Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
166 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir deniz kazası sonrası mucize eseri hayatta kalmayı başaran Prendick'in yazgısı onu bir adaya sürükler. Bu ada o güne kadar tahmin bile edemeyeceği şeylerin olduğu bir yerdir. Ve Prendick gün geçtikçe bu çılgınlığın ortasında bulur kendini. Zira, içinde bulunduğu ada bilim adamı Doktor Moreau'un psikopatça tasarılarına ev sahipliği yapan bir adadır. Onun bu adaya gelmesine bir nevi vesile olan Montgomery ise de düzenin bir parçası olmaktan öteye bir adım gidememektedir. Bu çılgın adada, çılgın bilim adamı Moreau tam olarak neyi tasarlamaktadir peki ? Hemen söyleyelim. Moreau, çeşitli hayvanlardan oluşan popülasyona insansi özellikler kazandıran birtakım deneyler yapmaktadır. Ki başarılı da olmaktadır. Peki, bu devran hep bu şekilde mi dönecek? Okuyup görünüz. İnsanın kötülük sınırlarına, korkunun ve gerilimin sinir uçlarınızla oynamanıza, doğaya, hayvana müdahalenin ne tür sonuçlar doğurabileceğine dair mesajlar barındıran oldukça keyifli ve film tadında bir roman. Bilmiyorum filmi var mı ama nefis bir film konusu çıkar buradan. Hemen baktım, satırları yazdıktan sonra. 1977 yapımı bir filmi varmış. Muhakkak izleyeceğim. Şimdiden sizlere keyifli okumalar, belki de izlemeler.
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227,7bin okunma
Reklam
Regas’ın Anayasa’sı
Ekim 1797’de Regas, bir ayaklanmayı ve Fransa’daki rejime benzer bir gelişmeyi hedefleyen eylemlerim, her zaman gizliliğe dikkat ederek hızlandırır; İnsan Hakları Bildirgesi'ni ve Anayasa İlkeleri'ni hazırlar ve bastırır. Bu iki metin bir arada Regâs’ın Anayasa'sı olarak bilinir. x Üç bin nüsha olarak bastırılmış olan bu
80 syf.
·
Puan vermedi
Gotik bilim kurgunun oluşmasına öncülük eden,modern korku edebiyatının erken dönem ustalarından Gallili yazar #arthurmachen (1890)’The Whirlwind’ dergisi için yazdığı hikâyesi (The Great God Pan) 1984’te üzerine eklemeler yapıp yayımladığı  kitabı #yücetanrıpan o dönemde cesur içeriğiyle büyük yankı uyandırmış. H. P. Lovecraft başta olmak üzere
Yüce Tanrı Pan
Yüce Tanrı PanArthur Machen · İthaki Yayınları · 20181,270 okunma
Manisa günlükleri
Bugün mutat güzergahın dışına çıkıp doğuya girmek istedim. Yatsı namazını Muradiye'de eda etmek nasip oldu. İmam ilk rekatta rahman suresinin ilk sayfa ve ikinci sayfasını okudu. Ayetlerin anlamlarina biraz aşina olunca içinde bulunduğun mabedin ve şehrin güzellikleri de yadina düşünce öyleyse rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz ayeti daha bir işliyor insanın içine. Bugün Taşcılar Mescidi’ni paylaşmak istiyorum. Kuyumcular çarşısının üstünde küçük bir mescid, Hatuniyeye varmadan beride kalıyor. İnşa kitabesi yoktur. Boğmaklızade İsmail Efendi tarafından yaptırılan mescit, XVIII. yüzyılın sonları ile XIX. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olmalıdır. Boğmaklızade İsmail Efendi, mahkeme başkâtibi Abdürrahim Efendi’nin oğludur. Babası gibi başkatiplik yaptıktan sonra müderrisliğe yükselmiş ve H.1239/M.1823-1824 yılında vefat etmiştir. Mescit, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Üzerini tromp geçişli, oval bir kubbe örtmektedir. Yapıya sonradan bazı eklemeler yapılarak doğu cephesine bir çeşme, kuzey cephesine de camekânlı bir son cemaat yeri inşa edilmiştir. Beden duvarları taş ve tuğla ile örülmüştür. Güney cephesinde tuğla ile oluşturulmuş, niş şeklinde bazı kuş evleri vardır. Harim ise oldukça sade bir mekândır.. sarayi Amire'ye dogru yol alirken bu mekanı da yad etmis olduk. Manisa guzel yer vesselam...
H/içlenmeler
nedir elimizde avucumuzda kalan sarılmamış yaralar dinmemiş sızılar çokça yarım kalmışlıklardan başka göğümde sema eden çığırtkan bir kuş değil de nedir acı
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Anı yaşayın. Hayatlarınızı olağanüstü kılın.
Muhteşem bir eser, muhteşem bir film. Ölü Ozanlar Derneği romanı aslında bir filmden esinlenilmiş bir romandır, filmi muhteşemdir, romanı da aynı şekilde tadını damağınızda bırakıyor gerçekten. Filminin önce izlenmesi taraftarıyım, romanı okumak zorunda olduğunuzu pek düşünmüyorum ancak yazılar hafızalarımızda daha kalıcı olabiliyor. "Carpe Diem!" diyerek yazıma giriş yapmak istiyorum. Romanımız sert kuralları olan Welton Akademisi'ne gelen yeni edebiyat öğretmeni John Keeting'in öğrencilerine farklı yollarla anı yaşama felsefesini aşıladığı bir konu üzerine geçiyor diyebiliriz. John Keeting aynı zamanda Welton Akademisi mezunlarından birisidir. Keeting'in yıllar önce Ölü Ozanlar Derneği adı altında bir mağarada arkadaşlarıyla birbirlerine şiirler okudukları bir grubu olduğunu Keeting'in öğrencileri Keeting'in yıllığını karıştırırken öğrenir. Ölü Ozanlar Derneği'nin ne olduğunu Keeting'e sorarlar ve sorunun cevabını aldıktan hemen sonra bu derneği tekrardan hayata geçirme fikrine kapılırlar. Mağarada birbirlerine şiir okuyup kendilerini bulan bir grup genç etrafında Keeting'in aşılamaya çabaladığı "Carpe Diem" felsefesi çevresinde bir hikayeye maruz kalırız. Eğitim sistemini yıllardır sorguladığım zihnime bir ilaç gibi gelmiştir bu roman-aynı zamanda film-. Filmi izleyin ve romanı okuyun, burada film ve romanın konusu üzerine bahsetmek çok fazla istemiyorum, direkt olarak filmi izlemeye koyulabilirsiniz şimdiden. Düşünmeyin ve izleyin, düşünmeyin ve okuyun. Keyifli izlemeler, keyifli okumalar.
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Nokta Yayınları · 200326,4bin okunma
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.