ÇEKİLİŞİMİZ SONA ERMİŞTİR. KATILAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. KİTAP KAZANAN ARKADAŞLARLA KİTABI GÖNDERECEK OLAN KİŞİ EN KISA SÜREDE İLETİŞİME GEÇECEKTİR. HERKESİN EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK. NİSAN ÇEKİLİŞİMİZ DAHA GÜZEL ŞEYLERE VESİLE OLUR UMARIM :))) Kitabın altındaki profil, kitabı kazanan şanslı kişiye aittir. Bu şekilde anlayabilirsiniz hangi
Sabır Taşı ilk gün kendi kendime dedim ki onu artık bir daha görmeyeceğim ikinci gün yine aynı şeyleri lakin üzüntü ve tereddütle söyledim üçüncü gün de geçti ama
Reklam
15 öykülük kitabım olan Münzevi'nin ilk öyküsü.
Kalamış Münir Nurettin Selçuk’un aziz hatırasına… Kalbim ömrünü nihayete vardıracak kadar huzursuz bir halde atarken ve ay göz alıcı parlaklığıyla karanlık ruhları aydınlatırken taşlı sokakta yürüdüm. Topuklardan gelen tıkırtılar, cırcır böceklerinin sesleriyle raks ediyordu. Perdesi örtük evlerden yayılan sarı sıcak renkler, kurumaya yüz
152 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Tirende Bir Keman
" Aşkın ile gündüz gece giryanım efendim Bülbül gibi gül rûyine hayranım efendim " Mustafa Kutlu okuyanlar bilir çok fazla söylenecek söz yoktur kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir sanatçıdır. Bu eserinde üç kuşak; babadan oğula oğuldan toruna birbirlerinin hayatlarının; musîki keder aşk acı değişen hayatlar değişmeyen müzikler miras alır. Müzikle ilgisi olmayan birine bile müziği hissettiren bir eser. " Hayat öyle durgun bir göl değildir. Bir taş düşer, dalgalar kıyıya ulaşır. Kuşlar yuvalarından uçar, sağanak kırbaç gibi inmeye başlar. " Çalgıcı Sadullah efendi öldükten sonra oğlu Kenan'ın hayatı ile birlikte roman başlar. Kemanî Kenan Semiramis' e aşık olur ve evlenir. Bu evlilikten Sadullah adlı bir çocukları dünyaya gelir. Hikayenin can alıcı kısmı burada başlar. " Bu nedir? Bu toprağa düşen tohumdur. Bir gün gelir yeşerir. " Kitapta çarpık kentleşme köyden şehre göç işsizlik kısacası memleket havası vardır. " Toprak ana şehirleri de besliyor hâlâ. " Mustafa kutlu'nun kitaplarında herkesi heyecanlandıran, hüzünlendiren, düşündüren, ağlatan bir kesit ya da herkesi duygulandıran bir anı vardır kısaca Kutlunun kaleminde herkesin hayatına değen bir nokta vardır. " Günler hep böyle geçecek, güneş hiç batmayacak, Neşe de Kader de hep aynı kalacak sanırız. İnsanoğlu aldanıştadır. Güneş batar, yağmur kesilir, kuşlar yuvalarına çekilir. Hiç ummadığın anda bir dalga gelip kayığı devirir. " " Kar keman kutusunun üzerine ağır ağır kapatıyordu. "
Tirende Bir Keman
Tirende Bir Keman
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
Tirende Bir Keman
Tirende Bir KemanMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20153,951 okunma
muazzam :d
Abartıcı bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir dostuna: “Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur'an yazıp bitirdim,” demiş. Az sonra dostu söze girmiş: “Geçen Ramazan'da Kandilli'ye, bir iftar yemeğine gidiyordum. Boğaziçi'nde öyle bir fırtına çıktı ki… Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı. Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı. Ben de sigaramı kandillerden yakıp orucumu bozdum.” Mustafa İzzet Efendi bağırmış: “Yalan!” “Yalan ise, senin dün gece yazdığın Kur'an-ı Kerim çarpsın.”
Sayfa 218 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Kendi kendimelerim 4
Her zaman yazılacak bir hikaye ya da anı bulunur elbet. Önemli olan nasıl yaşadığın değil, anlatmak için nasıl hatırladığındır. Deniz fenerinin gecenin zifiriliğini yırtarcasına denize döküldüğünü anımsıyorum. Kıyıda çakır keyfli adamların arasından birine herhangi bir kayığı kiralayabilir miyim diye yanaştığımda, gözlerime bakıp “ git evlat,
103 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.