:D ne atasözleri var ya :D
Geçinmeye gönlüm yok da adını sormadım *** ANADOLU’DA ilk nüfus sayımı yapılıyormuş, Yeni evlenmiş, fakat karısından hoşlanmamış olan bir adama, sayım memuru karısının adını sormuş. Adam : “Geçinmeye gönlüm yok ki beyim. Adını hiç sormadım!” cevabını vermiş. Bu deyim, “hiç niyetim yok" mânâsında kullanılır.
Eşek olur da anırmaz mı?
*** KÖYLÜNÜN BİRİNİN kulakları işitmez olmuş. Karısına: "Hanım hanım, şu bizim eşeğe bir hâl oldu.Günlerdir ağzını açar, kapatır ama, hiç anırmaz” demiş. Kadıncağız gülsün mü ağlasın mı, bilememiş: “Ah beyim ah! Eşek olur da anırmaz mı? Olan senin kulaklarına oldu" demiş. Bu deyim, “herkes neyse odur” mânâsında kullanılır.
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Hepimiz Gogol'ün "Palto"sundan çıktık. -Dostoyevski Nikolay Vasilyeviç, erken yaşta kurduğu hayalini sonunda gerçekleştirmişti. Gogol'ün 19 yaşında Petersburg'a yolculuğu ona şehrin güzelliklerini görme fırsatı vermişse de devlet memurluğu yapıyor olması bürokrasinin ne kadar laubali, yolsuz, klimalı kahvehane gibi bir sistem olduğunu
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201956,2bin okunma
Amasyanın bardağı Biri olmazsa bir daha *** Ecdadımızın bir yolculuk sırasında su kabı olarak yanlarından ayırmadığı ufak bir desti vardı. Adına bardak derlerdi. Destiden küçük, çaydanlıktan büyük, kulplu ve emzikli bir su kabı idi. Bunları bazan da çam ağacından oyarak yaparlardı. Çam bardaklar suyu çok soğuk tutar ve kendilerine mahsus bir çam kokusu da verirlerdi. Çömlekhanelerde çamurdan yapılan bardak ve destiler ise, her memleketin toprağına ve pişirme tarzına göre ayrı bir özellik ve kıymet taşırdı. Vaktiyle Amasya'da da yapılan bu bardaklar kalitesiz olup, çabuk kırıldığı için sık sık yenisini almak lazım gelirmiş. Bu yüzden: “Amasya'nın bardağı, biri olmazsa bir daha," diye bir deyim, dilimizde yer etmiştir.
488 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Vampirin hası Türk’tür
Öncelikle bir itirafım olacak. Son zamanlarda edebî eser (ya da kurgu dalında eser diyelim) okumuyorum. Akademik kitapların yanı sıra kafa dağıtmak için başladığım oldu. Ancak bitiremediğim birkaç kitaptan sonra kurgudan iyice soğudum. Çok seçici davranarak okuma zevkine güvendiklerimin tavsiyelerine göre hareket eder oldum. Ancak bu kitabı kimse
Istrancalı Abdülharis Paşa
Istrancalı Abdülharis PaşaMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2019212 okunma
İlk Göz Ağrısı
ESKİDEN savaşlar şimdikinden çok olduğu için, Anadolu'nun hemen her köyünden, hemen her hanesinden şu ya da bu cephede savaşan bir asker olurmuş. Bu askerlerin geride kalan anaları, kardeşleri, hanımları, nişanlıları , yavukluları olurmuş elbette. Bu bıçareler, vatanını, milletini, dinini muhafaza için cephe cephe koşan yiğitleriyle elbet gurur duyarlar-ış amma, ağlamadan, göz yaşı dökmeden de gün geçirmezlermiş . Bazan aşikar, bazan gizli gizli ağlayan genç kız ve gelinlerimizin göz pınarları kuruyup gözleri çapaklanmaya ve ağrımaya başlarmış. Birbirleriyle konuşurken, o zamanın terbiyesi icabı : "Senin yavuklun, senin kocan" diyemez, utanırlarmış . "Benim göz ağrımdan hiç mektup gelmiyor, senin- kinden haber var mı?" diye sorarlarmış . ••• Bu deyim, sevdiklerim içinde en birincisi anlamında kullanılır.
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.