...
Sonra anısı bile çıldırtan şu son yıllar. Sonra karanlığın, alnıma çapraz düşen demir parmaklıkların, ayak bileklerimi kesen falaka iplerinin, patlamış -cılk yara- tabanlarımın, tırnak kerpetenleri, hayalarımı, kasıklarımı boğan AMERİKAN KEMENDİnin eşiğinde, yemyeşil bir sabah bahçesi gibi SEN.