Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
105 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Arif Damar, 1925-2010 yılları arasında yaşamış bir şairimiz. Eserleri Günden Güne (1956), İstanbul Bulutu (1958), Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç Vurdu (1962), Alıcı Kuş (1966), Seslerin Ayak Sesleri (1975), Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1975, ilk beş kitabının toplu basımı), Ölüm Yok ki (1980), Ay Ayakta Değildi (1984), Acı Ertelenirken (1985, ilk yedi kitabından seçmeler), Yoksulduk Dünyayı Sevdik (1988), Ay Kar Toplamaz ki (1990, Toplu şiirler), Onarırken Kendini (1992), Eski Yağmurları Dinliyordum (1995, seçmeler), Kitaplar Kitabı (2000, Toplu şiirler), Külliyen Red (2002), Kırık Makara (2004), Gitme Kal (2006). Sanat Anlayışı: Arif Damar’ın şiiri, sanat anlayışındaki değişime bağlı olarak iki döneme ayrılır. İlk dönemini 1940-1956 yılları arasında toplumcu gerçekçi çizgide yazdığı şiirler, ikinci dönemini ise, 1956’dan sonra sanat kaygısını daha öne alarak yazdığı şiirler oluşturur. Kırık Makara, 1956-1992 yılları arasında yazdığı "seçme şiirler" den oluşmuş bir kitap ve toplam 57 şiir var. Şiir severlere öneririm.
Kırık Makara
Kırık MakaraArif Damar · Alkım Yayınevi · 20177 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Döşeğimde Öldükten Sonra
Savaşın gölgesinde yaşayan, her yerin ölülerle kaplı, insanların kimlik tespiti bile yapılmadan toplu mezarlara gömüldüğü, taziye merasimlerinin anlamının olmadığı, ölüm karşısında herkesin eşit olduğu, daha da vahim olanı ölümün öfkeye yol açmadığı ve hayatta kalanların kıskandığı bir kurtuluş yolu haline geldiği bir ülkede ölmek mi zordur yoksa
Ölmek Zor İş
Ölmek Zor İşHalid Halife · Delidolu Yayınları · 202320 okunma
Reklam
88 syf.
7/10 puan verdi
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
Arasat
Arasat
Ülkü Ocakları eski başkanlarından
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
'ın yazdığı 88 sayfalık, bir saat içerisinde çok rahat bir şekilde okunabilen bir şiir kitabıydı... Bu kısa bir süre içerisinde Alişan Satılmış'ın okuduğum ikinci şiir kitabı oldu. Kitabın içerisinde genellikle kişisel duygular ile yazılmış kısa şiirler olsa, ideolojik veya toplumsal kısa kısa şiirler de vardı. Şiirlerin tamamı serbest nazım ile yazılmış olup hepsi bir mesaj vermek amacıyla yazılan şiirler olduğunu söyleyebilirim. Bazı şiirler, sözler bana hitap ederken kişisel şiirler bana hiç hitap etmedi zaten kişisel olduğu için genel okura da hitap etmez diye düşünüyorum. Şiirlerde mesaj verme kaygısı yüksekti. Bence ortalama bir şiir kitabı okunabilir 7/10
Arasat
ArasatAlişan Satılmış · Emre Yayınları · 20012 okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Satranç sonsuz eski, ama aynı zamanda sonrasız yenidir; kuruluşu mekanik, ancak sadece hayalgücü ile etkilidir; geometrik açıdan sabit bir alanla sınırlı olmakla birlikte kombinasyonlarında sınırsızdır, sürekli kendini geliştiren, ancak yine de verimsiz, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemidir; hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, esersiz bir sanat, temelsiz bir mimaridir. Stefan Zweig'ın, 1942 yılında, Hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yayımladığı Satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir. Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. Bu kısa anlatıda, Zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında Avrupa'nın ve dünyanın kaderi…
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,6bin okunma
332 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı elime almamla bitirmem arasında birkaç saat var. O kadar "başka bir şey yapmasım" gelmedi. Şirinler köyü gibi mahalleler hep kitaplarda, eski filmlerde yahut güncel dizilerde kaldı. Şimdi ben yan dairede oturan kişiyi tanımıyorum. Böyle hikayelerde, olayın ana karakterleri dışında kalan yan karakterler daha çok yer eder zihnimde. Misal aklını dünde bırakmış, fotoğraf çeken Fıttır Hıdır, Cemal'in çırağı Furkan, Pilli Aysel... Hayatımın bir döneminde Tatavla yakınlarında, Feriköy'de yaşamıştım. O zamanlar hakkında bu kadar malumatım yoktu mahallenin ve o zamanlarda bile bu sıcak mahalle ilişkisi yoktu. Acaba o samimiyeti çocukluğumuzda bırakmaya kıyamadığımız için mi, her hikayede gerçekten hâlâ varmış gibi anlatmayı seviyoruz? Sevdim ben kitabı, çok eğlenerek, çok hüzünlenerek, merak ederek, gülümseyerek, çokça duyguyu aynı anda yaşayarak okudum. Cemal Süreya vurguları ve aralardaki şaire atıflar da, çok klişe olmasına rağmen hoşluk katmış. Biz sevdiğimiz şeyleri, en klişe halleriyle de sevebilen insanlarız.
Süreya Kuaför Salonu
Süreya Kuaför SalonuŞebnem Burcuoğlu · Dex Yayınevi · 2018687 okunma
46 syf.
7/10 puan verdi
Metropol Varoşları
Metropol Varoşları
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
Ülkü Ocakları eski başkanlarından
Alişan Satılmış
Alişan Satılmış
'ın yazdığı 46 sayfalık, bir saat içerisinde çok rahat bir şekilde okunabilen bir şiir kitabıydı... Kitabın içerisinde genellikle sevda yüklü kısa şiirler olsa, ideolojik veya toplumsal kısa kısa şiirler de vardı. Şiirlerin tamamı serbest nazım ile yazılmış olup hepsi bir mesaj vermek amacıyla yazılan şiirler olduğunu söyleyebilirim. Kitabın içindeki sevda ve duygu yüklü olan şiirler bana daha çok hitap etti, siyasi olanların pek hitap ettiğini söyleyemem bunu zaten eklediğim 16 tane alıntıyı okuyarak da görebilirsiniz. Bence ortalama bir şiir kitabı okunabilir 7/10
Metropol Varoşları
Metropol VaroşlarıAlişan Satılmış · Emre Yayınları · 20014 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Yazar kendisine gelen birçok mektup arasından “Sana, beni asla tanımamış olan sana… Bu mektup sana ulaştığında ben hayatta olmayacağım “ ile baslayan bir mektubu farkeder ve hikaye başlar. Çocuğunun ölümünden sonra yazara aşkını itiraf eden kadın 13 yaşından beri eski komşuları olan yazara olan aşkını en başından anlatmaya başlar.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 SaatStefan Zweig · Can Yayınları · 20174,723 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Eski Dünyanın Yangını / Kalben Seslendiren : Kalben Dinleme Süre: 5 saat 59 dk. “Dalından kopmuş bütün çiçeklere dal verelim. Evinden kaçmış bütün çocuklara ev!” Merhaba arkadaşlar, Uzun zamandır denk geldiğim fakat ön yargıyla yaklaştığım ama dinleyince hele
Eski Dünyanın Yangını
Eski Dünyanın YangınıKalben · Holden Kitap · 2022704 okunma
·
Puan vermedi
Kavganın ortasında tek başına: Monika Ertl’in Hikayesi
İlhami Yazgan’ın “Monika Ertl, Che’nin İntikamını Alan Kadın” kitabı çıktı. Kitap, Ceylan Yayınları’nda yayımlandı. Araştırmacı-Yazar ilhami Yazgan “Kaybolmuş Bellekler”i kitaplarıyla geri vermeye devam ediyor. Kimdir? Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Alaplı ve Kdz. Ereğli’de tamamladı. 1970’li yıllarda devrimci
Monika Ertl
Monika Ertlİlhami Yazgan · Ceylan Yayınları · 20204 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. 4 tane hikayeden oluşan güzel bir derleme. İlkinde 2073 yılında torunları Yarık Dudak, Hou Hou ve Edwin ile avdan dönen eski İngiliz Dili Edebiyatı profesörü Smith'in 2013 yılında başlayan meşhur Kızıl Veba salgının anlatması anlatılıyor. Birden çıkan ve insanın yüzü kızardıktan sonra en geç 1 saat içinde öldüren salgın ayılınca, kardeşi ve pek çok tanıdığı ölünce, üniversitenin kimya laboratuvarına sığınan 400 kişiden kalan 47 kişi yola çıkar. Sadece Smith sağ kalmıştır. Ateşçi adında bir adamla karşılaşır. Eski milyarderin eşi olan Wesse'yi kendine eş ve uşak yapmıştır. Orada daha fazla dayanamayan Smith yola çıkar ve başka bir kolonşye dahil olur. Dünyada sadece 300 kişi kalmış, bilim vesaire unutulmuş, profesör sadece kurtardığı kitapları ve alfabeyi bir yere saklamıştır. Ama insan değişmemiştir. Gücü eline alınca yine birbirine saldıracaktır. İkinci hikayede Ernest Gluck adında bir çocuk küçükken kaldığı teyzesinden hiç şefkat görmez. Büyüyünce profesör olur ama kitabındaki 3 cümle yüzünden afaroz edilir. Haksız yere hapse de giren Gluck, kendi icadı olan elektrik yönlendirme ile suikast bombalama ve savaş çıkarma işine girer. En sonunda ise bir dedektif tarafından yakalanır ve idama mahkum edilir. Sonraki hikayeler ise kölelik düzeni ile ilgili olup, işçilerin iş kazası tazminatını vermeyen ustabaşıların oyununu patrona Tom Dixon'ın kopan kolunu göstererek çözen köşelerden bahsediyor. Keyifle soluksuz okunan bir kitap.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,5bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.