19. yüzyıl Osmanlı felaketlerinin öğrettiği pratik bir gerçek vardır. Türk milleti, gazâ ve haçlı döneminin Osmanlı mirasından kurtulmalıdır. Osmanlı'yı Türkle aynı tutan Batı, Türklere hayat hakkı tanımaz. Tarihin içinden gelen bir taassupla Türk milletini yok etmek ister. Onun için Avrupa karşısında yeni Türk devletinin Osmanlı ile onun temel inanç politikasıyla ilişkisi kalmadığını göstermek gerektir. Bizans'ı canlandırmak isteyen Yunanlı, Avrupa'yı arkasına alarak daima bu haçlı anlayışından yararlanmak istemiştir. Atatürk, tarihten gelen bir bilinçle, yeni Türk devletinin geleceği için tam bir Avrupalı devlet ve millet olmayı bir ölüm kalım gereği gibi ortaya koymuştur. Bunun için 'inkılâplar yapacaktır. Buna karşı olanları milli iradeyle, Büyük Millet Meclisi'nin kararlarıyla bertaraf edecektir. Açıkça bellidir ki, bütün sorun, Büyük Millet Meclisi'nde inkılapları onaylayacak çoğunluğu sağlamaktır. O, bütün politik manevralarında milli iradeyi öne koymakla büyük bir siyaset stratejisti olduğunu da ispatlamıştır.
Sayfa 71 - Kronik KitapKitabı okudu
Millet tanımı ve kendine "Türk" diyememe kısmı...
Nitekim olaylar çabuk gelişti. Bizi yenen Balkan devletlerinin aralarına birtakım anlaşmazlıklar girince, istila ordularının Istanbul kapılarından çekilişi, Edirne'nin geri alınışı Türkler üzerinde büyük etkiler yarattı. Demek, belki de her şey henüz kaybolmamıştı. Havada yeni bir şeyler esiyordu. Gerçi geniş bir vatan parçası kaybolmuştu.
Sayfa 47 - Remzi Kitabevi / ErgenekonKitabı okudu
Reklam
Değerli tarihçi
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
, Osmanoğulları hakkındaki bir tarizi uzun uzun tahlil ve tenkid ettikten sonra, bu aileden bilhassa padişahlık yapmış olanlar hakkında şu umûmî hüküm ve neticeye varmaktadır: ....Şimdi bir öğretmen teşbihi yapmak îcâb ederse, bu kırk kişilik sınıftan otuz üç tanesi sınıf geçmiş, dört tanesi bütünlemeye kalmış, sınıfta
542 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Önemli bir Selçuklu Tarihi uzmanından Büyük Selçuklu Tarihi derlemesi.
Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti kitabı Türkiye'nin en önemli Selçuklu tarihçilerinden biri olan Osman Turan'ın Büyük Selçuklu Devleti siyasal ve kültürel tarihini kaleme aldığı kaynak niteliğinde bir kült eserdir. Büyük Selçuklu Devleti 1040 yılında Dandanakan Savaşı sonrası İran bölgesinde kurulmuş ve 1157 yılında Sultan Sencer'in ölümüyle son bulmuş bir Türk devletidir. Zaman olarak çok uzun olmasa da bu devlet Anadolu Selçukluları'nın ve sonrasında Osmanlı Devleti'nin kurulmasına zemin hazırladığından tarihte çok önemli bir yere sahiptir. Bu kitap dil olarak biraz ağır olsa da Selçuklu tarihi açısından kaynaklar ışığında çok önemli tespitler içermektedir.
Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti
Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm MedeniyetiOsman Turan · Ötüken Neşriyat · 2021265 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kanuni
Kıymetli Okay Tiryakioğlu 'nun kaleme aldığı ve Kanuni Sultan Süleyman döneminin bir kısmının anlatıldığı muhteşem bir tarihi eser. Kitap Belgrad ve Rodos'un fetihleri ile başlıyor. Tüm zamanların en büyük imha savaşlarından biri olan, iki saat içinde 657 yıllık Macar Devleti'nin yok olduğu ve Lojos'un bataklıkta boğularak öldüğü Mohaç Meydan Muharebesi ile son buluyor. İki büyük fetih ve muhteşem bir meydan savaşını okurken, aynı zamanda saray entrikalarının da içinde buluyorsunuz kendinizi ve 1520'li yılların Osmanlı'sına gidiyorsunuz. Bir yandan Mahidevran ve Hürrem'in inanılmaz mücadelesini en ince ayrıntısına kadar yaşarken; diğer taraftan Kölelikten sadrazamlığa kadar yükselen Pargalı İbrahim ile Vatikan ajanları ile dünyanın her yerinde çarpışan kusursuz casus Vehimi Orhun Çelebi'nin taktiklerle dolu rekabetine tanık oluyorsunuz Kanuni, koskoca bir cihan fatihi aslında dünyanın en yalnız insanıydı. Yakınında bulunan güvendiği insanların entrikalarından bıkmıştı ve şöyle diyordu; "Şu kısacık dünya hayatındaki birkaç günlük ikbal için birbirinizin gırtlağına çöküyorsunuz. Ama şunu düşünmenizi istiyorum; babam hayatta olsaydı eğer bu oyunları oynayabilir miydiniz acaba? Size son sözüm şudur ki, beni babam gibi sert tedbirler almaya mecbur etmeyin, beni merhametimin kurbanı etmeyin...Yapmayın bunu..." Bu muhteşem tarih dolu 286 sayfa için kalemine sağlık ve mürekkebin hiç bitmesin kıymetli Okay Tiryakioğlu. ︎︎︎ Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın ︎︎︎
Kanuni Kılıcın Yapamadığını Adalet Yapar
Kanuni Kılıcın Yapamadığını Adalet YaparOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 20171,071 okunma
Istanbul'da ise sadece özel kişilere değil devlete de kısa vadeli borç verebilen Rumlar ve Yahudiler kentin en büyük sarrafları arasındaydılar. Iltizam müzayedelerinde de en büyük oyuncular bu sarraflar olurdu. Aralarında Paleologos, Kantakuzenos, Halkokondiles ve tanınmış diğer Bizans ailelerinin üyeleri yer almaktaydı. İspanya'yı terk etmek zorunda kalan bir Yahudi aileden olan Don Jozef Nassi ise 1552 yılında İstanbul'a gelmişti. Daha sonraki başdöndürücü yükselişini Kanuni'nin oğlu Şehzade Selim'e finans alanında sağladığı hizmetlere borçluydu. Don Jozef Nassi İstanbul'dan Lehistan ve Fransa krallarına büyük miktarlarda borç verebiliyordu. Pek çok Osmanlı bürokratı da bu işlemleri cazip bir yatırım alanı gibi görerek paralarını kendisine teslim etmekteydi.
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.