Tesadüfen, çok daha yaygın olan penis sakatlama biçimi olan Mısır sünnetinin de sürüngen kökenli olduğu görülmektedir. Bunun eski Mısırlıların ölümsüzlük takıntısının bir parçası olarak başladığı düşünülmektedir. Yılanların derilerini döktüklerini fark ettiklerinde hayvanların yeniden doğduğuna inandıkları söylenir. Yılan parlak yeni bir gövdeyle ortaya çıkarken, eski beden yerde kuru ve buruşuk olarak duruyordu. Bir deri parçasını atmak yılana ölümsüzlük sunabilirse, o zaman bir insan da bir deri parçasını atarak ölümsüz hale gelebilirdi. Penis ve yılan benzer bir şekle sahip olduğu ve penisin ucunda biraz gevşek bir deri olduğu için, ne yapılması gerektiği açıktı. Sünnet derisini çıkar ve yılan gibi yeniden doğ. Ancak bunun için sabır gerekiyordu, çünkü insanın yeniden doğuşu ölüm anını beklemek zorunda kalacak ve ölüm sonrasında gerçekleşecekti. Eski dünyanın seçkinleri olan ilk Mısırlılar kısa süre sonra diğer Ortadoğu kültürleri tarafından taklit ediliyordu ve çok geçmeden bölgedeki genç erkeklerin çoğu Mısırlılara ayak uydurmanın acılı bedelini ödedi. Yılana tapınma kısa süre sonra unutulmuştu ve şimdi verilen tek neden, Tanrı'nın sünnetli penisleri tercih etmesiydi, ancak tanrının neden bu olağandışı çocuk istismarı biçimine taraftar olduğu asla açıklanmıyordu. Bir dini uygulama olarak o kadar yerleşti ki tüm tuhaflığına rağmen yüzyıllarca hayatta kalmayı başardı ve bugün hâlâ bizimle birlikte. Her yıl yaklaşık on beş milyon erkek çocuğun sünnet edildiği tahmin edilmektedir ve bu da onu insanoğlunun bildiği en yaygın ve en kârlı ameliyat şekli haline getirmektedir. .
Sayfa 225Kitabı okudu
Yanına Heyet-i Temsiliye üyelerini de alan Mustafa Kemal'in Ankara'ya yolculuğu oldukça zor şartlar altında gerçekleşecekti. Erzak için para, araba için benzin ve lastik bulmak büyük bir sorundu.
Reklam
Batı Anadolu da dahil, yerel direniş örgütlerinin Mustafa Kemal' in liderliğini tamamen kabul etmeleri ancak Meclis'in Ankara' da toplanmasının ardından gerçekleşecekti. Kongrede Yunan işgali şiddetle kınanmış ve Anadolu'yu terk edene kadar Yunanlarla kesinlikle müzakere edilmeyeceği ilan edilmiştir.
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Daha ilk sayfalarda, uzayın boşluğunda , o boşluğu dolduran eşsiz güzelliklerin anlatımıyla karşılaşmak harikaydı. Sağır edici bir sessizliğin içinde akıp gitmek gibi birşey . Eşsiz olduğu kadar ürkütücü bu duyguyla bilinmezlik deryasında kaybolmak... ⟨« Hayatın sonu bu muydu? Karşımda duran yokluk , karanlıktan daha karanlık, yokluğun kendisini bile etkisiz kılabilen bu şey... Ve son başlıyordu...»⟩ Ali ile beraber gördüğü rüyadan belkide kabustan uyanıyoruz. Son zamanlarda hep aynı kabusu görüyordu. Astronot kıyafeti içinde uzayın derinliklerinde!... Kalktı kendine gelmeye çalıştı ve bilgisayarı no altı. NASA'dan bir mail gelişmişti... Bilim insanı , astronot Ali , yetim büyümüştü, hayallerine kavuşmuş, harika bir eşe , iki de evlada sahipti. Ama bu defa uzaya gitmesi gereken bu uzun yolculuk onu korkutuyordu. Çünkü arkasında bırakacağı bir ailesi vardı. Yola çıkıldı, uçuş Florida'da gerçekleşecekti. Ve üzerinde araştırma yapılacak bir kara delik; Stellar... Ekip , ekipman herşey hazır ve yolculuk başlar. Uzay boşluğunda etkileyici bir serüven, arkadaş ihanetleri, kendini ıspatlama dürtüleri ile yaşanan aksiyon dolu anlar... Ve o herşeyi değiştiren patlama. Sonrası boyutlar arası bir yolculuk ve Ali'nin hiç bilmediği bir diyarda kayboluşu. Yeni bir evrenin keşfi, eve dönme arzusu ile yaşananlar ve arkadaşlıklar... Okadar güzel aktarılmış ki , yaşanan her anın, her mucizenin ve yeni keşiflerin adeta içinde hissediyorsunuz kendinizi... Peki , yok olmak üzere olan bir dünyada hapsolan Ali , ailesine yeniden kavuşabilecek mi???
Orenda - Karanlığın İçindeki Dünya
Orenda - Karanlığın İçindeki DünyaAsude Pir · Elpis Yayınları · 202310 okunma
Sarıkamış Harekatında İkmal Yollarının Kullanılamaması
Bu kadar ağır şartlar altında yapılan Sarıkamış Harekatı, esasen her türlü ihtiyacın düşünüldüğü bir cephe açma hareketi değildi. Kafkasya'nın etnik özellikleri ile bu bölgede sürdürülen propaganda çalışmaları ve Rusların Batı cephesinde zorlanmaları, Türk Genelkurmayı'na ani bir baskınla ağır kayıplar verdirilmesi durumunda Rus Ordusu'nun Kafkasya'yı boşaltacağı fikrini vermişti. Bu yapıldıgı takdirde Türk kuvvetleri yerinden beslenme şartı ile Kafkasya'da tutunabilirdi. Harekat başarılabilseydi bu tahmin gerçekleşecekti. Zira Türk taarruzunun işitildiği günlerde Ruslar Tiflis'i boşaltmaya başlamışlardı. Ne var ki, her türden yetersiz imkanla komutanların taktik hataları eklenince, bileşenlerin doğru sonucu olan Sarıkamış felaketi ortaya çıktı.
Sayfa 326Kitabı okudu
TÜRK KÖLE VE EFENDİLER
Türklere İslamiyet'i, Türkleri de Ortadoğu'ya taşıyan Abbasi Halifeliği'nin doğu kıyısındaki küçük bir emirliğin hükümdarıydı. Emir Abdullah bin Tahir (830-45) Horasan'daki Tahiri Hanedanı'nın reisiydi. O dönemde bu devlet Kuzeydoğu İran'la Orta Asya'nın batı bölgeleri üzerinde uzanıyordu. Abdullah bin Tahir
Sayfa 71 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
110 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.