabedir. Nasıl Latin harfleriyle yazmamız Titus Liviusla sohbet edebileceğimiz anlamına gelmiyorsa Arap harfleri kullanmak da bizi sahabe yapmıyor. Ancak matbaanın yaygınlaşmadığı bir toplumdan elimizde kalan kaynakların büyük bir kısmının emperyal elitler tarafından üretilmiş olması, Osmanlıcanın bir saray dili olarak karşımıza çıkması sonucunu doğuruyor. Bu dil birçok Arapça ve Farsça kelime ve terkiple (tamlama) süslenmiş olsa da dilbilgisi ve sentaks açısından Türkçe. Elinde bir sözlük olan herkes rahatlıkla bu lisanı anlayabilir.
Sayfa 73 - Kronik yayınları
لاَ تَأْسَفْ عَلَى مَا فَاتَ فَتَجْمَعَ طَاقَتَكَ وَ قُوَّتَكَ عَلَى الْعَمَلِ. Geçmişe üzülme ki, enerjini ve kuvvetini iş üzerinde yoğunlaştırabilesin.
Sayfa 720
Türkçe...
Bundan on beş yıl önce, yurdumuzda yanyana iki dil yaşıyordu; Bunlardan birincisi, resmi bir değere sahipti ve yazıyı tekeline almış gibiydi. Buna Osmanlıca adı veriliyordu. İkincisi, yalnız halk arasında konuşulmak zorunda kalmış gibiydi. Buna da, küçümseyerek, Türkçe adı veriliyordu ve aşağı tabakaya özel bir argo sanılıyordu. Halbuki, asıl doğal ve gerçek dilimiz bu idi. Osmanlıca ise, Türkçe'nin, Arapça'nın ve Acemce'nin dilbilgisi, söz dizimi ve sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş yapay bir karışımdan ibaretti.
Paris Kürt Enstitüsü
Paris Kürt Enstitüsü (Kürtçe: Enstîtuya kurdî ya Parîsê, Fransızca: L'Institut kurde de Paris, IKP), Paris'te bulunan Kürt dilini ve kültürünü araştıran enstitüdür. 24 Şubat 1983 tarihinde kurulmuştur, 1993 yılında vakıf olmuştur. Enstitünün kurucusu ve şimdiki başkanı Kendal Nezan ve başkan yardımcıları Abbas Vali (Swansea Üniversitesi) ve Fuad
Reklam
:)) Muhammed bin El-Mesna Es-Simsar: EL-Abbas bin Abdil-Azim El-Anbari, Bişr bin El-Haris ile beraber bulunduğu bir sıra bizde oradaydık. O, yüksek karakterli Müslümanlardandı. O, Bişr’e şöyle dedi: ‘Ey Ebu Nasır, sen Kuran okuyan ve hadis yazan birisin. Bununla beraber niçin Arapça öğrenmiyorsun ki böylece hiç dilbilgisi hatası yapmadan konuşabilesin.’ Bişr: ‘tamam, bana kim öğretecek Ebul Fadl?’ dedi. O:’Ben öğretirim, Ebu nasır’dedi. El-Abbas :’Şunu yap ’dedi. O: ‘Darebe Zeydun Amre(Zeyd Amra vurdu), de’ dedi. Bişr ona dedi ki: ‘Kardeşim, neden o, ona vurdu?’ El- Abbas dedi ki: ‘Ey Ebu Nasr, o, ona gerçekten vurmadı. O, sadece (Arapça öğrenirken) söylenen bir örnek.’ Bunun üzerine Bişr : ’Bu iş yalan ile başlıyor. Benim buna (Arapça öğrenmeye) ihtiyacım yok.’”
Hâlâ bilmeyen olabilir diye dilimizdeki son tüyle bir uyarı yapalım: Osmanlıca ile Türkçe aslında birbirinden farklı diller değildir ve 1928'de değişen sadece alfabedir. Nasıl Latin harfleriyle yazmamız Titus Livius'la sohbet edebileceğimiz anlamına gelmiyorsa Arap harfleri kullanmak da bizi sahabe yapmıyor. Ancak matbaanın yaygınlaşmadığı bir toplumdan elimizde kalan kaynakların büyük bir kısmının emperyal elitler tarafından üretilmiş olması, Osmanlıcanın bir saray dili olarak karşımıza çıkması sonucunu doğuruyor. Bu dil birçok Arapça ve Farsça kelime ve terkiple (tamlama) süslenmiş olsa da dilbilgisi ve sentaks açısından Türkçe. Elinde bir sözlük olan herkes rahatlıkla bu lisanı anlayabilir.
Sayfa 73 - Kronik Kitap, 1. BaskıKitabı okudu
207 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Mensubu bulunduğumuz dini en güzel şekilde en doğru şekilde öğrenmek bizim vazifemiz. Bu konuda ise yolumuzu aydınlatacak tek ışık kaynağımız Kur'an-ı Kerim'dir. Bu yüzden onu merkeze alan onu anlama üzerine yazılan kitapları çok seviyorum ve tavsiye ediyorum. Mehmet Okuyan hoca gibi Kuran'ı merkeze alarak dini anlatmak her hocanın yaptığı birşey
Kıssalar Ne Söyler-1
Kıssalar Ne Söyler-1Mehmet Okuyan · Düşün Yayınları · 2017188 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bilim ve Teknik dergimizin haziran sayısını da bu vesileyle okumuş ve aradan çıkarmış oluyoruz. Birkaç senedir düzenli olarak okumak ve yeni sayıyı beklemek çok iyi bir his, öyle değil mi? Bu dergimizde de neler var şöyle bir inceleyelim. Her zaman merak ettiğim bir konu olan ve açıkçası inancım gereği de var olduklarına inandığım dünya dışı
Bilim ve Teknik - Sayı 667 (Haziran 2023)
Bilim ve Teknik - Sayı 667 (Haziran 2023)Bilim ve Teknik Dergisi · Bilim ve Teknik Dergisi · 202353 okunma
117 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.