Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alıkça yazdım bu sabah sana yine; şimdi sevgi taşan iki mektubun geldi. Bunların karşılığını salı günü karşılaştığımızda vereceğim. İçimde ya da dışımda beklenmedik bir şey olmazsa, salıya Viyana'da olacağım. Yanılmıyorsam salı günü bayram, mektup ya da telgraf eline geçmeyebilir. Seninle buluşacağımız yeri şimdiden yazabilsem ne iyi olurdu değil mi? Ama olmaz, buluşacağımız yeri şimdiden bildirirsem, boğulurum o zamana kadar. Üç gün üç gece o yerin bomboş kalacağını ve ancak salı günü belli bir saatte orada olabileceğimizi düşünmek çıldırtabilir beni. Şu yeryüzünde bana yetecek kadar sabır var mı dersin, Milena? Bunun karşılığını salı günü verirsin.
Sayfa 75
Bir Yiğit De Anasından Doğunca Bir yiğit de anasından doğunca Kur'ağaçta bir dal bitmiş gib'olur Yaşı varıp on beşine değince Yükünü kumaştan tutmuş gib'olur Aşıklar sazını eline alsa Güzeller perdesin yüzüne vursa Bir yiğit sevdiğin sesini duysa Gölde gövel ördek ötmüş gib'olur Eğlene bire de gönlüm eğlene Ay gele de orta yeri dolana Yiğidin sevdiği yanınd'olana Günde düğün bayram etmiş gib'olur Dadaloğlu'm der ki sözüm kayıran Çekip yırtıp bir yakadan ayıran Diyom muhanetten karın doyuran Eliyle ağu yutmuş gib'olur
Reklam
Dünya'nın yüzü bayram yeri...Sevgi sözcüklü şarkılar yükseliyor gözlerinden.
Sayfa 369Kitabı okudu
İlkbahar bir bayram, bir uyanış, bir mucize, bir çılgınlık, olamayacak gibi duran bir şeyin oluşu, ilkbahar şu, ilkbahar bu... Kuş, papatya, gelincik, çayır, çimen, ağaç, çiçek, mimoza, zakkum, su sesi, hindiba, Çingene, kuzu... Klasik ilkbaharların içinde hepsinin, hatta sülüğün bile yeri vardır. unuttuklarım da çoktur a, en mühimi nisan, mayıs güneşi. Yaşı kırkı aşmış bir adamın mevsimler içinde ilkbaharı biraz üzüntüyle duymamasına imkan yoktur. Eski çılgınlıklar nerede? Nerede o, birdenbire bir genç kız elinden, bir genç kız rüzgarından sararma, o yürek çarpıntısı? Şu ömrü mevsimlere benzetenler iyi etmişler doğrusu. Herkesin bir ilkbaharı, bir yazı, güzü, kışı oluyor işte. İnsanın ilkbaharı, öteki hayvanlara bakarsak geç başlıyor. Bir at bir yaşında, hadi hadi iki yaşında ilkbaharındadır. Bir kuzu altı ayda koç olur. Ama insanoğlu ilkbaharını yirmisinden önce pek idrak edemez. Yirmiden evvel idrak edilen ilkbahar, bir yalancı ilkbahardır.
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Reklam
Beklemediğim anda karşıma çıkan ayrılıkları, Aniden bastıran kışı, Aynaya her baktığımda değişen kadını, Mevsimler içinde mutlaka bir sevinç getiren yazı, Gülünce yüzleri bayram yeri olanları, Geçecek diyerek yaraya üfleyenleri, Okuduğunu anlayanları, Anlayıp da susanları, Cesur olanları. Yeniden başlayanları, Geride kalanları Ve Hayatın mutlak coşkusunu, Sizi, Seni, Her şeye rağmen Gördüğüme sevindim!
Sayfa 153 - 15 Eylül 2005, OrtaköyKitabı okudu
Uyandım.. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah..
Uyandım. Yaşadığıma bir daha şükrettim. Birazdan kalkacaksın. Odan can bulacak. Eşyalar kirpik kirpik uyanacak. Aynan bayram yeri. Su değil parmakların akacak musluktan. Terlikler ayaklanacak. Giyindiğin her şey teninle sarhoş. Pencere, korunun rüzgârıyla öpecek ensenden. Işık, ışığa karışacak. Ben, bütün bunların ortasında, titreyerek bakacağım sana. İnsan nasıl ağlamaz bu büyük masala. Günaydın, beni doğuran sabah..
Gönlünün istediği olunca bayram yeri,az bir terslik çıksa cenaze evi (Fahrettin Sarıgül)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.