Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Sevgilim Sev_gi_lim Sevgi_li benim İşin köklerden doğduğunu fark ettiğim an, uzun cümlelerle meseleyi gizlemeye çalıştım. Güzel vurucu cümlelerden önce her şeyi betimlemek isterdim Uzun uzun, ağır ağır, en küçük detayına kadar. Hemen aklıma sen geldin, doğal olarak daha sonra ben. Doğal olarak sen benim ne sevgilim, Ne böyle kavramsal olarak meselemsin Gül bahçeleri ardında seveninin bile katlanmak istemeyeceği anda, sarmaşıkla kapıları ve çiftleri saran o ince dallardan bir tanesisin. Yere düşen yastıklar, nevresimin ucu, fincanımda kahve, elimde kalem, önümde kağıt, kağıt üstünde bir sırım dizili harfler, heceler, cümlelersin. Onlar bile soruyorlar nerde diye, burda diyorum inanmıyorlar Sen inanç bağlamında bir meselesin Tüm bu meseleler birikince sen, Her dışarı çıktığımda iğrenç bir apartman gibi hisseden Yarasının kabuğunu bir ömür boyu sökemeyen Yeni her şeyden çekinen ve deli gibi sıkılmasına rağmen kabuslarından tek bir ders çıkarmadığı için, uyuyamayan benden sebep bir aidiyet sesisin. Kirazın dalı Çöpünün tabağı Derenin, dağın, taşın, perde kornişinin ve hatta elimin, yüzümün bile bir yerinin olduğu bu yeryüzünde, sen benim yanımda değil nerede olacaksın? Kelimelerimiz kökten türemesin ama uzatayım Biriyileşmebirsığınmadanöteköksüzbirbirleşikkelimesin Yağmur ERDEM
Reklam
Manchester By The Sea
Hem kitabını hem filmini sevdiğim Ağır Roman'ın filmindeki o unutulmaz şarkının (Bir Vurgun bu Sevda) başlığında muazzam bir entry durur Ekşi Sözlük'te. Yazar, şöyle yazmıştır; ''Arabeske smokin giydiren şarkı. Jileti pamuğa sarmış Aysel Gürel, pamuk öpüyor geçtiği her yeri. Dumanla, harla, ateşle harman. İçi kan dolu, teni tertemiz.'' Manchester By The Sea benim için pamuğa sarılmış bir jilet. Nasıl hafif hafif dokunuyor ruha, onlar nasıl ince kesikler.... Kan bile çıkmıyor, ama ince ince kesiklere atıyor ruhunuza film. Bir kaybedenin hikayesi büyük büyük repliklere, öyle görkemli sahnelere ihtiyaç duymadan bu kadar güzel anlatılabilirdi ancak. Onun hissi, acısı bu kadar narince geçirilebilirdi izleyiciye. Hayatla tüm bağını koparmış, yaşama tamamen duyarsızlaşmış bir adam, kaybedilen bir aile ve aslında yarım kalan bir aşk... Ve diğer yandan hayatın tam içinde bir genç, her şeyiyle hayata karışmaya hazır, hayat dolu. Bu karşılaşmadan standart Hollywood filmleri gibi bir mucize, bir dönüşüm bekliyorsun aslında ama film de tıpkı ana karakteri gibi buralara hiç bulaşmadan süzülüp geçiyor aralardan, ana karakterin hayatın içinde süzülüp hayata hiç temas etmemesi gibi tıpkı. Film bana göre gücünü sessizlikten alıyor. ama tezat gibi dursa da seçilen müzikleri de unutmamak gerek. Tomaso Albinoni'nin Adagio'su eşliğinde izlenen o vurucu sahne, sonra Handel'den Messiah... Ve tabii deniz sesi, kuş sesi. Son zamanlarda izlediğim en güzel filmlerden biriydi bu film.
AŞİKAR ZAMANE
Evvel saman içinde su, ahir zaman içinde kin! İklim sindi toprağa, gökte velvele yerde dağdağa. Hali soranlara; kıyamet aşı pişirir ocakta, elleri yangın. Kıvılcım harman, kül yaman, kor kaldıramam. Kaldır bak başı, uçan kuştan bil yerdeki azığı; ağzından düşen bin günah var. Acep zaman mı zemin nerede kaldı bir emin, salla saatini donmuş vicdan, Vakti esir eden fillerin cezası elbet kardan aydın kararlı bir gün var.
Antika Pulların Postası
Antika Pulların Postası
odkitap.com/antika-pullarin... Ahsen Tosun
Varoluşu benimsemek...
DİŞİL ENERJİ NEDİR ? • Dişil enerji alandır, kabul edendir. Hassastır, ruhsaldır, sezgiseldir, yaratıcıdır, duygusaldır, rahimdir, üretimdir, dünya toprak ve ay dişil enerjidir. • Aynı zamanda su elementi dişidir, yaratımın başlangıcıdır. • Gecedir, karanlık ve negatiftir. • Negatif kötü değildir boşluktur, alandır doldurulabilir. İlhamını rahminden alır. DİŞİL ENERJİNİ NASIL GELİŞTİRİRSİN ? • Zihninizi bırakın. Yavaş yavaş duyguya geçin. Nasıl bakımlı olduğunuz, sexi olduğunuz, estetiğiniz çok önemli değil. Yaydığınız enerji önemli. İş dışındayken stratejiyi bırak, daha ılımlı ol, yaratıcı ol, yemek yapıyorken bile sunumun özel olsun, üretkenlikle alakalı. 'Saçlarımı kendim boyar, manikürümü kendim yaparım'. Kendinizle ilgilenin. Anne ve kız kardeşinize yardım edin, yükselişini, özel hayat mutluluklarını destekleyin. Yoksa kız kardeş olarak gördüklerinizin yükselişini, özel hayat mutluluklarını destekleyin. Yaşadığınız cinsel ilişkilere dikkat edin, bu enerjiyi har vurup harman savurmayın. Tek gecelik ilişkilerden uzak durun. Almayı ve sizin için birilerinin bir şey yapmasına izin verin. Bergin Beken
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
D.A.Ç
insan olmanın her zaman için kendinden başka bir şeye, ya da bir insana-gerçekleştirilecek bir anlama, karşılaşılacak bir insana, hizmet edilecek bir davaya, ya da sevilecek bir insana- yönelmek olduğu yolundaki antik ant- ropolojik gerçeğini anlıyorum İnsan, sadece varoluşundaki bu kendini aşmayı gerçekleştirdiği zaman gerçekten insan, ya da
bugün akşam bulunduğum yerdeki bi' apartmanda oturan aileden annesi ve 5-6 yaşlarındaki kızı apartman giriş kapısı önüne geldiklerinde, küçük kız annesine; ''anne sen eve git ben burada iftara* kadar durayım, oynayayım.'' dedi. annesi de çocuğuna; ''olmaz. bak, biraz sonra baba gelecek. gel, ben ona salata
Milli idealimiz apartıman yaptırmak mıdır?
Milli idealimiz "apartman" yaptırmak mıdır? Güzel sanatlar akademilerine bir uğrayınız. Heykel şubesi bomboş. Mimari şubesi hıncahınçtır çünkü Türkiye’de patenti yabancı şöhretlerin elinde bulunan heykeltraşlık Türk sanatkarına para getirmez. Fakat mimar hem başkalarına hem de kendisine apartmanlar yapan bahtiyar kişidir.
dikkat bu yazı bolca virgül içerir. 1 dakika boyunca bütün hayatım gözlerimin önünden geçerken tek dileğim bu depremin beni ailemsiz bırakmamasıydı, öleceksek üçümüz de, yoksa hiç. unutamadığım birden fazla şey var, gözlerimin önünde yıkılan bina, su almak için 15 dakika yürümek zorunda kalmam ve 3 liralık suyu 10 liraya alabilmem, belediyenin
Reklam
Kadıköy Moda Süreyya Sineması/Operası
Süreyya Sineması'nın öyküsü Kadıköy tarihi için önemli. 1923'te inşaatına başlanan sinema, 1927'de açılmış. Köseoğlu Paşa’nın ikiz kâgir konağının yanı sıra sedir ağaçlarıyla doluymuş arazisi. 1908 yılında konak satışa çıkarılınca selamlık kısmını Süreyya Paşa, haremlik kısmını ise Kadıköy Metropolitliği satın alır. Süreyya Paşa,
RAGIP - 3
Düzlemesine giden sokağın sonunda yolun ikiye ayrıldığı yerde Koca çınarların arasında hapsolmuş aile apartmanında yaşı 20ye yakın genç bir kız var Bu genç kızın sabahtan başlayıp akşamın bir körüne kadar süren sade gülüşü İki dudağının ardına saklanan sır, salya ile tatlı tatlı dökülüyordu Ragıp'ın kül tablasına O esnada o gülüşü seyrederken
Nazım Hikmet Memleket
Üstadımız Bedri Rahmi, Bursa Cezaevi'nde tutuklu bulunan açlık grevindeki arkadaşı Nâzım Hikmet için bir şiir yazar. Bu şiir tamamen Nazım Hikmet için yazılmıştır ve yıllar sonra usta sanatçımız Zülfü Livaneli tarafından "Yiğidim aslanım" veya "Yiğidim aslanım burda yatıyor" gibi farklı isimlerle şarkı haline getirilip
329 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.