Ve değil mi ki roman gerçek hayatın bir tür yansımasıdır, öyleyse değerleri de bir dereceye kadar gerçek hayatın değerleridir. Ama kadınların değerlerinin, diğer cinsin yarattığı değerlerden çoğu kez farklı olduğu apaçıktır, doğal olarak öyledir bu. Ancak, hüküm süren değerler eril değerlerdir. Kabaca konuşacak olursak, futbol ve spor "önemli", modaya tapınmak ve giysiler almak "abes" olarak nitelenir. Ve bu değerler kaçınılmaz biçimde yaşamdan kurmaca edebiyata aktarılır. Bu önemli bir kitap, diye varsayar eleştirmen, çünkü savaştan söz ediyor. Bu önemsiz bir kitap, çünkü bir misafir odasindaki kadınların duygularından söz ediyor. Savaş meydaninda bu değer farkı her yerde ve çok daha sinsice sürer gider. Bu yüzdeki bir sahne, mağazadaki bir sahneden daha önemlidir: on dokuzuncu yüzyıl başlarında yazılan romanın tüm yapısı eğer yazan bir kadınsa, düz hattından hafifçe şaşmış ve kendi açık görüşünü dışsal otoriteye saygılı bir itaatle değiştirmiş bir zihin tarafından inşa edilmiştir.
Sayfa 82Kitabı okudu
Orta doğu’da bir şehirde, oğlunu ateş hattından çekip kurtarmaya çalışırken bir baba ile oğlu ölür ve birbirlerine sımsıkı sarılmış halde kurşunların etlerini delip geçtiği ve darbenin etkisiyle bedenlerinin sarsıldığı an olduğu gibi bir kamera tarafından yakalanır, yerkürenin yörüngesinde dönen binlerce uyduya gönderilir ve dünyadaki televizyonlara dağılır, bizim de bilinçaltımıza yeni bir ölüm ve ölmekte olan fotoğrafı olarak kaydolur. Bu görüntülerin hiçbir ağırlığı, hiçbir derinliği, hiçbir zamanı ve yeri olmadığı gibi doğdukları bedenlerle de hiçbir bağları bulunmaz.
Güçsüzler
girdi ateş hattına.
Günün üniforması sabır,
nişan, zavallı yıldızı umudun,
yüreğin tam üstünde.
Sayfa 55 - Kavram YayınlarıKitabı okuyor
Alman askerinin kullandığından % 85 eksik araç, cephane, giyim eşyası, gıda maddesi ve sağlık malzemesiyle Mehmetçik cephelerde dört yıl düşmanlara karşı koymuştu. Açlıktan, hastalıktan ve soğuktan kırılanlar, ateş hattında kaybedilenleri aşmıştı. Sivil halk da, büyük sıkıntı çekmişti. Gıda maddeleri karaborsaya düşmüştü. Geçinme endeksleri, 1914 = 100 esasına göre 1918 yazında 1897'ye yükselmişti. Rumların ve Ermenilerin kütle halinde memleketten ayrılmaları, piyasada bir boşluk bırakmıştı. Giderken beraber çıkardıkları varlıkları, esasen zayıf olan sermaye kaynaklarını bir miktar daha azaltmıştı. İç ve dış ticarette tecrübeli elemanlar, piyasadan eksilmişlerdi. İktisadi hayatın faal kadrolarında hasıl olan boşluğun doldurulamayacağını Atina'da ve Avrupa'da iddia edenler vardı.
Sayfa 12 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
