Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlerimiz mi kör yoksa gönüllerimiz mi?
"Bireylerin davranışları büyük ölçüde içinde bulundukları toplum ve sosyal şartlar tarafından şekillendirilir. Geniş çaplı etnik nefret ve savaş şartları, daha önce hiçbir suça iştirak etmemiş ve çok iyi eğitimli bireyleri bile acımasız kasaplara dönüştürecek güce sahiptir." der Newman. Küçük yaşlardan itibaren zihinlere zerk edilen "üstün ırk" inancı ve "ya*udi olmayan herkesin birer goim olduğu ve ya*udilere hizmet için yaratıldığı" inancı, siyonistik anlayışın temelini oluşturmaktadır. Ya*udi olmayan herkese her şeyin yapılmasını meşrulaştıran ve mübah gören bu anlayışa karşılık, bugün bizler kendi çocuklarımıza millî ve manevi ruhu aşılamayı gerçekleştirmez ve neslimizi çakalların oyuncağı edersek yok oluşumuz kaçınılmaz olacaktır. "Çocuklarınıza din veyahut milliyet öğretmeyin, onlar büyüyünce kendileri seçsinler." diyen etki ajanlarının sözlerine kulak tıkayarak neslimizi millî ve manevi bir kimlikle mücehhez kılmak mecburiyetindeyiz. Arsıza, hırsıza, namussuza "DUR!" diyecek nesilleri yetiştiremedikten sonra hiçbir şeyin övünç kaynağı olarak nitelendirilemeyeceği beyan edilmelidir.
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
Reklam
"Bunları şunun için söylüyorum: Çocuklar yetişkinlerin her şeyi bildiğini, güçlerinin her şeye yettiğini sanırlar," dedi. "Büyüyünce bir de bakarlar ki öğretmenleri, yani bizler, sandıkları gibi her şeyi bilen, her şeyin üstesinden gelen kişiler değilmişiz. Onlara öğüt veren bizler meğer alay edilecek, acınacak durumdaymışız."
Savaşı bir de savaşanlara sormak lazım.
Ne dersin Öteki Adam? Daha da ölmeyeyim mi? Caddelerde topallamaya devam mı edeyim? Başkalarıyla yan yana? Hepsinde aynı kayıtsız, korkunç çehre. Hepsinde laf dedin mi gırla, ama bir kerecik olsun evet demelerini iste, hepsi dut yemiş bülbüle döner. Eh ne çare, böyledir bu insanlar. Hem de korkaktırlar. Onlar bize ihanet ettiler. Biz daha küçücüktük, harplere girdiler. Biz biraz büyüdük, bize harplerden söz açtılar. Coşkundular. Onlar daima coşkundular. Biz daha da büyüyünce onlar bizim için de bir harp düşündüler. Sonra da bizi bu harbe yolladılar. Onlar coşkundular. Daima coşkundular. İçlerinden hiçbiri bize nereye gittiğimizi söylemedi. Hiçbiri bize cehenneme gidiyorsunuz demedi. Ne gezer, hiçbiri. Onlar marşlar çaldılar, Langemarck Zaferi'ni kutladılar. Divan -ı harpler kurdular, istila planları hazırladılar. Kahramanlıklar için şarkılar, madalyalar yaptılar. Böylesine coşkundular. Derken harp patladı. Bizi cepheye sürdüler. Bize hiçbir şey söylemediler. Yalnız, görelim sizi, dediler. Gösterin kendinizi yiğitler! Onlar bize bu şekilde ihanet ettiler. Kalleşçe ihanet ettiler. Şimdi onlar kapılarını kapamış, evlerinde oturuyorlar. Sayın müsteşar, sayın direktör, sayın yargıç, sayın başhekim. Şimdi bizi harbe gönderenler sanki onlar değil. Hayır, hiçbiri. Şimdi onların hepsi kapılarını kapamış, evlerinde oturuyorlar. Onlar kapılarını sımsıkı kapadılar. Bizler kapıların dışında kaldık.
Sayfa 109Kitabı okudu
çocuklar yetişkinlerin her şeyi bildiğini, güçlerinin her şeye yettiğini sanırlar. büyüyünce bir de bakarlar ki öğretmenleri, yani bizler, sandıkları gibi her şeyi bilen, her şeyin üstesinden gelen kişiler değilmişiz.
3148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
PROUST VE KAYBETME KORKUSU Kaybetme korkusu, kaybetmekten daha ağır bir yük olabiliyor yüreğimize. İnsan kendine itiraf etmese de, “kaybetmek”, belki de o kaybetme korkusunun yok olması yüzünden ferahlatıcı bir etki yaratabiliyor. Kaybetme korkusu yok olduktan sonra boşalan yer, yeni duygularla doluyor. Bu kez, yaşananları korumak için
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzindeMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 2021563 okunma
Reklam
188 syf.
8/10 puan verdi
"Hamlet"
Shakespeare ve Hamlet ile birlikteyim bu kez. Okumayı çook uzun zamandır beklediğim, okumak konusunda kendimi uzun zamandır nedense frenlediğim, aslında son derece merak ettiğim bu eser okumamın tamamlanması ile birlikte merakımı bir tutam da olsa kırdı ne mutlu ki ancak ben kesinlikle çeviri anlamında ikinci bir ağızdan ve de tiyatro aracılığıyla
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045,3bin okunma
Çocuklar yetişkinlerin her şeyi bildiğini, güçlerinin her şeye yettiğini sanırlar. Büyüyünce bir de bakarlar ki öğretmenleri, yani bizler, sandıkları gibi her şeyi bilen, her şeyin üstesinden gelen kişiler değilmişiz.
Daha da ölmeyeyim mi? Caddelerde topallamaya devam mı edeyim? Başkalarıyla yan yana? Hepsinde aynı kayıtsız, korkunç çehre. Hepsinde laf dedin mi gırla, ama bir kerecik olsun evet demelerini iste, hepsi dut yemiş bülbüle döner. Eh, ne çare, böyledir bu insanlar. Hem de korkaktırlar. Onlar bize ihanet ettiler. Kalleşçe ihanet ettiler. Biz daha
Sayfa 110Kitabı okudu
Rüya mı görüyorum? .. Bunlar birer kukla mı? Gülünç, karikatürize edilmiş insan bozuntuları mı? Katilimin bana söylediği ağıdı duydun mu? Bir acemi için söylenen son sözlere gel: işte onlardan biri... Ne dersin, Öteki Adam? Daha da ölmeyeyim mi? Caddelerde topallamaya devam mı edeyim? Başkalarıyla yan yana? Hepsinde aynı kayıtsız, korkunç çehre.
Sayfa 109Kitabı okudu
197 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.