Sen bana bir gurbet sundun, Buğulu çocuk gözlerinle Öpüp başıma koydum, Sevginin solgun güzelliğiyle…
Gam leşkesi saf saf oldu Hep sözlerim boş lâf oldu Senin yolunda mahv oldu Gençliğimin çağı benim Ah belimi büken oldu Gurbet bana diken oldu Altı aydır mekân oldu- Dibi Kırkkız Dağı benim Sensin derdine düştüğüm Hayâl oldu konuştuğum Her gün yediğim içtiğim İçerimde ağu benim Ağlar Veysel çıkmaz sesi Gine coştu gam deryası Garip gönlümün yaylası Güzel hüsnün bağı benim
Reklam
Bir kuş olsam uçar yâre giderim Ne çare kanadım yoktur niderim Ayrılık tecellim gurbet kaderim Çeke çeke bu derd beni kocadır Kavuşmayı zorlaştıran engel var İçerimde ateş dolu mangal var Beni çeken cazibeli çengel var Sevgi ıstırabı bir eğlencedir
Bir kadının yüzündeki gülümseyişi unutmak, güneşin buruşması gibi bir şeydi. Yaz sıcağı gibi varlığını duyuran ama kendi görülmeyen bir güneş; bu güneşle yaşamak, bu güneşin kendisi yokmuş ama sıcağı varmış gibi yaşamak... Duvarlara vuran ürkek gölgelerine bakarak varlıklarına inanmak... Saklı kayıplar gibi aramızda ama görünmeden yaşamak zorunda bırakılmış kadınların yokluklarıyla yoksullaştırdığı bu dünya, bu ıssızlık canını acıtıyor, etine batıyor. Belki de bu yüzden etinin çürüdüğünü hissediyor, belki de bu yüzden gövdesini aşıp gitmek istiyor. Bu da bir gurbet. Gurbetin birçok çeşidi olduğunu unutmuştu...
Sayfa 80
Engin denizde fırtınaya tutulduğumuz, yahut sisle çevrildiğimiz vakit de anamı hatırlardım. Şüpheli, tehlikeli bir vaziyette akla ana geliyor; kaç yaşında olursanız olunuz eğer Allah'a inanmıyorsanız onun yerini ana tutar, endişeye düştüğünüz zaman ananızı anarsınız. Ben ikisine de inanıyorum, şimdi ikisini de anıyorum.
Sayfa 300Kitabı okudu
Gurbet içimde bir ok:)
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Yürek zor katlanıyor onu yitirmelere Uzaklarda birinin söylediği türküler Bakışlarım kovalar onu tellim her yerde Bakışlar sanki onu bana getirecekler.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.