Ataerkil uygarlığın söylemiyle dünyanın en eski mesleği diyerek normalleştirilmeye çalışılan fahişelik, cinselliği yasaklamak üzerine kurulan uygarlığın iki yüzlülüğüyle ve beden sömürüsü arzusuyla inşa edilmiştir.
Bir adam belki de en çok bir rüzgârdır şimdi
Sisli yabancı gölge gibi gezgin bir rüzgar
Şehri yabancı gibi dolaşıyor
Şehrin mabetleri bir bir tükeniyor
Başlıyor içinde sonsuz susuzluk
Avuçların içi terliyor.
Her şeyin, her ânın bir kokusu vardı ve kokular iç içeydi. Denizde rüzgârın, rüzgârda tuzun, tuzda taşın, taşta etin, ette sütün, sütte hüznün kokusu vardı (...)
Meczup'a yakındı daha çok. Sanki meczup'un devamıydı. Kısa hikayeler Ders verme ders çıkarma tarzında yazılmıştır. Meczuptan farkı ilk bölümde bır eve misafir olan bir gezginin anlattığı kısa hikayelerden oluşmasıydı.
GezginHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201711,1bin okunma
Bir haziran günü çimen, karaağacın gölgesine dedi ki, "Sürekli sağa sola oynayıp benim rahatımı kaçırıyorsun."
Gölge de şöyle diyerek yanıtladı: "Hayır ben değilim o. Göğe doğru bak. Rüzgâr doğuya ve batıya doğru hareket eden bir ağaç var, güneş ve yeryüzünün arasında duruyor."
Çimen de yukarı baktı ve ilk ağacı gördü. İçinden aynen şöyle dedi: " Bak sen! Orada benden daha büyük bir çimen var."
Ve çimen sustu...
Bir kadın bir adam şöyle dedi: "Seni Seviyorum."
Ve adam da cevap verdi: "Tüm kalbimle istediğim senin aşkına layık olmak."
Kadın ise," Beni sevmiyor musun yoksa." diye karşılık verdi.
Adamsa yalnızca süzdü kadını gözleriyle ve hiçbir şey söylemedi. O anda kadın yüksek sesle, "Senden nefret ediyorum!" diye haykırdı.
Adam da kadını, "Öyleyse, tüm dileğim senin nefretine de layık olmaktır, " diye yanıtladı.
Bir zamanlar, bahçesinde bir çok nar ağaçı bulunan bir adam vardı. Adam, yıllar yılı sonbahar narlarını gümüş bir tepside evinin dışına koyardı ve tepsinin üzerine kendi yazdığı notlar bırakırdı.
Notlarda şöyle dedi: "Buyrunuz alınız bir tane." İnsanlar gelip geçti fakat hiçbiri narlardan alan olmadı. Adam da kendi kendine düşündü ve bir sonbahar, gümüş tepside narları koymadı evinin dışına, fakat daha da büyük harfler kullanarak şü notu yazdı: "Bu topraklarda yetişen en güzel narlar buradadır, ancak onları diğer tüm narlardan daha fazla gümüşe satarız."
Şimdi ise sıkı durun: Mahallenin tüm kadınları ve erkekleri narları satın almaya koştular.