Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kemalizm terimini ilk kez 8 Temmuz 1931 tarihinde yazdığı "Politika" başlıklı makalesinde kullandı. Bu tarihten itibaren de Kemalist ideolojiyi yorumlamaya çalışacaktı. "Kemalist" kavramının kimleri içine aldığını ve başlıca karakterinin ne olduğunu açıklamaya çalıştı. Bu çerçevede ilk olarak bağımsızlık ilkesini ele aldı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Dedim ki. ben her zaman söylerim, burada da bu vesileyle arz edeyim, benim elime büyük yetki ve kudret geçerse, ben sosyal hayatımızda arzu edilen inkılabı bir anda bir "Coup"* ile tatbik edeceğimi zannederim. Zira, ben, bazıları gibi halkın anlayışını. önde gelenlerin anlayışlarını yavaş yavaş benim anlayışım ölçüsünde düşünme ve
Sayfa 188 - Karlsbad’da Geçen Günlerim (30 Haziran 1918-28 Temmuz 1918) - 6 Temmuz 1918, Cumartesi - *Coup: Darbe. (Y.N.)Kitabı okudu
Reklam
Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.
Sayfa 9 - MUSTAFA KEMAL ATATÜRKKitabı okudu
Çalışma hayatımın Atatürk'ün kurduğu yeni devlette başlaması benim için büyük bir talihti. Savaşlarla yıkılmış, yorulmuş, yoksullaşmış bir ülkede, O'nun yeni bir vatan yaratan ordusunun neferi idim. Maddi olanaklarımız sınırlı, yapma ve başarma isteğimiz sınırsızdı. Destek olanlar, hız verenler, yüreklendirenler vardı. Gizli açık çelmeleyenler, atılımcı ruhu köreltmek isteyenler vardı. Karmakarışık ruh halleri içinde, kafaları, yetişkinlikleri ve yürekleri çok farklı insanlar hep beraber Atatürk'ün Türkiye'sini yaratıyorduk. Ölümünün arkasından yeni bir Dünya Savaşı gelmiş, yeni insan tipleri ortaya çıkmıştı. İnsanları tanıdıkça, hızla değişen yeni ortamlarda onlarla tekrar tekrar karşılaştıkça, insana yansıyan büyük değişimi daha iyi görmek ve anlamak heyecanım artıyordu. Hayatı yapan gerçek unsurun insan olduğunu biliyordum. Yaşam notlarımı tutarken, insanlar üzerindeki bilgimi ayrı notlar haline getirmeye başladım ve son 35 yılda, kendim için onlardan büyük bir hazine meydana getirdim. Şimdi 85 yaşımda, bu gizli servetimi genç insanlara, bugünü ve yarını yaşayacaklara açıyorum. Yirminci yüzyılın sonlarında ve gelecek yüzyılda insanların, toplu yaşamının ve toplu çalışmanın yeni biçimleri içinde bunalmak, yok olmak istemiyorlarsa, insanı öğrenmek zorundadırlar. Benim çağdaşım Alman yazar Erich Maria Remarque'ın ünlü romanı nasıl "İnsanları Seveceksin" diyorsa, ben de çağdaşlarıma "insanları öğreneceksin" demek istiyorum.
Atatürk'ün düşman karşısında kumandanlığı, bilfiil Trablusgarb savaşı ile başlar ve Millî Mücadele'nin zaferiyle en yüksek mertebesini bulur (1911 - 1923).
Çok gezen mi çok okuyan mı?
Tarihe yön vermiş şahsiyetlere baktığımız zaman gezdiklerinden çok okuduklarını görüyoruz. Örneğin, Atatürk'ün hayatı boyunca 4 bin 800 kitap okuduğunu biliyoruz. Hayatı cephelerde geçen biri olarak dünyayı anlayabilmenin en iyi yolunu okumakta bulmuş. Nihayetinde okumak, göremediğin coğrafyalar hakkında da bilgi sahibi olmaya imkân veren bir etkinlik. Seyahat etmenin önemini elbette küçümsemiyorum ama deneyimlerin içerisinde en faydalı gördüğüm eylem, okumak oldu.
Sayfa 122 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Savaşın kazananı yoktur. Savaşı, savaştıran kazanır. Savaş yurdun ve ulusun hayati tehlikesini önlemeye yönelik mecburiyet gerektirir ise kaçınılmaz olur. Aksi takdirde Türk ulusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mucize iç ve dış siyaseti yurtta barış dünyada barış felsefesi gereği caydırıcı güç olmayı öncelikli tercih ederiz. Türk olmak caydırıcı olmaya fazlasıyla yeter. Bizim sorunumuz Türklüğünü kaybetmiş başka kimlikler ile kendini tanımlayan, ulus olmayı bilinçli reddeden dinci, ırkçı ve kinci kötü maksatlı birlik, beraberlik ve bütünlüğü bozmayı hedefleyen ideolojilere kendilerini kullananlara hizmet eden melezleşmiş insanlardır. Bunu tersine çevirmek devrim sonrası bir kaç kuşağı Cumhuriyet devriminin başlangıcında olduğu gibi insan yetiştirmeye başladığınızda aşabileceğiz. Önder Karaçay
Yeni evlenen bir kişinin gönlü hayat, aşk ve saadet hisleriyle dopdoludur. Bu, en kıymetli bir zamandır. İnsanlar hayatında bu aydınlık ve sevinçli dakikaları ölünceye kadar hep aynı şekilde duygulanarak pek muhim ve hayatı için tarihi bir hadise olarak anıp hatırlar. Sen bunu kendinden bilirsin. Ben bunu tecrübe etmedim. Fakat az çok hayatı ve insanları tahlil ettiğim için bu neticeyi buldum. Hayatın çeşitli yönlerinden birkaçını görenler evlendikten sonra keşfedilmemiş yönlerini de ister istemez görürler. Bu pek tatlı olabildiği gibi pek acı da olabilir.
Sayfa 202
Anadolu'da parça parça yaşıyorduk. Yapma bir Osmanlı milleti yaratma gayreti Türklüğe büyük zarar vermekten başka bir şeye yaramamış, kimse Osmanlılığı kabul etmemişti. Atatürk'ün Türkiye sınırları içinde yaşayan herkesi yurtseverlik düşünce ve duygusu çevresinde toplayarak milletleştirme çabası hayati bir gereklilikti. Aynı özeni, çabayı, bilinci şimdi de ve ısrarla göstermeliyiz. Yoksa büyük emekle, incelikle, çabayla, nice acılardan geçerek sağlanan birlikteliğimiz gevşer, yine parçalara ayrılırız. Ayrılmaya başladık bile...
Sayfa 349Kitabı okudu
"Hakkında ciltlerle övgü yazıp filmlerini çektiğiniz Atatürk'ü ne kadar tanıyorsunuz? En azından doğum ve ölüm tarihini net olarak söyleyebilir misiniz? 'Doktor doktor kalksana, lambaları yaksana.. ' Koskoca 'önder' ölürken neden kalkmamışlardı? Niçin lambaları yakmamışlardı? 'Saat dokuzu beş geçe..' Saat dokuza kadar insan uyur mu? Sonra bu saatte çoktan güneş doğmuş olacağına göre, lambalar neden yanıyor? Dahası var: Atatürk hayatı boyunca 'saraylarda oturup keyfettiler' diye padişahları eleştirmez miydi, neden kendisi sarayda oturuyor? Şunu söyleyin bari: Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'ne ne zaman kaldırıldı? Bir sır küpüne düşüyoruz.. 'Sen kalk da ben yatam!..' demekle olmuyor bu işler."
531 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.