"Dolayısıyla her şair ne zaman canı osterse espirili bir kişi plabilir. Bunu sağlamak için fazladan hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; tersine vazgeçmesi gereken şeyler vardır. Sadece fikirlerini biriyle, "öylesine, sırf eğlence olsun diye" söylemesi kâfidir. Fikirlerini hisleriyle, ruhunu ruhunu hayatıyla temas halinde tutan bağı gevşetmesi yeterli olacaktır. Şair olmayı artık gönülden değil sadece kafasında arzuluyorsa ancak o zaman espirili bir insana dönüşecektir."
Üniversitede görevli bir hocamız kitabın usul kitabı olduğunu söyledi. Epey övdü. Kitap hakkında konuşurken başka bir hocamız da kitaptan çok sayıda alıp hediye etti.
Kitapla tanışmamın geri planı bu şekilde. Gelelim kitabın bendeki izlenimine.
Kitapta dikkat çekici tespitlerin olduğunu fark etmedim değil. Ama bu kadar uzatılması beni pek mutlu etmedi. Bir süre sonra yazarın orta sahada top çevirdiğini düşünmeye başladım ve kitabın sonunda da bu fikrim değişmedi.
Gülmenin felsefesi yeterince işlenmiş diyebilirim.
Kitabı tavsiye etmiyorum.
Zaman kaybı dediğim kitaplardan biriydi.
Güldürü ise başkasından artık etkilenmediğimiz anda ve toplumsal hayat karşısında katılaşma diyebileceğimiz şeyle başlar. Başkasıyla ilişki kurmaya aldırış etmeden otomatik biçimde kendi yolunda giden kişi gülünçtür. Gülme onun bu dalgınlığını ıslah etmek, onu rüyasından uyandırmak için vardır.
Bir fikir, konuşmamın başından sonuna kadar büyüyen, filizlenen, çiçek açan, olgunlaşan bir şeydir. Hiçbir zaman durmaz, kendini asla tekrar etmez. Her an değişmesi şarttır zira değişmeyi bırakmak, yaşamayı bırakmak demektir.